Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4307 E. 2023/4759 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4307
KARAR NO : 2023/4759
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/1 E., 2023/32 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın Kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen iş kazasının ve davacının sürekli iş göremezlik oranının tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, kapatılan 21. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili ile davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalılardan …’a ait işyerinde mobilya boyama ustası olarak 28.04.2005 tarihinde işe başladığını, davalı …’un Bodrum/Yalıkayak mevkiinde…’na ait 6 adet villanın boyama işini yüklendiğini, müvekkilinin de 30.04.2005 tarihinde Bodrum’a giderek boyacı olarak çalışmaya başladığını, 07.06.2005 tarihinde boya malzemelerini almak üzere site içerisinde başka bir villaya giderken dengesini kaybedip düşmesi sonrası sakat kaldığını, durumun takdir ve değerlendirilmesi için SSK’ya müracaat ettiklerini ancak iddia edilen olayla ilgili belge ve bilgi tespit edilemediği, konunun yargıda çözülmesi gerektiğinin kendilerine bildirildiğini, bu nedenle kazanın iş kazası olduğunun ve müvekkilinin maluliyet oranının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigorta müfettişi tarafından düzenlenen 17.11.2008 tarihli raporda işyeri kayıtlarından adına ödenmiş herhangi bir işçilik ücretine rastlanmadığı, 506 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi gereği hizmet akdine istinaden kayden çalıştığının tespit edilemediğini, işverenin işyerinde mobilyacılık yaptığı iddia edilen tarihte herhangi bir kaza olayının meydana gelmediği ve iş kazası ile ilgili belge ve bilgi tespit edilemediğinden iş kazasından bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı … tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 03.11.2015 tarihli ve 2013/63 E., 2015/303 K. sayılı kararı ile “Davanın kabulü ile, davacının davalı iş veren … nezdinde 07.06.2005 tarihinde maruz kaldığı olayın iş kazası olduğu ve bu olay nedeni ile iş göremezlik oranının E cetveline göre %7,2 olduğunun tespitine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili ile davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin (kapatılan) 11.10.2018 tarih ve 2017/6112 Esas 2018/7262 Karar sayılı kararında; “Somut olayda, davalı … adına usulüne uygun şekilde dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, savunmasının alınmadığı ve delillerinin toplanmadığı, bu haliyle davalı …’un savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, dosya kapsamında toplanan deliller davacının davalıya ait işyerinde çalışırken iş kazası geçirdiğini kanıtlamaya yeterli olmayıp kamu düzenine ilişkin böyle bir davada mahkemece resen araştırmanın genişletilerek tüm delillerin toplanması gerekmektedir.

Yapılacak iş, davalı … adına usulüne uygun şekilde tebligat yapılmasını sağlamak, gösterdiği delilleri toplamak, davacının geçirdiği kazaya ilişkin olarak Jandarma tarafından yürütülen tüm tahkikat evraklarını ve varsa soruşturma dosyası ile ceza dosyasını getirtmek, davalı … ile dava dışı… arasında imzalanan 11.11.2004 tarihli sözleşmeye göre ilişkinin niteliğini belirlemek, davalı … adına kayıtlı …’da bulunan 1041006 sicil numaralı işyerinin dönem bordrolarında kayıtlı bordro tanıklarının ifadelerine başvurmak, bordro tanıklarının bulunmaması halinde Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek beyanlarını almak, aynı şekilde davacının çalıştığını beyan ettiği Bodrum Gümüşlük’te bulunan villalara ilişkin olarak komşu tanıklarının ifadelerini almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davanın kabulü ile, davacının davalı iş veren … nezdinde 07.06.2005 tarihinde maruz kaldığı olayın iş kazası olduğu ve bu olay nedeni ile iş göremezlik oranının E cetveline göre %7,2 olduğunun tespitine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum ile davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili; Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, bozmadan önceki delillerin olayın iş kazası olduğunu ispat etmeye yeterli olmadığı yönündeki Yargıtay belirlemesi ile bu konuda yapılması istenen araştırmanın en başında bordro tanıklarının tespit edilerek dinlenmesi gerektiği belirmesi karşısında mahkemenin herhangi bir gerekçe yer vermeden bordro tanığı …’yı dinlemeden sonuca gitmesinin bozma ilamına aykırı olduğunu, kararın eksik araştırma ve incelemeye dayandığını, davacının olay hakkındaki ifadelerinin çelişkili olduğunu, mahkemece tanık …’nün beyanlarına atıf yapmakla yetinildiğini ancak bu tanığın ifadesinin hangi yönlerden hangi uyuşmazlık konusunu hangi açılardan açığa kavuşturduğunu açıklanmadığını, bozmadan sonra dinlenen bordro tanığı …’un beyanlarına değinilmediğini, dosya kapsamında toplanan delillerin davanın aydınlatılması yönünde yeterli olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı Kurum vekili; yargıtay ilamında belirtilen hususlarda araştırma yapılmadığını, delillerin toplanmadığını, Kurum tarafından yapılan tahkikat ile olayın iş kazası olduğunun tespit edilemediğini, kazada davalı işveren tarafından davacıya verilmiş görev olmadığı gibi taraflar arasında hizmet akdinin bulunmadığını, mluliyet oranının tespiti için iş kazası olup olmadığının kesinleşmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalıya ait işyerinde çalıştığı sırada iş kazası geçirdiğinin tespiti ile sürekli iş göremezlik derecesinin tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanunu’nun ilgili maddeleri

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davalı Kurum vekili ile davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.