Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4637 E. 2023/4680 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4637
KARAR NO : 2023/4680
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: Mudurnu Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulm…suretiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 10.05.1997-31.08.2003 tarihleri arasında Tarım Bağ-kur sigortalısı olduğunun tespiti ile işbu hizmetlerin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin yerinde olmadığını beyanla, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

2. Davalı …Gıda San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisizlik sebebiyle reddine karar verilmesini, aksi halde davanın kanunda öngörülen h…düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı dikkate alınar…zamanaşımı sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “Davacı …’nın davasının SGK yönünden kabul edilerek 10.05.1997-31.08.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, davalı …Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye yönelik davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine” şeklinde karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğunu, müvekkili kurumun usul ve yasa kapsamında üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirdiğini, davanın reddi gerektiğini, kararın hukuka uygun olmadığını belirterek, kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ” Somut olayda, 10.05.1997 tarihli müstahsil makbuzunun eklendiği, davacının süt teslimi sebebiyle Bağkur kesintisi yapıldığının yazılı olduğu anlaşılmaktadır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2010 gün ve 2010/10-380 Esas – 2010/420 Karar numaralı ilamında da açıklandığı üzere, kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyete dayalı olar…yetiştirilen ürünlerin teslimi sırasında ürün bedelleri üzerinden tevkifat (prim kesintisi) yapılması durumunda zorunlu sigortalılık h…ve yükümlülüğünün tevkifat tarihini izleyen aybaşından itibaren başlatılar…ait olduğu yılın sonuna kadar ve devam eden yıllarda tevkifatlar var ise devam eden en son yılın sonuna kadar davacının sigortalı olar…kabul edilmesi gerekmektedir.” gerekçelerine dayalı olar…
” Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne,
Mudurnu Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2019/146 E., 2021/33 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
A) Davanın, davalı …Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine,
B) Davanın, davalı kurum SGK yönünden kısmen kabulü ile, davacının 01.06.1997-31.12.1997 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarım bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2926 sayılı Kanunun 2, 3, 5 ve 7 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı SGK vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Üyeler … ve …’ın muhalefetlerine karşı, Başkan …, Üyeler … ve …’nın oyları ve oy çokluğuyla,

KARŞI OY

Uyuşmazlık; gerçek kişiler ve özel kuruluşlar tarafından tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği takdirde sigortalılık tescili ve geçmişe yönelik Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tespitinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Davanın yasal dayanağını oluşturan ve 17.10.1983 tarihinde kabul edilip 20.10.1983 tarihli ve 18197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanar…yürürlüğe giren 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu (2926 sayılı Kanun)’un 2 inci maddesinin ilk hâlinde kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılar…kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın tarımsal faaliyette bulunan kimselerden 22 yaşını doldurmuş erkeklerle 22 yaşını doldurmuş aile reisi kadınların bu kanuna göre sigortalı sayılacağı belirtilmiş, 15.04.1987 tarihli ve 3350 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile eklenen fıkra ile de uygulama tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla 55 yaşını dolduran erkeklerin istekleri hâlinde kapsama alınacağı hükme bağlanmıştır.

2926 sayılı Kanun’un sözü edilen 2 inci maddesi 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun’un 48 inci maddesi ile değişikliğe uğramış olup madde;

“Kanunla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılar…kurulan sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın 3 üncü maddenin (b) bendinde tanımlanan tarımsal faaliyetlerde bulunanlar, bu Kanuna göre sigortalı sayılırlar.

Yukarıdaki fıkra hükmüne göre sigortalılığın tespit, tescil ve takibine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından bu Kanun’un yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde müştereken çıkarılac…bir yönetmelikle belirlenir.

İlk tescil tarihinde ellisekiz yaşını dolduran kadınlarla, altmış yaşını dolduran erkekler istekleri halinde kapsama alınırlar.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

2926 sayılı Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3 üncü maddesinin (b) bendinde “Tarımsal Faaliyette Bulunanlar: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralam…suretiyle başkalarının mülkünde, kamuya mahsus mahallerde ekim dikim, bakım, üretim, yetiştirme ve ıslah yollarıyla veya doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünlerinin üretimini, avlanmasını, avcılar ve yetiştiriciler tarafından muhafazasını, taşınmasını sağlayanları veya bu ürünlerden sair bir şekilde faydalanm…suretiyle kendi adına ve hesabına faaliyette bulunanlar…” şeklinde tanımlanmıştır.

Sigortalı sayılanlar 2926 sayılı Kanun’un 7 inci maddesi uyarınca sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kuruma başvurar…kayıt ve tescillerini yaptırm…zorundadırlar. Bu Kanun’a göre sigortalı sayılanlardan Kanun kapsamına girdikleri tarihten itibaren üç ay içerisinde Kuruma başvurar…kayıt ve tescillerini yaptırmayanların tescil işlemi Kurumca re’sen yapılac…ve Kanun’un 5 inci maddesi hükmü gereğince tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren sigortalı sayılacaklar, h…ve yükümlülükleri ise kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacaktır.

