Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3756 E. 2023/4783 K. 03.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3756
KARAR NO : 2023/4783
KARAR TARİHİ : 03.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2268 E., 2022/2056 K.
KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 30. İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/794 E., 2022/32 K.

Taraflar arasındaki (1) gün çalıştığının ve sigorta başlangıcının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı işverenlikte, 15.634.409 sigorta numarası ile 15.03.1984 tarihinden 15.03.1985 tarihine kadar çalışmasını kesintisiz olarak sürdürdüğünü ve bu süre zarfında sigortalı olarak çalıştığını, belirtilen çalışma süreleri boyunca işveren tarafından SGK’ya işe başladığı tarihin bildirildiğini ve sigorta primlerinin ödendiğini sandığını, emeklilik işlemleri ile ilgili olarak 06.05.2011 tarih ve 48135 sayılı dilekçe ile SGK’ya müracaat ettiğini, ancak emeklilik süresinin dolmadığı gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, davacının davalı işverene ait 2350698430.04.21 sicil numaralı işyerine 15.03.1984 tarihinde girdiğine ilişkin işe giriş bildirgesi 21.03.1984 tarihinde kurum kayıtlarına geçtiğini belirterek, davacının davalı işverenlikte 15.03.1984 tarihinde 1 gün çalıştığı ve sigorta başlangıç tarihinin 15.03.1984 tarihi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zamanaşımı nedeniyle de reddi gerektiğini, davacının 01.07.1987 tarihinde işe giriş bildirgesinin verilip priminin yatırıldığını beyanla, davanın reddini istemiştir.

2.Davalı …, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile davacının 2.350698430-04-21 numaralı (… Sanayii …’e ait) iş yerinde 15.03.1984 tarihinde 1 gün süre ile çalıştığı ve SGK başlangıç tarihinin 15.03.1984 olarak tespitine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yeniden yargılama yapılması gerektiği, mahkemece tanık anlatımları ve sair delillerin yeterince açıklayıcı olmadığını belirterek kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 01.10.1965 doğumlu davacı adına 15.03.1984 tarihinde Dinç Alüminyum Doğrama Sanayii adına … tarafından ……1 numaralı işyerinden 21.03.1984 tarihinde işe giriş bildirgesi verildiği, davacının ilk olarak 01.07.1987 tarihinde farklı bir işyerinden hizmetinin bildirildiği, …’e ait Dinç Alüminyum unvanlı işyerinden 1984/2 ve 3. dönem için bordro verildiği, bordroda ismi bulunan üç kişiden Yaşittin Şahin ve …’in ifadesinin alındığı, işverenin akrabası olduklarını ve işveren tarafından hizmetlerinin gösterildiğini, davacıyı tanımadıklarını beyan ettikleri, diğer bildirilen Mustafa Tarkan’ın ise vefat ettiği, zabıta marifetiyle tanık tespit edilemediği, işe giriş bildirgesinin dosyanın bir kez işlemden kaldırıldığı, ancak mahkemece işlemin geri alınması şeklinde ara kararı kurulduğu, ikinci kez kaldırıldığında harca tabii olarak yenilendiği, işe giriş bildirgesindeki imza incelemesinde davacının eli ürünü olduğunun belirtildiği, dinlenen tanıkların bir kısmı davacıyı tanımadığını dinlenilen bir kısım tanıkların ise davacının çalıştığını belirttikleri görülmek anlaşılmaktadır.

Somut olayda, işe giriş bildirgesi üzerindeki imza incelemesi ve çalışmayı doğrulayan tanık beyanları dikkate alınarak verilen karar yerinde olmuştur…” gerekçesiyle davalı SGK vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili istinaf dilekçe içeriğini tekrarla kararın temyizen bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık 15.03.1984 tarihinde 1 gün çalıştığı ve sigorta başlangıç tarihinin de aynı tarih olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 2 nci, 6 ncı, 9 uncu,79 uncu, 108 inci maddesi hükümleridir.

Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli olmayıp, aynı zamanda o kimsenin Yasanın belirlediği biçimde (506 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi ve 5510 sayılı Kanun’un 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi ile 5510 sayılı Kanun’un 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.

Hizmet tespitinin bir türü olan sigortalılık başlangıç tespiti davasında, dava konusu dönem yönünden hem çalışmaların geçtiği işyerinin varlığı hem de sigortalının çalışmalarının gerçek ve sigortalı çalışma olduğunun hiçbir teredüte yol açmayacak şekilde ispatlanması gerekmektedir.

Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.

Bu da dava konusu çalışmaların sigortalı çalışma niteliğinde olup olmadığı, sigortalı çalışma niteliğinde ise çalışmanın varlığı yönünden dönemde bordrolu olan tanık, yoksa komşu işyeri tanığı araştırarak ifadelerinin alınması, varsa bu döneme ilişkin makbuz, fatura, defter gibi tüm kayıt ve belgelerin incelenmesi, 506 ve 5510 sayılı Yasalar ile Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğidir.

3. Değerlendirme
Yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve açıklamalara göre somut dava irdelendiğinde,sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Buna göre somut olay irdelendiğinde, davalı işyeri tescil bilgileri (mahiyet,kapsam bilgileri)nin dosya kapsamına alınmadığı, davalı Kurumca davalıya ait 3315 sicil no.lu iş yerinden dava konusu talep dönemi olan 1984/1. döneminde iş yerinden dönem bordrosu verilmediği, 2. ve 3. dönemlerde bordro verildiği, verilen bordrolara kayıtlı çalışanların alınan beyanlarında davacıyı tanımadıklarını beyan ettikleri öte yandan vergi, belediye, SGK ve emniyet aracılığıyla yapılan komşu iş yeri araştırması sonucunda sadece SGK tarafında komşu iş yeri tespiti yapılabildiği,belirlenen komşu iş yerlerinden …’nin dinlendiği ve komşu tanığın da davacıyı tanımadığını beyan ettiği,mahkemece SGK tarafından bildirilen diğer komşu iş yeri ve çalışanlarının ise beyanlarına başvurulmadan eksik inceleme ve araştırmaya dayalı şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

Sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla, öncelikle işe giriş bildirgesinde belirtilen işyeri adresine talep konusu dönemdeki SGK tarafından tespit edilen komşu işyeri sahipleri ve sigortalı çalışanlarının da bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışma kayıtları ile beyanları denetlenmeli, böylelikle toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacının gerçek çalışma olgusu, somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde ortaya koyulmalıdır.

Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.