Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/4201 E. 2023/4509 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/4201
KARAR NO : 2023/4509
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
KARAR : Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ: Gönen (Balıkesir) Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının, dava dışı … sicil numaralı … Ticaret A.Ş.’ye ait iş yerinde 17.03.1994 tarihinde çalışmaya başladığını, işe giriş bildirgesinin de Kuruma verilmesine karşın dönem bordrolarında isminin olmadığı gerekçesiyle Kurumca anılan tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmediğini ileri sürerek; davacının 17.03.1994 tarihinde … Ticaret A.Ş.’ye ait iş yerinde 1 gün çalıştığının ve bu tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, işverence verilen dönem bordrolarında davacının isminin bulunmadığını, işe giriş bildirgesinin çalışmanın ispatı için tek başına yeterli olmadığını, fiili ve eylemli çalışma iddiasının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer verilmeden kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 16.01.1997 tarihi olduğunun tespiti ile bu tarihten önceki hizmetlerinin prim ödeme gün sayılarına dahil edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, talebin hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediğini, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığının resen gözetilmesi gerektiğini, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Somut olayda; davacı hakkında işe giriş bildirgesi düzenlenerek Kuruma verilmiş olması, Kurumun da bu işe giriş bildirgesi üzerine davacıya sigortalı sicil numarası vermesi, her ne kadar işe giriş bildirgesinde sigortalının doğum tarihi “19.01.1979” olarak yazılmış ise de, gerek davacının daha sonraki hizmetlerinin de yine aynı sicil numarası ile kayıt altına alınması gerekse işe giriş bildirgesinde yer alan bilgiler ile davacının diğer kimlik bilgilerinin uyuşması nedeniyle bunun yazım yanlışından kaynaklandığının belirgin bulunması; dinlenilen dönem bordrosunda adları yazılı tanıklar ile davacı tanıklarının beyanları ile de davacının fiili olarak çalıştığının kanıtlanmış olması, işe giriş bildirgesi verilmesinin en azından bir gün çalışıldığına karine teşkil etmesi ve davacının iddiasının aksinin yani çalışmadığının da kanıtlanamaması, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ilk derece mahkemesi gerekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının anılan tarihte …sicil sayılı … Ticaret A.Ş. unvanlı iş yerinde bir gün çalıştığının kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır…

Anılan yasal düzenleme uyarınca; davacının, dava dışı …sicil sayılı … Ticaret A.Ş.’ye ait …sicil numaralı iş yerinde 17.03.1994 tarihinde 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayalı ve tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 15.01.1997 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken; gerek sigortalılık başlangıç tarihinin 15.01.1997 tarihi yerine 16.01.1997 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekse HMK’nın 297. maddesine aykırı ve infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulması ise yerinde görülmemiştir.Anılan yasal düzenleme uyarınca; davacının, dava dışı …sicil sayılı … Ticaret A.Ş.’ye ait …sicil numaralı iş yerinde 17.03.1994 tarihinde 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayalı ve tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilmesi gerektiğinin, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 15.01.1997 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken; gerek sigortalılık başlangıç tarihinin 15.01.1997 tarihi yerine 16.01.1997 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekse HMK’nın 297 nci maddesine aykırı ve infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulması ise yerinde görülmemiştir…” gerekçeleriyle, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak,
Davanın kabulü ile davacının, …sicil sayılı … Ticaret A.Ş.’ye ait iş yerinde 17.03.1994 tarihinde 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayalı ve tüm sigorta kollarına tabi olarak asgari ücretle çalıştığının, anılan (1) günlük sürenin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 16.01.1997 tarihi olduğunun tespitine, karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 17.03.1994 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 2 nci, 60 ıncı maddesinin (G) bendi, 108 inci maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle işyeri bordrosunda dava konusu dönemde çalışma kaydı olan davacı ve bordro tanıklarının beyanları ile fiili çalışmanın kanıtlandığının anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.