Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4471 E. 2023/4707 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4471
KARAR NO : 2023/4707
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 5. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 09.07.2008 – 30.03.2011 ve 23.10.2012 ve 18.11.2012 tarihleri arasında …’e ait işyerinde çalıştığı bu nedenlerle davacının çalışmasının tespiti ile davalı idarenin 05.05.2016 tarihli kararının iptaline karar verilerek, iptal olunan 2015 Mart ayındaki emekli maaşının iptal tarihinden kararın kesinleşme tarihine kadar bağlanmasına dair karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki, derdestlik, husumet, hak düşürücü süre gibi ilk itirazları ile zamanaşımı definde bulunmuş, davacı tarafça kuruma başvuruda bulunulmadan dava açıldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
Davacının 09.07.2008- 30.03.2011 ile 23.10.2012-18.11.2012 tarihleri arasındaki hizmetlerinin kurum denetmen raporuna istinaden iptal edildiği, Kumluca kaymakamlığı ilçe emniyet müdürlüğünün 26.10.2022 tarihli tutanağı incelendiğinde ilgili iş yerine 2013 yılı sonuna kadar faaliyetinin olduğu, araştırma tarihinde iş yerinin kapalı olduğu ve faaliyetinin olmadığı, iş yerinin yaklaşık 30 metrekare büyüklüğünde, şahsın market işletmeciliğini yaptığı, faaliyet döneminde tek kişi tarafından işletildiği, iş yeri sahibinin rahatsızlığı döneminde kısa süreli ikinci şahısların yardımcı olduğunun ifade edildiği, ve iş yerinin faaliyeti döneminde yakın çevresinde komşu iş yerinin bulunmadığının ifade edildiği anlaşılmıştır. Emniyet müdürlüğü tarafından tutulan tutanak incelendiğinde davacının çalıştığını iddia ettiği iş yerinin 30 metrekare büyüklüğünde bir market olup, genellikle market sahibinin tek olarak çalıştığı ve iş yerine komşu iş yerlerinin olmadığı tespitinin yapıldığı, dosyada dinlenen tanıkların genellikle dolmuş hattında şoförlük yaptığı ve çalıştıkları esnada geliş gidiş yaparken …’e ait markette çalıştığını gördüklerini ifade ettikleri, yine talimatla dinlenen tanıklar … ve …’nın beyanlarında davacıyı tanımadıklarını ve konu ile ilgili bilgilerinin olmadıklarını ifade ettikleri, tanık …’nın ifadesinde minibüs hattında çalıştığını, davacıyı tanımadığını, bahse konu yerin market olup davacının çalışmasına ilişkin bilgi sahibi olmadığını, … ise beyanında minibüs hattında çalıştığını, davacının çalışmasının olup olmadığını bilmediğini ancak davacının bir buçuk ay önce yanına gelerek kendisinin tanık olmasını ve çalıştığı sürece ilişkin ifade vermesini talep ettiği, davacıya çalışmasının olup olmadığının sorduğunda kendisinin orada çalışmadığını ancak sigortasının haricen yatırdığını söylediğini, tüm bu hususlar ve özellikle tanık …’in beyanı dikkate alındığında ve çalışılan marketin 30 metrekare büyüklüğünde olup personel çalışmayı gerektirecek kadar büyük olmadığıda düşünüldüğünde davacının fiilen çalıştığını iddia ederek iş bu davayı açmış ise de çalışmalarının iptal edildiği dönemde fiilen çalışmasının olmadığı yönünde ve çalışmalarının iptaline ilişkin kurum işlemininde bir hukuka aykırılık olmadığı kanaatine varılarak;
Davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davalı işverenlikte çalıştığının resen seçilen tanık beyanları ile kesinleştiğini, işverenin 24 saat açık olan dükkanda tek başına çalışmasının ve hiç işçi çalıştırılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın kabulü gerektiğini, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
Dosyadaki kayıtlı bilgi ve belgelerden; 27.11.1962 doğumlu olan davacının, 04.10.2000 – 20.06.2008 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun, 01.06.1979 – 30/10/1981 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun, 09.07.2008 – 18.11.2012 tarihleri arasında 5510 sayılı Kanun’un 4/-a maddesi kapsamında kesintili şekilde sigortalı olduğu, davadışı …adına tescilli 2.4711.01.01.1147748.007.10-91 sicil numaralı işyeri ile işyerinin kayıtları üzerinde yapılan denetim sonucunda tutulan 31.12.2015 tarih, Y.C./28 sayılı denetmen raporunda; “davacı …’ın (09.07.2008 – 30.03.2011 ile 23.10.2012 – 18.11.2012), …’ın (14.09.2009 – 14.10.2009) ve …’ın (01.06.2011 – 27.12.2013) işyerindeki çalışmalarının fiili olmadığı saptandığından dolayı işyerinden Kuruma 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bildirilen sigortalarının iptal edildiği, çalışmalarının fiili çalışmaya dayanmadığının tespit olunması neticesinde emekli maaşının iptal olunarak yersiz ödenen emekli aylıkları için borç çıkarıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ile tüm dosya kapsamı, iptale ilişkin rapor içeriği ve ekindeki belgeler ile dinlenen tanıklarının beyanlarından, davacının iptal edilen hizmetlerinin fiili çalışma olmadığı, çalıştığı iddasının gerçeği yansıtmadığı, kurum işleminin yerinde olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla;

Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kurum işleminin iptali ile davacının emekli maaşının yeniden bağlanması talebi ile açılmıştır.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile

2. 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesinin 9 uncu fıkrası, 59 uncu maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi