Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3812 E. 2023/4416 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3812
KARAR NO : 2023/4416
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
KARAR : … asıl dava dosyası yönünden hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava dosyası yönünden ret.

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava dosyası yönünden davalı … hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dava dosyası yönünden davalı … hakkındaki davanın reddine, karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’in 03.07.2007 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu hayatını kaybettiğini, sigortalının ölümü nedeniyle hak sahiplerine 57.216,95 TL’lik ilk peşin sermaye değerli ölüm aylığı bağlandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000,00 TL rücuan tazminattan kaynaklanan Kurum alacağın davalıdan tahsili ile kuruma ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Birleşen 2016/27 Esas sayılı dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.591,25 TL kurum zararının tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, iş kazası olmadığını, olayın çalışma saatleri dışında ve iş sahası alanının dışında olması nedeniyle müvekkili olan firmanın sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili olan firmanın çalışma alanı içerisinde güvenlik tedbirlerini almış olduğunu ancak barındıkları yerlerin güvenliğinden sorumlu olmadıklarını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 15.01.2016 tarihli ve 2013/374 Esas 2016/25 Karar sayılı kararıyla; “Mahkememizin 2013/374 Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden davalı … hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Bingöl 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin birleşen 2016/27 Esas sayılı dava dosyası yönünden davalı … hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine, ” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 09.06.2020 tarihli 2019/6489 Esas ve 2020/2975 Karar sayılı bozma ilamında; “Somut olayda, davalı … ile dava dışı … İnşaat Tekstil Turizm Üretim Sanayi Ticaret Limited Şirketinin iş kazasının meydana gelmesinde kusurlarının bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle işverenlik durumunun ve aralarındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi gerekmektedir…Eldeki davada, Mahkemece yol yapım işinin … tarafından, … İnş. Ltd. Şti.’ne ihale edildiğinden, söz konusu işin tamamının yüklenici … İnşaat tarafından yapılması üstlenildiğinden alt üst işveren ilişkisinden söz edilmeyeceği belirtilmekle birlikte, konuya ilişkin olarak kesinleşen ilk rücu ve ceza dava dosyalarında hükme esas alınan kusur raporlarında davalı … Müdürlüğüne işveren olarak kusur atfedilmesi, ilk rücu dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda …’nün asıl işveren, dava dışı … İnş. Ltd Şti. ‘nin alt işveren olduğunun belirtilmesi karşısında, yukarıda yapılan açıklamalar dahilinde, konuya ilişkin kesinleşen ilk rücu ve ceza dava dosyaları da gözetilmek suretiyle, davalı … ile dava dışı … İnş. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin niteliği, asıl işveren-taşeron ilişkisinin olup olmadığı irdelenmeli, yapılan araştırma sonucunda asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığı halinde, iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan yeniden kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa ve kanuna uygun olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir…Dosyadaki kayıt ve belgelerden, dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Kanun’un 92 nci maddesi (5510 sayılı Kanun’un 54 üncü madde) uyarınca yarıya indirilmiş olduğu anlaşılmakla, Mahkemece; dava konusu edilen gelirlerin, 506 sayılı Kanun’un 92 nci maddesi uyarınca yarıya indirilmesi nedeniyle gelirin başlangıç tarihi itibariyle 506 sayılı Kanun’un 92 nci madde uygulaması gözetilerek belirlenmiş (yukarıda anlatılan şekilde hesaplanmış) miktarını gösterir ilk peşin sermaye değeri ve fark fiili ödeme miktarı Kurumdan sorulmalı, davalının tazminle sorumlu olduğu miktar hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmeli ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
” hususlarına işaret edilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen 14.07.2021 tarihli 2020/337 Esas ve 2021/525 Karar sayılı kararıyla; “2020/337 Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden davalı … hakkında karar verilmesine yer olmadığına, iş bu dosya ile birleşen 2016/27 Esas sayılı dava dosyası yönünden davalı … hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine”
karar verilmiş, karara karşı davacı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.04.2022 tarihli ve 2022/297 Esas 2022/4907 Karar sayılı bozma ilamında; ” … davalı … ile dava dışı … İnşaat Tekstil Turizm Üretim Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin varlığının kesinleşen ilk rücu ve ceza dosyaları içeriği ile belirgin bulunması karşısında, ne varki …’nün kesinleşen ilk rücu dava dosyasında taraf bulunmadığı gözetilip, davalı … Müdürlüğünün asıl işveren olarak, dava dışı … İnşaat Tekstil Turizm Üretim Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin alt işveren olarak, davaya konu iş kazasının meydana geldiği yol yapım işinde, sorumlu olduğu dikkate alınarak, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişilerden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.” hususlarına işaret edilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla; “2020/337 Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden davalı … hakkında karar verilmesine yer olmadığına, İş bu dosya ile birleşen 2016/27 Esas sayılı dava dosyası yönünden davalı … hakkındaki davanın reddine,” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı SGK vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın yasa ve mevzuata aykırı olduğunu, Karayolları Genel Müdürlüğünün kusurunun kesinleştiğini,, asıl ve birleşen dava yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu ayrıca … lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rücuan tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı SGK vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın Mahkemesine, gönderilmesine,25.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.