Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3952 E. 2023/6872 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3952
KARAR NO : 2023/6872
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/68 E., 2021/238 K.
KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına

Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen istirdat istemli davadan dolayı verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kurum vekili ve davalılar … ile … vekili tarafından temyiz edilmekle, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili özetle; kurumun 2202316919 tahsis numarası ile (SSK) yaşlılık aylığı alan …’un emekliliğe esas Bağ-Kur sigorta günlerine dayanan kayıtların kurum teftiş kurulu müfettişlerinden Nuri Tohumcu tarafından incelenme sonunda 30.06.2008 tarihli 2 nolu raporda, içinde davalıların bir kısmında bulunduğu bir dizi sahtecilik işi yapılarak gerçek olmayan hizmetler kazandırmak suretiyle kişilerin emekli edildiğinin tespit edildiği, bu rapora dayalı olarak davalı …’un gerçek ve fiili olmayan sigorta günlere dayalı emekli maaşının iptal edildiği, davalının Bağkur hizmetleri olmadığı mevcut günleri itibari ile yaşlılık aylığı alma koşullarında kaybettiğini, teftiş kurulu raporunda belirtildiği üzere sigortalının yaşlılık aylığı koşulları kaybolan ve bu maaşlardan davalı ve gerçeğe aykırı işlemleri tesis eden Bafra bakkallar ve bayiler odası başkanı davalı …’in de diğer davalılar ile birlikte kurumu zarara uğratmaları nedeni ile ödenen maaşların istidadından da müştereken ve müteselsilen sorumlu bulundukları 01.06.1996-16.04.2009 tarihleri döneminde davalı tarafından çekilen maaşların geri ödenmesi için 21.04.2009 tarihli kurum yazısı ile paralar geri istenmiş ise de; davalıya ödenen toplam 51.859,29 TL maaşın her bir maaşının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile taraflarına verilmesini talep ve dava ettikleri anlaşılmıştır.

II. CEVAP
Davalılar … ve … vekili; davalı …’un davada gerçekten davalı sıfatına sahip olmaması sebebi ile husumet itirazlarının olduğunu, kurumun davasını sadece müvekkili …’a değil, aynı zamanda …’un nikahlı eşi olması sebebi ile diğer müvekkili …’a yöneltildiğini, davacı kurumun davayı …’a da yöneltmesinin gerekçesini, …’un eşi …’a davacı kurum nezdindeki işlemlerini takip etmesi ve yine bu işlemlerin takibi için müvekkili …’un Bafra Bakkallar Odası eski başkanı …’e para vermesi olarak izah ettiğini, müvekkili Mustafa’nın eşinin emekli olabilmesi için gerekli yasal koşulların mevcut olduğu düşüncesi ile hareket ettiğini, bu durumun mutad bir durum olup, hayatın olağan akışına uygun olduğunu, davacı kurumun dava açma süresini geçirmiş olduğu ortada olup zaman aşımının söz konusu olduğunu, müvekkili …’un emeklilik maaşını 01.06.1996 tarihinde aldığını, Hukuk sisteminde hak aramanın yıllarca geciktirilip uzun süre beklenmesi ve yıllar sonra dava açılmasının, bir tür hakkın kötüye kullanılması olarak yorumlanması gerektiğini, davanın haksız ve yersiz olduğunu, davalı … …’un 623 üye kayıt numarasındaki kaydın sahteliğini, müvekkilinin yapmadığı gibi bunu … durumda da olmadığını, kendisinin 1974 ile 1993 yılları arasında esnaflık faaliyeti gereği esnaf bağ-kurlu olacağını düşündüğünü ve Bafra Bakkallar Odasından gerekli kayıtları çıkartarak Bağkura müracaat ettiğini, söz konusu 22.03.1985- 30.07.1992 tarihleri arasındaki 7 yıl 4 ay 8 gün hizmet süresini aldığını, açıklanan nedenlerle davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından zaman aşımının söz konusu olduğunu ve husumet itirazlarının olduğundan bahisle davanın reddine, zaman aşımı ve husumet yönünden reddedilmeyerek esasa girilmesi halinde hukuki mesnetten yoksun, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Özetle; “… davanın reddine,”dair karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
Dairece özetle; “… Somut olayda; davalılardan … ve … süresinde zaman aşımı def’inden bulunmuş ise de; diğer davalı zaman aşımı def’inde bulunmadığından hakkında davanın esasına girilerek tüm deliller toplanmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile tüm davalılar yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
Dairece özetle; “… mahkemece, yersiz aylık talebinin 01.11.1996 – 16.04.2009 tarihleri arası olduğu dikkate alınarak, davacının kuruma karşı açtığı tespit davasının sonucu araştırılmalı ardından davacının 5510 sayılı Kanun’un geçici 54 üncü maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalılığının Kurumca geçerli sayıldığından, aylığın iptal edildiği tarihten itibaren geçerli sayılıp sayılmadığı davacı Kurumdan sorularak, Kurum’un aylığın iptal edildiği tarihten itibaren geçerli sayıp saymadığı gözetilerek, davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenmeli, aylık iptal edildiği tarihten itibaren geçerli sayılmamış ise esasa girilmeli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/1 inci maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği hususu da gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı
Dairece “…bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmediği ve belirtilen hususlara riayet edilmeden eksik araştırmayla hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.” gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.

D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla özetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kurum vekili ve davalılar … ile … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kurum vekili dilekçesinde özetle; davalının kendi kusurlu davranışları sonucu doğan uyuşmazlıkta, daha sonra yürürlüğe giren yasal düzenleme neticesinde davacının eski tahsis tarihinde bağlanan yaşlılık aylığının geçerli kabul edilmesi doğru değildir diyerek, yerel mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar … ile … vekili dilekçesinde özetle; davanın açılmasına müvekkil davalıların sebebiyet verdiğine dair bir tespit bulunmamaktadır ve bu davanın açılmasında, müvekkil davalıların hiçbir kusuru da yoktur. Bunun aksi de ispat edilmemiştir. Bu sebeplerle, iş bu davada kendilerini vekil ile temsil ettiren müvekkil davalılar (… ve …) lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir diyerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kurum vekilinin ile davalılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.