Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4761 E. 2023/5153 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4761
KARAR NO : 2023/5153
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR: Kabul

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalı işveren şirkete ait yer altı yer üstü kömür ocağı işletmesinde 21.09.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalı … ile sigortalı …’ın vefat ettiği, davalı işveren kuruluşun %80 kusurlu olduğunun saptandığını beyanla kurum zararınının şimdilik %10 ‘una tekabül eden 19.277,00 TL’sinin müştereken ve müteselsilen bağlanan gelir yönünden tahsisin onay, yapılan cenaze masrafının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; davacı kurum davalılar … ve … aleyhine dava konusu iş kazasına ilişkin kurum zararınının şimdilik %10 ‘una tekabül eden 19.277,00 TL’sinin müştereken ve müteselsilen bağlanan gelir yönünden tahsisin onay, yapılan cenaze masrafının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davacı vekili 13.11.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalı …. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Balıkesir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne intikal ederek ceza yargılaması yapılmış, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kömür ocağı kazalarında dik damarlarda kömür madenciliğinin doğasında zaten önemli iş güvenliği risklerinin mevcut olduğu ve bahsi geçen şirket yönetimi tarafından uygun bir yöntemini (göçertmeli topuklu ayak) seçilmiş olmasına rağmen meydana gelen kazada kaçınılmazlık ve aksilik tesadüflerinin önemli bir payı olduğunun kabul edilmesi gerektiğinin hakkaniyetli olacağını, seçilen işletme yönteminin uygun olduğunu, kazanın önemli bir nedeninin kapaklarının mukavemetinin yetersizliği ile kömür postası üzerinde çalışma yapılması şeklinde uygulama hatalarının olduğu, bu nedenle işletme yönteminin seçiminden ve uygulamasından sorumlu olan teknik nezaretçi sıfatı bulunan sanık … ile uygulamadan sorumlu olan daimi nezaretçi sıfatı bulunan sanık …’ın kısmen kusurlu olduklarının kabulü gerekeceğinden bahisle teknik nezaretçi ve vardiya mühendisi … ve …’a verilen cezaların para cezasına çevrildiğini, alınan bilirkişi raporunda müvekkil şirket yetkililerine herhangi bir kusur isnat edilmediğini, ceza verilmediğini, kazanın meydana gelmesinde kazazade işçiler …ve …’nun iş ve işyeri şartlarını bildikleri halde çalıştıkları mahaldeki kömür boşalma ve kayma risklerini göz ardı ederek dikkatsiz ve tedbirsiz çalıştıklarından bahisle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.01.2016 tarihli ve 2013/19 Esas, 2016/7 Karar sayılı kararıyla;
Asıl ve birleşen dosya yönünden;
Davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne,

a-05.11.2015 hakim havale tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 77.111,18 TL PSD’li gelir ve 492,80 TL cenaze yardımı olmak üzere toplam 77.603,98 TL tazminat bedelinin, gelirler için onay, masraflar için sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,

b-05.11.2015 hakim havale tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 77.111,18 TL PSD’li gelir tazminat bedelinin, gelirler için onay, masraflar için sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …. ve Tic. A.Ş.’den alınarak davacı …’na verilmesine, karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 19.09.2018 tarihli ve 2016/4810 Esas, 2018/6809 Karar sayılı Bozma ilamında;

2.1. Mahkemece, 21.09.2010 tarihinde gerçekleşen iş kazası sonucu vefat eden sigortalılar … ile …ın hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirlerin ve yapılan cenaze yardımlarının davalılardan teselsülen tahsilinin talep edildiği eldeki davada, Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı işveren şirket %80 oranında kusurlu kabul edilip, bu kusurun %75.nin davalı şirkete ait olup, %3’nün teknik nezaretçi olan davalı …’a, %2’sinin de daimi nezaretçi davalı …’a ait olduğunu, kazalı işçilerin de %20 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile davalıların %80 kusur üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki söz konusu hükmün dayandığı kusur raporu eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu,

2.2. Davalılardan … ile …’ın yargılandığı ve haklarında adli para cezası ile cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılan ceza dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda …’un asli kusurlu, …’ın tali kusurlu oldukları ile başkaca kimseye kusur izafe edilmediğinin anlaşılması ve bu bağlamda ceza dosyasında alınan kusur raporu ile eldeki davada hükme esas alınan kusur raporu arasında çelişki ortaya çıkmakla, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak, ortaya çıkan çelişki de giderilmeli ve hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılardan …Madencilik San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait yer altı yer üstü kömür ocağı işletmesinde 21.09.2010 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sigortalılar … ile…’ın vefat ettiği, verilen kararın Yargıtay incelemesi neticesinde bozulması üzerine ceza dosyasında alınan kusur raporu ile eldeki davada hükme esas alınan kusur raporu arasında çelişkinin giderilmesi için uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyetinin tespiti için yeniden alınan raporda; davalı işverenin kazanın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğunun, teknik nezaretçi …’un kazanın meydana gelmesinde %5 oranında, daimi nezaretçi …’ın kazanın meydana gelmesinde %5 oranında, işgüvenliği mevzuatına aykırı hareket eden müveffa işçiler Yılmaz Çınar’ın %10 ve …’nun kazanın meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu olduklarının belirtildiği, alınan kusur ve hesap raporlarının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı tarafların mahkemece bozma öncesi verilen ilk kararı temyiz etmediklerini, bu kapsamda ilk karar davalılar tarafından temyiz edilmemiş olduğundan o kararda hükmedilen miktarın davacı kurum yararına kazanılmış bir hak oluşturduğu gözetilerek;

Asıl ve birleşen dosya yönünden;
Davanın kabulüne,

a- 77.111,18 TL PSD’li gelir ve 492,80 TL cenaze yardımı olmak üzere toplam 77.603,98 TL tazminat bedelinin, gelirler için onay, masraflar için sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’na verilmesine,

b- 77.111,18 TL PSD’li gelir tazminat bedelinin, gelirler için onay, masraflar için sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …. ve Tic. A.Ş.’den alınarak davacı …’na verilmesine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı kurum vekili: kusur oranının kabul etmediğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 21.09.2010 günlü iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahibine bağlanan ilk peşin değerli gelir nedeniyle meydana gelen kurum zararının %80 kusur karşılığının davalı şirketlerden, %80 kusur karşılığının yarısının da davalı gerçek kişilerden olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369′ uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 21’inci maddesinin 1’inci fıkrası

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz edenin sıfatına göre kararın bozulmasını gerektirecek bir husus görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle davacı kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.