Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4918 E. 2023/5872 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4918
KARAR NO : 2023/5872
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: Orhaneli Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki aksi kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığının devamına bu mümkün olmadığı taktirde sigorta başlangıcının tespiti istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının 14.08.1989-21.02.1991 tarihleri arasında … Halıcılık A.Ş.’de çalıştığını ancak bu çalışmalarının Kurumca iptal edildiğini ve yaşlılık aylığının da kesildiğini, Kurum işleminin yerinde olmadığını, davacının fiilen çalıştığını ileri sürerek çalışmalarını iptal eden Kurum işleminin iptaline, yaşlılık aylığının devamına, bu mümkün olmadığı takdirde davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 14.08.1989 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, Kurum işlemlerinin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı …Ş vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, el halıcılığı dokuma işinde çalışanların uzun vadeli sigorta kolları kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ” 506 sayılı kanunun 3. maddesinin ikinci fıkrasının mülga D bendi uyarınca, 15.08.1989 tarihi itibarıyla el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında yalnız iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kollarının uygulanacağı düzenlendiğinden, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin yukarıda belirtilen içtihatları uyarınca eldeki dava konusuyla aynı döneme ilişkin (08/1989), aynı işyerinde (…Halıcılık A.Ş), aynı işi yapan (elle halı dokuma işçisi) işçilerin açtığı davalarda verilen kararlar gözetilerek ” davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının geçersiz sayılan bildirimlerinin fiili ve gerçek çalışmaya dayandığını, bordroların eksik ve hatalı düzenlenmesinin işverenin hatası olduğunu, tanıklardan davacının ne iş yaptığının sorulmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ” uyuşmazlık konusu dönemde “el halıcılığı dokuma işinde” çalışan davacının uzun vadeli sigorta kollarına tabi sayılmasının mümkün bulunmaması, nitekim davacı adına yapılan dava konusu bildirimlerin de malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmayanlar için düzenlenen 1989/2. ve 1990/3. dört aylık sigorta primleri bordroları ile yapılması, anılan yasal düzenleme uyarınca uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayan davacı için ve üstelik malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olmayanlar için düzenlendiği açıkça belli olan bildirimlerin Kurumun hatası sonucu uzun vadeli sigorta kollarına tabi çalışma gibi değerlendirilmesinin yasal koşullara sahip olmayan davacıya hak kazandırmasının mümkün bulunmaması, dava konusu çalışmalar nazara alınmadığında davacının tahsis talebinde bulunduğu 19/06/2015 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazanmadığının anlaşılması karşısında ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden” davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf gerekçeleri ile kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aksi kurum işleminin iptali, yaşlılık aylığının devamına bu mümkün olmadığı taktirde sigorta başlangıcının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2-506 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin II numaralı fıkrasına, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanun’un 1 inci maddesiyle eklenen (D) bendi şu şekildedir.

“ Mülga 506 sayılı Kanun’un 3/II-D maddesinde, (Ek alt bent: 20/06/1987 – 3395/1 md.) “ El halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında yalnız iş kazaları ile meslek hastalıkları, analık ve hastalık sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar istekleri halinde malullük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları bakımından 85’inci madde hükmüne göre isteğe bağlı sigortalı olabilirler.” hükmü yer alırken, söz konusu maddede yer alan el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanlar hakkında kısa vadeli sigorta kollarının uygulanacağına ilişkin düzenleme, 06.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı Kanun’un 57 inci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurulları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekili tarafından ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.