Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4671 E. 2023/6565 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4671
KARAR NO : 2023/6565
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1810 E., 2023/408 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 25. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/343 E., 2021/72 K.

Taraflar arasındaki aksine işlemlerin iptali ile yaşlılık aylığı tahsisi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin yurtdışı borçlanması sonucu 20.12.2014 tarihi itibariyle bağlanan yaşlılık aylığını yurtdışı çalışmasının devam etmesi nedeniyle taleple 30.12.2014 tarihinde durdurduğunu, kesin dönüş şartı yerine geldikten sonra 05.08.2018 tarihinde yeniden yaşlılık aylığının bağlanması için talepte bulunduğunu, davalı Kurumun haksız olarak işsizlik ödeneği alınması nedeniyle bu talebi reddederek ve tekraren alınan yaşlılık aylığı tahsis talebini takiben 01.10.2019 tarihi itibariyle aylık bağladığını, davacıya Almanya’da 01.12.2018 tarihinde emekli aylığı bağlandığını, bunun üzerine davalının kuruma gönderilen 20.01.2019 tarihli dilekçe ile davacının emekliliğinin en azından 01.12.2018 tarihi itibari ile tanınması gerektiğinin belirtildiği, bu dilekçenin 21.01.2019 tarihinde postaya verilen bu dilekçenin yeni bir başvuru olarak kabul edilmesi gerektiğini, davacıya Almanya’da emeklilik aylığı bağlandığı 01.12.2018 tarihinden itibaren Türkiye’de de emekli aylığına hak kazandığının tespitine, bu talebin kabul edilmemesi halinde davacının 20.01.2019 başvuru tarihini takip eden ay başı olan 01.02.2019 tarihinden itibaren emeklilik hakkına hak kazandığının tespitine, zımnen red hükmündeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; davacıya yurt dışında 01.12.2018’den itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 3201/6 ncı maddesi gereği yurda kesin dönüş şartını 01.12.2018’de yerine getirdiği, davacının 30/01/2019 tarihinde aylık bağlanması için tahsis talebinde bulunduğu, dolayısıyla davacının gerek 3201 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi, gerekse 5510 sayılı Kanun’un 28 inci maddesindeki yazılı talep şartını yerine getirdiği, ayrıca bir matbu tahsis talep dilekçesi beyan ve taahhüt belgesinin doldurulmasının zorunlu olmadığı, davacının 30.01.2019 tarihli dilekçesiyle talebini ve iradesini açık ve net bir şekilde ortaya koyduğu, davacıya tahsis talep tarihini takip eden 01.02.2019’dan itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği, davacının yazılı talep koşulunu 01.12.2018’de henüz yerine getirmemiş olduğu anlaşılmış davacının asıl talebinin reddine, feri talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki karar verilmiştir. ” gerekçesi ile “…1-Davacının asıl talebi olan, 01.12.2018 tarihinden itibaren Türkiye’de yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ilişkin isteminin reddine,
2-Davacının feri talebinin kabulü ile; davacının 01.02.2019 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksine kurum işleminin iptaline,…” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum, kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, “…İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ile dosya kapsamına göre, davacının yurtiçinde 1977-1979 arası 402 gün hizmetinin bulunduğu, Almanya’da gerçekleşen çalışma gün sayısından 4371 günlük süreyi kuruma borçlandığı, 27.07.2018 günlü dilekçe ekinde tahsis talep beyan ve taahhüde ilişkin matbu dilekçeleri sunduğu ancak taahhüt belgesinde soy isminin Kara yerine Yılmaz olarak yazıldığı, kurumun bu sebeple 06.09.2018 günlü yazı ile talebini gerçekleştirilemediği güncel hizmet belgesi ile yeni bir taahhüt belgesi ile müracaat istediği, 05.08.2018 günlü dilekçe ile davacının Almanya’da emeklilik için başvurduğunu belirterek bunun Türkiye’de emeklilik talebi kabul edilmesini ve maaş bağlanmasını talep ettiği, kurumun 10.10.2018 günlü dilekçe ile sosyal yardım aldığı belirlendiğinden talebin reddedildiği, 18.10.2018 günlü tahsis talep ve beyan belgesi eklenerek davacı vekilinin 19.10.2018 tarihli dilekçe ile kurumdan tekrar aylık bağlanmasını istediği, Kurumun Alman hizmet cetveline göre yardım almaya devam ettiğinden bahisle talebini reddettiği, davacının 30.01.2019’da kuruma ulaşan 20.01.2019 günlü dilekçe ile 01.12.2018 den geçerli davacıya aylık bağlandığını, bu tarihten sonra herhangi bir yardım almadığını, buna göre 01.12.2018 itibari ile sözleşmeye göre talebin kabul edilerek emekli aylığının bağlanmasını istediği, 06.09.2019 günlü matbu tahsis talep ve beyan dilekçesinin kuruma gelmesi sonrası kurumun davacıya 01.10.2019 dan başlamak üzere aylık bağlamış olduğu, davacının Almanya hizmet cetveline göre kendisine 01.12.2018’den geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmış olduğu, 3201 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 28 inci maddesinde yaşlıklık aylığının başlangıcı için yazılı talep şartı aranmakla birlikte yazılı talep şartı yönünden bir şekil öngörülmediği, 30.01.2019 tarihinde kuruma ulaşan dilekçede davacı vekilinin açık ve net bir şekilde davacının talebini ve iradesini ortaya koyar bir şekilde emekli maaşı bağlanmasını talep ettiği, davacının yurtdışındaki çalışma ilişkisinin sona erdiği tarihten sonraki ilk defa yaşlılık aylığı yönünden iradesini ortaya koyduğu 30.01.2019’da kuruma ulaşan dilekçeye istinaden yaşlılık aylığı şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı…” gerekçesi ile davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf gerekçelerini tekrarla temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, aksine işlemlerin iptali ile yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile, 3201 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi