Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4915 E. 2023/6008 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4915
KARAR NO : 2023/6008
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
KARAR : Red
İLK DERECE MAHKEMESİ: Karacabey 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki bağkur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; kurumun işleminin hukuka uygun olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kurum tarafından yapılan işlemlerin mevzuata aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Davacının 4956 sayılı Kanun’un 47 inci maddesi ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen geçici 18 inci maddenin yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden önce davalı Kuruma başvurarak kayıt ve tescil talebinde bulunmadığı gibi Kurumun da kendisini resen kayıt ve tescil etmediği, kayıt ve tescilinin 17.01.2007 tarihinde Kuruma intikal eden giriş bildirgesi üzerine yapıldığı ortadadır. Bu durumda; 4956 sayılı Kanun’un 47 inci maddesi ile 1479 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 18 inci maddenin yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden önce davalı Kurumda tescilli bulunmayan davacının; vergi kaydı olsa dahi dava konusu 14.08.1992-31.01.1998 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına yasal olanak bulunmadığından ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı Kurumun istinaf başvurusunun kabulü ile Karacabey 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 29.11.2022 tarih, 2021/509 E. 2022/692 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Kurum tarafından yapılan işlemlerin mevzuata aykırı olduğunu, Bam Dairesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 1479 sayılı Kanun kapsamında bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1479 sayılı Kanun’a 4956 sayılı Kanun ile eklenen geçici 18 inci maddesinde; bu Kanun’a göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 04.10.2000 tarihine kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan sigortalıların sigortalılık hak ve mükellefiyetlerinin 04.10.2000 tarihinden itibaren başlayacağı, ancak bu Kanuna göre zorunlu sigortalı olarak tescil edilmiş olanların sigortalılıklarının, bu kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmaları ve 20.04.1982-04.10.2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu sürelere ilişkin olarak prim borçlarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödemek kaydıyla bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği bildirilmiştir.

4956 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar tescilleri, prim ödemeleri veya tescil başvuruları yoksa aynı tarihten sonra sadece aynı yasa ile 1479 sayılı Kanun’un eklenen geçici 18 inci maddeye göre vergide kayıtlı olan süreleri için borçlanma haklarını kullanarak sigortalılık süresi elde edebilirler. Geçmişe yönelik hizmetlerini tespit ettiremezler. 02.08.2003 tarihinden önceki tarihte Kuruma tescil edilmiş, giriş bildirgesi vermiş veya bir şekilde kendi adına tescil isteği yerine geçecek şekilde prim ödemiş olan ve 1479 sayılı Kanun kapsamında kendi adına veya hesabına bağımsız çalışanlar, 20.04.1982 tarihinden itibaren vergi kaydına dayalı olarak, 22.03.1985 tarihinden itibaren de vergi, esnaf sicili veya meslek kuruluşu kayıtlarına dayalı olarak sigortalılıklarının tespitini isteyebilirler.

5510 sayılı Kanunun Geçici 8 inci maddesinde, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğünün bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlayacağı; ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 04.10.2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunmak ve kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Somut olayda, 17.01.2007 tarihinde kuruma intikal eden giriş bildirgesine istinaden vergi kaydına dayalı olarak 07.01.2003 tarihinde bağkur tescilinin başlatıldığı, davacının Kurumca tescilinin 02.08.2003 tarihinden sonra yapıldığı, ayrıca 02.08.2003 tarihi öncesi başvuru ve prim ödemesi bulunmadığı, bu bağlamda, davacının talebe konu 14.08.1992-31.01.1998 tarihleri arası dönem yönünden 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.5.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.