Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/485 E. 2023/2988 K. 22.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/485
KARAR NO : 2023/2988
KARAR TARİHİ : 22.03.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2020/432 E., 2021/468 K.
HÜKÜM/KARAR : Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle, kurumun 26.04.2011 tarihli işlemin iptali ile kendisine ait iş yerinde 28.02.1989 – 30.08.1996 tarihleri arasında Bağ-Kur çalışmalarının tespitini, bu talebi kabul edilmediği taktirde 14.07.1999 yılında (28.02.1989 ile 14.07.1999) tarihleri arası için ödediği 739,000. TL primlerin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tarafına iadesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12.05.2017 tarihli ve 2016/461 Esas, 2017/237 Karar sayılı kararıyla;
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının oda kaydına istinaden Bağ-Kur sigortalılığının, müfettiş incelemesi sonrası geçersiz sayılarak iptal edildiği, Mahkemece, 6552 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü maddesi kapsamında uyuşmazlık bulunmadığı ve primlerin yatırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 18.6.2020 tarihli 2019/2217 Esas, 2020/3534 Karar sayılı Bozma İlamında;

2.1.Mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
6552 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü madde “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22.03.1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31.12.2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır…” hükmünü içermekte olup; Mahkemece öncelikle davacının anılan yasal düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmayacağı hususunun kurumun kabulünde olup olmadığı konusunda davacıya verilecek mehille kuruma başvuru sağlanmalı ve varılacak sonuca göre değerlendirme yapılmalıdır. Şayet Kurum, davacıyı anılan yasal düzenlemeden yararlandırmak suretiyle sigortalılığa geçerlik veriyorsa davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenerek karar verilmelidir.

Şayet sigortalı anılan yasal düzenlemeden kurumca yararlandırılmaz ise, bu halde davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının olup olmadığı, geçerli bir Bağ-Kur sigortalılığın bulunup bulunmadığı hususları usulünce yapılacak araştırmayla belirlenmelidir.

2.2.Kabule göre ilk prim ödemesinin 15.7.1999 tarihi olduğu gözetilmeksizin 01.01.1990-30.8.1990 tarihleri arası isteğe bağlı sigortalılığa karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,
Mahkememizce son tarihli bozma ilamına uyularak SGK’ya müzekkere yazılmış ve davacının 6552 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü maddesi uyarınca primleri yatırarak bu Kanundan yararlanıp yararlanmadığı sorulmuş verilen cevapta davacının yasadan yararlanarak primleri ödemek sureti ile 01.06.2017 tarihi itibari ile 4/b yaşlılık aylığı bağlandığının tespit edildiği bildirilmiştir. Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2019/2217 Esas 2020/3534 Karar sayılı bozma ilamında da belirttiği üzere davacı dava açıldıktan sonra 11.09.2014 tarihinde yürürlüğü giren 6552 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54 üncü madde uyarınca primleri ödemek sureti ile yaşlılık aylığına hak kazandığı ve dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş sonradan yürürlüğe giren yasadan yararlanmak sureti ile davacı yaşlılık aylığına hak kazandığından yargılama giderleri davacının üzerinde bırakılmak suretiyle,

Dava konusuz kaldığından Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kurum vekili; kurum işlemlerinin yerinde olup davanın açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 28.02.1989 – 30.08.1996 tarihleri arasında kendi işyerinde Bağ-Kur’lu olarak çalıştığının tespiti, talebinin kabul edilmemesi halinde 28.02.1989 – 30.08.1996 tarihleri arasında ödediği 739,00 TL primin yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25 2inci maddeleri, 6552 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 54’üncü maddesi

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalı kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.