Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4595 E. 2023/5086 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4595
KARAR NO : 2023/5086
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalının işlettiği … Hotel isimli işyerinde 03.05.2006 ile 01.06.2009 tarihleri arasında kat görevlisi olarak çalıştığını, 03.05.2006 ile 01.06.2009 tarihleri arasında aralıksız çalışmasının kuruma bildirilmediğini belirterek; 03.05.2006 ile 01.06.2009 tarihleri arasında davalı şirkette asgari ücret karşılığında hizmet akdine bağlı olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı işveren cevap dilekçesinde; davacının davalı müvekkilinin işlettiği … Hotel’de 03.05.2006 ile 01.06.2009 tarihleri arasında kat görevlisi olarak aralıksız şekilde çalıştığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının ilk defa 2006 yılı içinde birkaç gün yevmiye karşılığı müvekkilinin otelinde çalışmış ise de, yapılan işten memnun kalmadığını, çevresi tarafından da otelde çalıştığı için ayıplandığından rahatsız olduğunu ve birkaç gün çalıştıktan sonra işi ve işyerini terk ettiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı kurum cevap dilekçesinde; öncelikle davacı ile müvekkili kurum arasında hizmet akdi ilişkisi bulunmadığından müvekkili kurum yönünden açılan bu davanın işçi alacakları için husumet yönünden reddi gerektiğini, davacının her ne kadar müvekkilinin davalıya ait işyerinde davaya konu dönemle ilgili olarak sürekli çalıştığını ve bu sürelerin kuruma bildirilmediğini iddia etmişse de davacının müvekkili kurum kapsamında ne kadar süreyle çalışmış olduğunun kurum kayıtları ile sabit bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.07.2020 tarihli ve 2018/462 Esas, 2020/159 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2020 tarihli ve 2020/1511 Esas, 2020/1338 Karar sayılı kararıyla; davalı … vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine, davacı ve davalı Kurum vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizce, temyiz kanun yolu başvurusunun kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuş olup, bozma ilamında, davacının, davalı işyerinde iki dönem halinde olmak üzere 01.06.2007 ile 30.06.2007 ve 01.01.2008 ile 01.06.2009 tarihleri arasında çalıştığından bahisle hizmetlerinin tespitine karar verilmesi karşısında, davacının tespitine karar verilen 01.06.2007 ile 30.06.2007 tarihleri arasında geçen dönem yönünden talebin dava tarihi itibariyle hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığının değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile gerektiği hususu kabul edildiği, hak düşürücü sürenin başlangıcı hizmetlerin geçtiği yılın sonu olacağı, Yargıtay bozma ilamına konu edilen 01.06.2007-30.06.2007 tarih aralığındaki çalışma için de hak düşürücü sürenin işlemeye başlayacağı tarih 31.12.2007 olacağı ve bu tarihten itibaren 5 yılın geçmesi ile bu dönemdeki çalışması için hak düşürücü süre dolmuş olacağı, bu durumda hak düşürücü sürenin son günü 31.12.2012 olacağı ancak işbu davanın 27.02.2014 tarihinde açıldığı gözetilerek dava tarihi itibari ile davacının 01.06.2007 ile 30.06.2007 tarih aralığındaki çalışması için hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne; davacının davalıya ait iş yerinde, 01.01.2008 ile 30.06.2008 tarih aralığında 180 gün, günlük brüt 20,28 TL, 01.07.2008 ile 31.12.2008 tarih aralığında 180 gün, günlük brüt 21,29-TL, 01.01.2009 ile 01.06.2009 tarih aralığında 151 gün, günlük brüt 22,20 TL ücret ile Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilmeyen çalışmalarının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, iş yerinde 03.05.2006 ile 01.06.2009 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalışan davacı müvekkilimiz için işe giriş bildirgesi ve ücret ödeme bordrosu düzenlenmediğini, bunun bozma nedeni yapılmış olması açıkça hatalı olup usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, davanın kabulünü istemiştir.

2.Davalı işveren vekili temyiz dilekçesinde, davada dinlenen bordro tanıkları davacının çalışmışlığının 2008 yılında sonlandığını ifade ettiklerini, bordro tanığı olmayan, davacıyı dahi tanımayan komşu çalışanlar tanık olarak dinlendiklerini, bu tanıkların, davacının işyerine giriş ve çıkış tarihini aradan geçen onca zamana rağmen günü gününe hatırlamış olmalarının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

3.Davalı kurum vekili temyiz dilekçesinde, kurum kayıtlarının aksinin yazılı deliller ispatının gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 79 uncu maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı ve davalıların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.