Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3978 E. 2023/4238 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3978
KARAR NO : 2023/4238
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın, davacı Kurum ve davalılardan … ve … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyizi neticesinde kararın bozulması üzerine bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Mahkemesi kararı davacı Kurum ve davalılardan … ve … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, 08.11.2006 tarihli iş kazası sonucu kazalıya bağlanan gelir için onay, yapılan masraflar için sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … ve … Mühendislik Ltd. Şti vekilleri, davaya konu kazanın meydana geldiği yer ve inşaatın davalı … Kooperatifine ait olduğunu, davalı … Mühendislik Ltd. Şti nun bu inşaatın yüklenici firması olduğunu, dolayısıyla diğer davalı …’in bu inşaatla hukuki bir bağı olmadığını, davalının sadece … Mühendislik Ltd. Şti’nin ortağı ve yetkilisi olarak bu inşaati takip ettiğnii, dolayısıyla tazminat davalarında hukuki sorumluluk davalının şahsını değil şirketi bağladığını, bu nedenle davalı … yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davalı … Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti diğer davalı … Kooperatifiyle varılan anlaşma gereğine 2003 yılında inşaatı devraldığını, deraldığı bu inşaatla ilgili olarak SGK’na, Maliyeye ve tapuya bildirimde bulunduğunu, şirket yetkilisi olan Efkan’ın işleri takip ettiğini, yapım sırasında başka inşaatları da olduğundan buranın sorumluluğunu, şantiye şefliğini Memduh Kıymaz’a devrettiğini, Memduh Kıymazın taşeron olarak aldığı bu inşaatta Nuri Ali Altay isimli ustabaşına duvarları yapması için iş verdiğini, bu şahıs inşaatta çalışırken yanına gezmeye gelen …’in tuğla çekimi yapılırken inşaattan düştüğünü, …’i davalı … Mühendislik San. Tic. Ltd. Şti’nin işe almadığı gibi taşeronun da işe almadığını, kurum sigortalısı …’e verilen iş göremezlik raporunu da kabul etmenin mümkün olmadığını, ceza mahkemesindeki yargılamada bu şahsın kazadan dolayı organlarının işlevinin zayıflamasına yol açtığı ifade edilmişse de bununla ilgili nihai ve kati rapor alınmadığını, iş göremezliğin oranının da tespit edilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2013 tarihli ve 2011/292E., 2013/764 K. sayılı kararı ile bilirkişi raporunda her ne kadar…’in kusuru bulunmamışsa da şirket yetkilisi olması nedeniyle mahkemece sorumlu kabul edilmiş; diğer davalı Arslan Konut Yapı Kooperatifi ise asıl işveren olması sebebiyle yüklenici olan kusurlu diğer şirketin verdiği zararlardan sorumluluk hukukunun temel kuralları gereğince sorumlu tutularak davanın kabulüne, kurum zararı olan 72.994,61 TL den şimdilik 28.217,82 TL nin (ilk peşin sermaye değeri, Sosyal Yardım Zammı ve yapılan masrafların %40’ı) bağlanan gelirler için onay, yapılan masraflar için sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum ve davalılardan … ve … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 31.03.2016 tarih ve E.2015/22548 , K.2016/3747 sayılı kararında; Mahkemece, anılan şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyası yönünde tasfiye kurulu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek dava açılmasının sağlanması yönünde davacı kuruma süre verilmesi ve açıldığı takdirde de bu davanın sonucu beklenerek ve yeniden ihya halinde ise tüzel kişiliğin huzuru ile davanın görülüp sonuçlandırılması gereğinin gözetilmemesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu ve bozmanın niteliğine göre de sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmediği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2019 tarih ve E. 2016/256, K.2019/152 sayılı kararı ile “getirtilerek incelenen (Kapatılan) Denizli 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/560 esas sayılı dosyasında karara dayanak yapılan bilirkişi raporuyla dosyamızdaki rapor çeliştiğinden daha önce herhangi bir aşamada görev yapmayan İş Güvenliği Uzmanı Bilirkişilerden oluşturulan Kurula dosya üzerinde inceleme yaptırılarak çelişkileri gideren 17.07.2018 tarihli kök rapor ve itirazları karşılayan, kök raporu teyit eden 18.01.2019 tarihli ek rapor alınmış, birbirini teyit eden her iki raporun usule, yasaya ve uyulan bozma ilamına uygun olduğu ve karara dayanak yapılabileceği görüldüğünden bu rapora itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum ve davalılardan … ve … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, kusura itirazla kararın bozulmasını talep etmiştir.
… ve … Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, husumet ve kusura itirazla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Davacı Kurumun08.11.2006 tarihli iş kazası sonucu kazalıya bağlanan gelirler ve yapılan ödemeler nedeniyle oluşan Kurum zararının tazmini amaçlı açtığı eldeki davada davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesidir.
Bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Başka bir deyişle, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmamış demektir. Bu halde, mahkemece, davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.

3. Değerlendirme
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı … Başkanı … tarafından verilen UYAP’ta kayıtlı 03.06.2021 tarihli dilekçede Kooperatif ile davacı kurum arasında yapılandırma sözleşmesi imzalandığı ve Kooperatifin tüm borcu ödediğini belirterek taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılması hususunda talepte bulunduğu, ayrıca davacı kurum tarafından da 29.03.2021 tarihli dilekçe ile de davacı kurum ile yapılandırma kapsamında ana borcunu ödediği, yargılama giderlerinin kaldığı belirtilerek adı geçen davalıya ait taşınmaz üzerine konulan ihtiyati haczin kaldırılması hakkında ek karar verilmesini talep etmesi üzerine yapılan geri çevirme kararı sonrasında kurum tarafından borcun 24.02.2021 tarihinde peşin ödenerek kapatıldığını belirtmesi karşısında davanın konusuz kalıp kalmadığı araştırılıp irdelenerek elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,

Temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.