Tescile esas alınac…kayıtlar 2926 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesinde; valilik, kaymakamlık, özel idare, belediye, muhtarlık ve nüfus idareleri kayıtları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, kanunla kurulu meslek kuruluşlarının, tarım satış kooperatifleri ve birliklerinin, tarım kredi kooperatifleri ve birliklerinin, Pancar Ekicileri İstihsal Kooperatifleri ile Birliği (Pankobirlik), Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi ve tarım kesimine yönelik faaliyette bulunan milli bankaların kayıtlarının olduğu belirtilmiştir. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere bu kayıtlar tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesidir.
2926 sayılı Kanun’un “Primlerin Ödenmesi” başlıklı 36 ıncı maddesi “Sigortalı, 31 inci maddede belirtilen prim borcunu ait olduğu yıl içinde bakanlar kurulunca tespit edilen dönemlerde ödemek zorundadır. Kurumun prim alacakları; Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkif suretiyle de tahsil edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu durumda 2 inci madde kapsamına girenlerin belirtilen şekilde prim borçlarının ürün bedellerinden tevkifat suretiyle kesilerek Kuruma ödenmesi durumunda kayıt ve tescil için Kuruma başvuru olmasa dâhi bahse konu biçimde prim ödenmesi suretiyle kayıt ve tescil konusundaki iradelerini ortaya koydukları, Kurumun prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi kanunun kendisine yüklediği re’sen tescil mükellefiyetine aykırılık teşkil ettiği belirgindir.

Sigortalıların ödeyecekleri primlerin ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsil edilmesine ilişkin olm…üzere 01.04.1994 tarihinde uygulanmaya başlanılan 03.04.1993 tarihli ve 93/4384 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve eki 13.05.1993 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. 08.01.1994 tarihli ve 94/5173 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile de tevkifat oranı %1’e indirilmiştir. 2926 sayılı Kanun ve kararnameler kapsamında konuyu değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu 4 Seri Nolu Uygulama Tebliği (Tebliğ) düzenlenerek 26.03.1994 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmış ve 01.04.1994 tarihinden itibaren tarım sigortalılarının prim borçlarının teslim ettiği ürün bedellerinden tevkif suretiyle tahsili ile yersiz olar…alınan tutarların ilgililere geri verilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Tebliğin (D) bendinde çiftçilerden ürün alımı sırasında tevkifat yapm…zorunda olan gerçek ve tüzel kişilerin söz konusu satın alma işlemleri nedeniyle mevzuat gereği düzenlemek zorunda oldukları belgelerin uygun bir yerine (gerek kendilerinde kalacak, gerek çiftçiye verecekleri örneklerde) çiftçinin ad ve soyadını, adresini, yaptıkları tevkifat tutarını, Bağ-Kur numarasını, bu numara yoksa veya bilinmiyorsa ayrıca çiftçinin baba adını, doğum tarihi ve yerini kaydetmek zorunda oldukları; çiftçilerin de Bağ-Kur primlerinin sattıkları ürün bedellerinden tevkif suretiyle ödendiğini ispatlayabilmelerinin kendilerine verilen belgeleri muhafaza etmelerine bağlı olduğu belirtilmiştir. Çiftçilerin sattıkları ürün bedellerinden prim borçlarına mahsuben yapılan tevkifatların, tevkifatın Kurum hesaplarına intikal etmesi koşuluyla tevkifatın gerçekleştiği tarih itibariyle cari ve geçmiş dönem prim borçları ile iadenin talep edileceği dönemin sonuna kadar tahakkuk ettirilecek prim borçlarına mahsup edileceği, Kurum hesaplarına intikal etmeyen tevkifatların mahsup işlemine esas alınmayacağı ise Tebliğin (F) bendinde düzenlenmiştir.

Tebliğinin “Prim Tevkifatı Nedeniyle Tescil ve Sigortalılığın Başlangıcı” başlıklı (I) bendinde ise, “2926 sayılı Kanun’un 2 inci maddesine göre sigortalı sayıldıkları halde, Kanun’un 7 inci maddesinde öngörülen üç aylık süre içinde Kuruma kayıt ve tescilini yaptırmayan sigortalıların tescil işlemleri, Kanunun 9 uncu maddesine göre Kurumca re’sen yapılmakta ve sigortalıların h…ve yükümlülükleri de kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlamaktadır.

