Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4615 E. 2023/4708 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4615
KARAR NO : 2023/4708
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2550 E., 2022/2093 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/785 E., 2022/443 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … şirketi vekili ile davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … şirketi vekili ile davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının mobilya imalat ustası olarak davalıya ait işyerinde 01.10.1998 – 30.11.2007 tarihleri arasında davalıya ait iş yerindeki çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dosyalarının celp edilerek çalışıp çalışmadığının, askerlikle ilişiğinin sürekli çalışması olup olmadığının, işyerinin faal durumda olup olmadığının, çalışmaların gerçekte varlığının, çevre ve komşu tanıklarının dinlenerek gerekli araştırmanın yapılıp tespit edilmesi gerektiğini, dava konusu muarazayı da kurumun çıkartmadığını, bu yönü ile de davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle talep edilen dönemin 10 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacının asgari ücretle çalıştığını, davacının mesai yapmadığını, müvekkkilinin davacının başından beri işvereni olmadığını, 30.11.2006 ile 30.11.2007 tarihleri arasında çalıştığını bu dönem haricindeki taleplerin müvekkilini bağlamadığını, davacının 11003053 ve 11019562 tescil nolu iş yerlerindede çalışması bulunduğunu, diğer iş yerlerinin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacını çalışmalarının gerçeğe uygun bildirildiğini bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
Davacının talep ettiği dönemlerde davalı şirketinde aralarında bulunduğu farklı iş yerlerinden bildirilen çalışmalarının bulunduğu ancak söz konusu işyerleri arasında organik bağ olduğu, bu hali ile çalışmalarının aynı işveren yanında olduğunun kabulü gerektiği, dinlenilen tanık beyanlarına göre de davacının davalıların işveren olduğu bu iş yerlerinde 1.10.1998 -30.11.2007 tarihleri arasında sürekli ve kesintisiz olarak çalışmasına ara vermeksizin devam ettirerek çalıştığı ve 2007 yılında işten ayrıldığı, çalışmasının hizmet akdine dayalı olarak olduğunun anlaşıldığı; her ne kadar davacı tarafından MİMES AHŞAP – temsile yetkili Gülden Batur … da davalı olarak gösterilmiş ise de; davacının şirket tüzel kişiliğinde çalıştığından gerçek kişiler aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekeceği sonucuna varılarak,

Davanın Mimes Ahşap temsile yetkili Gülden Batur, … ve Gülden Batur yönünden husumet nedeni ile reddine,

Davanın Mimes Kollektif Şirketi yönünden kabulü ile,
Davacının 01.10.1998 – 30.11.2007 tarihleri arasında 31122.55 numaralı, davalı … şirketi iş yerinde ayda 30 gün üzerinden, hizmet aktine dayalı olarak kesintisiz ve sürekli çalıştığının tespitine ve Sosyal Güvenlik Kuruluna bildirilen Sigortalılık süresinin eklenmesine,

Fazlaya ilişkin talep hakkında esasa dair hüküm kurulmasına yer olmadığına, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile davalı kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı … Şirketi vekili; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirket ve … adına usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığını, tanık beyanlarının davacının hizmet süresinin tespiti için yeterli olmadığını, davacı tarafça davasının ispatlanamadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı kurum vekili; Kuruma husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, kurumun davada feri müdahil olarak yer alması gerektiğini, yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere, bu delillerin takdirinde isabetsizlik görülmemesine ve özellikle davalı işyerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalışan bordrolu tanıkların beyanlarının ispata yeterli görülmesine ve davanın açıldığı tarih itibari ile davanın davalı sıfatı ile kuruma yöneltilmesinde bir isabetsiz bulunmadığının anlaşılmasına göre;
İlk derece mahkemesi kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK’nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davalıların ayrı ayrı istinaf başvurusunun esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı kurum vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının mobilya imalat ustası olarak davalıya ait işyerinde 01.10.1998 – 30.11.2007 tarihleri arasında davalıya ait iş yerindeki çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile

2. 506 sayılı Kanun’un 79’uncu maddesinin 10’uncu fıkrası

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı şirket vekili ile davalı kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.