Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4902 E. 2023/7157 K. 21.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4902
KARAR NO : 2023/7157
KARAR TARİHİ : 21.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ: Bozüyük 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1994 yılı Temmuz ayında davalıya ait iş yerinde çalışmaya başladığını, 1995 yılı Şubat ayına kadar yaklaşık 7 ay çalıştığını ancak bu çalışmalarının Kuruma bildirilmediğini ileri sürerek davacının anılan tarihler arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.

Fer’i müdahil kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş bu davanın 11.03.2022 tarihinde açıldığı, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olan herhangi bir hususun da bulunmadığı ve davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle;
Davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; gösterdikleri tanıklar dinlenilmeden, bilirkişi raporu alınmadan, davalıya ait Bağ-Kur Sigortalılık Belgesi ve Bozüyük Esnaf ve Sanatkarlar Odası Kayıtları gözetilmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, hizmet tespiti davaları için öngörülen hak düşürücü sürenin mutlak olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda; davalıya ait iş yerinden davacı adına işe giriş bildirgesi veya yönetmelikte belirtilen ve hak düşürücü sürenin gerçekleşmesine engel teşkil edecek nitelikte herhangi bir belge düzenlenmemesi, davalı adına tescilli bir iş yerinin de bulunmaması ve bu hususların davacının da kabulünde olması; hak düşürücü sürenin işlemesini önleyecek nitelikte başkaca bir durumun varlığının da davacı tarafından iddia ve ispat edilememiş olması ve dolayısıyla davanın, Kanunda öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının açıkça anlaşılması karşısında davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden;

Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalıya ait iş yerinde 1994 yılı Temmuz ayından 1995 yılı Şubat ayına kadar geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile
2. 506 sayılı Kanun’un 79 ıncı maddesinin 10 uncu fıkrası
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.