Anc…Kanunun 2 inci maddesine göre sigortalı olmaları gerektiği halde, Kuruma kayıt ve tescilleri yapılmamış çiftçilerin, tevkifatın yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle yazılı talepte bulunmaları halinde, söz konusu talepleri tescil için irade beyanı olar…değerlendirilecek ve tevkifat tutarının Kurum hesaplarına, bildirimin ise Kurum kayıtlarına intikal etmesi koşuluyla, sigortalılıkları tevkifatın yapıldığı tarihi takip eden aybaşı itibariyle başlatılacaktır.

Sigortalının bu yönde bir talebinin olmaması halinde, sigortalılık Kurumca re’sen tescil işleminin yapıldığı ayı takip eden aybaşından itibaren başlatılacaktır.” yönünde düzenleme bulunmakta iken bu bent 21.03.2002 tarihli ve 24702 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 4 seri nolu Tebliğ ile yürürlükten kaldırılmış ise de daha sonra 22.5.2007 tarihli ve 26529 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7 seri nolu Tebliğ ile yeniden düzenlenerek tekrar yürürlüğe konulmuştur.

Konu son olar…01.03.2013 tarihli ve 28574 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanar…01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren Tarımsal Faaliyette Bulunanların Prim Borçlarının Sattıkları Tarımsal Ürün Bedellerinden Kesinti Yapılm…Suretiyle Tahsil Edilmesine Dair Tebliğ ile 26.03.1994 tarihli Tebliğ yürürlükten kaldırılmış, Tebliğ’in 11 inci maddesinde de konu aynı şekilde düzenlenmiş ve 2926 sayılı Kanun’un 2 inci maddesine göre sigortalı sayıldıkları hâlde Kuruma kayıt ve tescilleri yapılmamış ve sattıkları ürün bedellerinden 01.04.1994 tarihinden itibaren kesinti yapılan tarımsal faaliyette bulunanların, kesintinin yapıldığını gösteren belgeleri de eklemek suretiyle Kuruma yazılı talepte bulunmaları hâlinde kesinti tutarının Kurum hesaplarına intikal etmesi şartıyla kesinti yapılan tarihi takip eden aybaşından itibaren 4 Seri Nolu 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu Uygulama Tebliği uyarınca sigortalılıklarının başlatılacağı belirtilmiştir.

Yukarıda değinilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlar için 2926 sayılı Kanunda, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79 uncu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86 ıncı maddelerinde düzenlenen bildirilmeyen hizmetlerin tespiti davasına benzer bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir. Kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyeti bulunan kişilerin h…ve yükümlülükleri anc…kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacaktır. Sigortalılık tescili bulunmayan üreticinin teslim ettiği ürün bedelinden tevkifat yoluyla Bağ-Kur priminin kesilmesi, kesilen primin Kurumun hesabına intikal etmesine karşın Kurumun primleri iade etmeyip üreticiyi de sigortalı olar…re’sen kayıt ve tescilini yapmaması halinde, kesinti yapılan tarihi takip eden aybaşından kişinin sigortalı olar…tescil edileceği tartışmasızdır. Yerleşik yargı kararlarında kamu kurum ve kuruluşları tarafından tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin, kamu kurumunun hesabına girmiş olması ve kamuya olan güven ilkesi gereği Sosyal Güvenlik Kurumunun hesabına intikali ayrıca aranmamıştır. Buna karşın gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisinin, teslim edilen ürünün bedelinden tevkifat yoluyla prim tahsil edip, bu primleri Kurum kayıtlarına intikal ettirmemesi durumunda, Kurumun ürün teslim eden kişilerle ilgili olar…bir yükümlülüğü bulunduğunun kabulü mümkün değildir. Ayrıca Kurumun ürün teslim alan kişileri denetleme gibi bir görevinin de bulunduğunun kabulüne olan…bulunmadığı gözetildiğinde Kurum hesabına intikal etmeyen tutar için geçmişe dönük sigortalılık süresi verme yükümlülüğünden de söz etme olanağı bulunmamaktadır.

Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2010 tarihli 2010/10-380 E., 2010/420 K., 08.02.2017 tarihli ve 2016/10-1906 E., 2017/215 K., 18.01.2022 tarihli ve 2019/(21)10-594 E., 2022/9 K., 08.11.2022 tarihli 2021/(21)10-343 E., 2022/1459 K., 19.04.2022 tarihli 2019/(21) 10-406 E., 2022/572 K., 31.05.2022 tarihli ve 2019/(21)10-596 E., 2022/793 K., 27.10.2022 tarihli ve 2020/10-607 E., 2022/1396 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, teslim edilen ürün bedellerinden gerçek kişiler ve özel kuruluşlar tarafından tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmemesi halinde, bu makbuzlara istinaden tevkifata dayalı geriye dönük tescil imkanına sahip olmayan davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılması olanağı bulunmadığından sayın çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmamaktayım.