Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/368 E. 2023/1970 K. 03.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/368
KARAR NO : 2023/1970
KARAR TARİHİ : 03.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/595 E., 2022/1586 K.


KARAR : Davacı yönünden Kabul
Davalı Kurum yönünden Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 8. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/286 E., 2021/14 K.

Taraflar arasındaki 5434 sayılı Kanun kapsamında hak kazanılan fiili hizmet zammı süresinin dikkate alınarak, 01.08.2019 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve aylıkların davalı Kurumdan yasal faizi ile birlikte tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, ilişkin karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı … vekilleri tarafından tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına ve davanın, kabulüne dair karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 02.10.1988-29.02.2008 tarihleri arasında Türk hava kuvvetlerinde muvazzaf pilot subay olarak görevde bulunduğunu, emekli sandığı bünyesindeki görevinden ayrıldıktan sonra 25.04.2008 tarihinde özel bir hava yolu şirketinde pilot olarak çalışmaya başladığını, 11.07.2019 tarihli dilekçesi ile emeklilik tahsis işlemleri için tahsis başvurusunda bulunduğunu, davalı kurum tarafından emekli olamaz gerekçesi ile talebinin ret edildiğini, kurum tarafından verilen cevaptan hizmet sürelerinin yanlış hesaplandığı ve lehe mevzuat hükümlerinin hiçbir surette uygulanmadığının tespit edildiğini, fiili hizmet zammı sürelerinin gerek yaştan ve gerek ise işe başlangıç tarihinden birlikte düşülmesi gerektiğini, bu nedenle fiili hizmet zammı sürelerinin yaştan ve işe başlama tarihinden mahsubu ile müvekkilinin başvuru tarihini takip eden 01.08.2019 tarihi itibari ile emekliliğe hak kazandığının tespitine, hak edilen emekli aylıklarının hak ediş tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, bu tarihten itibaren iş veren tarafından bildirilen tüm sigorta kollarına tabi hizmetlerin SGDP dönüştürülerek emekli aylığının kesilmeksizin ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP
Davalı SGK vekili, davacı hakkında fiili hizmet zammı süresinin talep edildiği şekilde uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olacağını, aksine bir uygulamanın da yine yanlış olacağını fiil i hizmet zammı süresinin yaş haddinden indirilmesinin mümkün olmadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Dosya kapsamına göre davacının ilk defa 4/C kapsamında 03.10.1988 tarihinde göreve başladığı, istifa ederek ayrıldığı 14.03.2008 tarihine kadar toplam 6720 günlük hizmeti ile 1395 günlük fiili hizmet süresi olmak üzere toplam 8115 günlük 4/C hizmetinin bulunduğu, 4/A kapsamında 25.04.2008-30.09.2019 tarihleri arasında toplam 4082 günlük sigortalı çalışmasının bulunduğu, böylece tahsis talebinde bulunduğu 11.07.2019 tarihi itibari ile toplam hizmet süresinin 31 yıl toplam 8115+4003=12118 günlük prim ödeme gün sayısının gün bulunduğu görülmektedir.

Kurum tarafından son 7 yıllık fiili hizmet süresi içinde hizmet süresi fazla olan çalışmasının 4/1-A kapsamında olan davacının, yaşlılık aylığına hak kazanma şartlarının 506 sayılı Kanun’un geçici 81 inci maddesine göre değerlendirilme yapıldığında fiili hizmet zammı süresinin yaştan düşülmeksizin 5510 sayılı Kanun’un 40 ıncı maddesi uyarınca yarısı dikkate alınmak sureti ile 506 sayılı Kanun’un geçici 81/B-G bendine göre 50 yaşını tamamladığı, 29.06.2021 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanacağı kabul edilerek davacıya yaşlılık aylığının bağlanmadığı anlaşılmıştır.

506 sayılı Kanun’un ek-39 uncu maddesi gereğince davacının hak kazandığı 3 yıl 10 ay 15 günlük fiili hizmet zammı süresinin prim ödeme gün sayısına ilave edilmek sureti ile ilk defa hizmete başladığı tarih 18.11.1984 tarihi kabul edildiğinde 506 sayılı Kanun’un geçici 81 B…e-sigortalılık süresi 17 yıldan fazla, 18 yıl 6 aydan az olan erkekler 25 yıllık sigortalılık süresinin ve 48 yaşını doldurmaları ve en az 5225 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunmaları şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler, hükmü uyarınca yaşlılık aylığına hak kazanacak olan davacının, madde hükmü ile aranılan 48 yaş şartından 3 yıl 10 ay 15 günlük fiili hizmet zammı süresi düşülmesi durumunda 45 yaşında yaşlılık aylığına hak kazanabilecektir.
Davacıya ait 13.11.2019 tarihli hizmet döküm cetvelinden 11.07.2019-30.09.2019 tarihleri arasında toplam 79 günlük prim ödeme gün sayısının bulunduğu, tahsis talep tarihinden sonra çalışmaya devam ettiği anlaşılmış olmakla,

506 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi,

B-Bu kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak bir işte çalışmaya başlayanların yazılı talepte bulunmaları halinde yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam olunur.

Ancak bunlardan 78 inci maddeye göre tespit edilen prim esas kazançları üzerinden %30 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir.

Bu primin 1/4’ü sigortalı hissesi, 3/4’ü iş veren hissesidir. Hükmü uyarınca 01.08.2019 tarihinden itibaren 4/a sigortalı çalışmalarının devam ettiği sürece davacıdan SGDP kesilmek sureti ile yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilecektir.

Mahkememizce yapılan değerlendirilmelere göre davacının 01.08.2019 tarihi itibari ile yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı, SGDP kesilmek sureti ile yaşlılık aylıklarının ödenmesi gerektiği, bu konuda alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunduğu anlaşılmış davanın kabulüne davacının 01.08.2019 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine ve SGDP kesilmek sureti ile yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilebileceğinin tespitine, dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılardan SGK vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece davanın kabulüne karar verildiği halde aylıkların hak ediş tarihinden itibaren faizi ile birlikte ödenmesi talebine ilişkin herhangi bir hüküm kurmadığını bu hususun HMK 297/2 nci maddesine aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı taraf 29.02.2008 tarihinde Türk Hava kuvvetlerinde ayrılıp bir hava yolu şirketinde çalışmaya başladığını, 506 sayılı Kanun’un 81/B-g gereğince davacının 50 yaşını doldurması gerektiğinden kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, ” ….Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 29/06/1971 doğumlu olan davacının 15.07.1989-14.03.2008 tarihleri arası 4/c kapsamında 6720 gün ( ayrıca 1395 gün yani 3 yıl 10 ay 15 gün fiili hizmet zammı) hizmeti bulunduğu, 25.04.2008 tarihinden itibarende 4/a kapsamında sigortalı olduğu, 11.07.2019 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, 23.05.2002 tarihinde 12 yıl 10 ay 8 gün hizmeti bulunduğu, aylık bağlama şartları yönünden 506 sayılı Kanun’un geçici 81 inci maddesi 1-h bendi uyarınca 25 yıl sigortalılık süresi 51 yaş ve 5450 prim gün sayısına tabi olduğu, 3 yıl 10 15 gün fiili hizmet zammı yaş haddinden indirildiğinde davacının 14.08.2018 tarihinde tahsis şartlarını tamamladığında tahsis talep tarihi olan 01.08.2019 tarihinde yaşlılık aylığına hak kazandığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, davacı tahsis talep tarihi itibariyle yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresini tamamladığından yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmıştır. Öte yandan mahkeme kararının gerekçe bölümünde fiili hizmet zammı süresinin başlangıç tarihinin de geriye çekileceği belirtilmiş ise de, bu durum sonuca etkili olmadığından kaldırma sebebi sayılmamıştır.

Ancak, mahkemece davacının aylıkların faizi ile birlikte ödenmesine talebi hakkında hüküm kurulmadığından davacının istinaf talebi kabul edilerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına davalı SGK vekilinini başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.3 maddesi gereğince kabulüne, … 8. İş Mahkemesinin 2019/286 E., 2021/14 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; davacının 01.08.2019 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının ve aylıkların her bir aylığın ödenmesi gereken tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine; davacıya 01.08.2019 tarihinden sonraki çalışmaları nedeni ile SGDP kesilmek sureti ile yaşlılık aylıklarının ödenmesine, dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili temyiz dilekçesinde; davacı hakkında fiili hizmet zammının yaş haddinden indirilmesi şeklindeki bir uygulamaya kanun ve kurum genelgelerinin cevaz vermediğini, bu nedenlerle yasaya aykırı uygulamalar ile davanın kabulüne dair verilen kararın bozulmasını talep ettiğini belirterek, verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 434 sayılı Kanun kapsamında hak kazanılan fiili hizmet zammı süresinin dikkate alınarak, 01.08.2019 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve aylıkların davalı Kurumdan yasal faizi ile birlikte tahsilinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 ve 359 uncu maddesi ile 369 uncu maddesi ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un ek 39 ile 2829 Sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile birlikte 5510 sayılı Kanun’un 42 inci maddesi hükümleridir.

2.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinin (2) nci fıkrasında, “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgili olup, hükmü temyiz etmeyen yönünden sonuç doğurması gerekeceği de gözetilerek, gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir.

3.5510 sayılı Kanun’un 42 nci maddesinin “Kurum, sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmü uyarınca, Kurum’un, yaşlılık aylığı tahsis tarihini takip eden 3 aylık sürenin sonundan itibaren faiz alacağı ile sorumlu tutulacağı nazara alınması gerekirken yazılı şekilde karar tesisi de isabetsizdir.

3. Değerlendirme
Eldeki davada, faiz bakımından mahkemece verilen kararın infazda tereddüt uyandıracak şekilde ve açıkça yazılmaması usul ve yasaya aykırıdır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Davalı … Başkanlığının temyiz itirazının aşağıdaki bent kapsamında kabulü ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının, (3) nolu bendinin tamamen silinmesi ile yerine; “a- Davanın kabulü ile, davacının 01.08.2019 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanması ve hak edilen aylıkların 01.11.2019 tarihi başlangıç kabul edilerek, her bir aylık için hak kazanılan tarihten itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine” kelimelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.