Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3530 E. 2023/3891 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3530
KARAR NO : 2023/3891
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ: … 1. İş Mahkemesi

Taraflar arasındaki iş kazası tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılardan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ve Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 01.10.2018 tarihinde Tüpraş Rafinerisinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun ve kaza sebebiyle meydana gelen maluliyet oranının tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Yemekhane Yiyecek ve İçecek Hiz. San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiaları sonucu SGK Başkanlığınca alınan 08.08.2019 tarih ve 51 sayılı Ünite Kararında bahsi geçen kazaya ilişkin iş kazası tespitinin yapılamadığının belirtildiğini; işyerinde gece mesaisinin bulunmadığını ve bu durumun taraflar arasında imzalanan iş akdinde belirtildiğini; başvuruya konu rahatsızlığın iş yerinde yaşanmış bir kazadan kaynaklandığına dair bir tespitin dosya kapsamında mevcut olmamakla birlikte ilgili muayene sonucunda herhangi bir kırığın mevcut olmadığının hastane raporuyla sabit olduğunu; davacının İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda gerekli eğitimleri alıp sınavları başarı ile geçtiğini ifade etmiştir. İşyerinde gece mesaisinin uygulanmadığını; tanık ifadelerinde davacıdan gece gelmesini kimsenin istemediğinin belirtildiğini; kimsenin davacıya iş kazası bildirimi yapmaması gerektiği konusunda uyarı ve baskı yapmadığını; işyerinde yerlerin yağlanmış olmasından dolayı kayıp düştüğüne dair hiçbir delilin sunulmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.

Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 01.10.2018 tarihinde gece mesaisi için gittiği işyerinde mutfaktaki merdiven ve yerlerin yağlanmış olması nedeniyle merdivenden ayağı kayarak düşmesi sonucu sağ el bileği ve ayak parmağının kırılması suretiyle iş kazası geçirdiğini; vücudunun hareketli ve sıcak olması nedeni ile önce hiçbir şey fark etmediğini daha sonrasında ise ağrılarının artması ile kolunda şişlikler meydana gelmesi nedeniyle gece saat 04:00 de işe gelen işyeri arkadaşlarına durumu anlattığını; müdür …’e durumu anlattığını; müdürün kendisine “normal muayene ol iş kazası olduğunu söyleme, yoksa seni işten çıkartırlar” demesi üzerine hastaneye muayeneye gittiğinde durumun iş kazası olduğundan bahsetmediğini beyan ettiğini; tedavisi sonucunda bileğinde kısıtlılık meydana geldiğini bu süreçte işe gidemediği içinde işten çıkarıldığını beyan ettiğini; akabinde olayın iş kazası olduğu yönünde rapor tanzim edilmesi yönünde kuruma yapılan başvurunun reddedildiğini beyan ederek söz konusu iş kazasının tespitini talep ve dava ettiğini; SGK Başkanlığı … Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü ‘nün 08.08.2019 karar tarih ve 51 karar nolu “Ünite Kararı” başlıklı yazısından da anlaşılacağı üzere, davacı kazazedenin 04.07.2019 tarih ve 9710753 sayılı dilekçesi ile müvekkil kuruma verdiği belgelerin komisyonca değerlendirildiğini; davacı ile ilgili 01.10.2018 tarihinde meydana gelen olayın mevcut belgeler ile iş kazası tespitinin yapılamadığı için olayın iş kazası olmadığına karar verildiğinin tespit ve rapor edildiğini; davacının davası ve talepleriyle ilgili olarak müvekkil kuruma yüklenebilecek bir kusur ya da sorumluluk bulunmadığını; iş kazasının ilgililer tarafından kuruma yapılacak bir bildirim ile duyurulması ve bildirilmesi gerektiğini; kuruma bir bildirim yapılmadığını; kurum kayıtları incelendiğinde de davacının iş kazasının vuku bulduğu iddia edilen tarihte iş kazasıyla ilgili kurum kayıtlarında bir bilgi ve belge bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, “malzemeli yemek pişirme, dağıtma ve sonrasına ait hizmetleri” müteahhide verdiğini ve ihale makamı olarak bir sorumluluğunun bulunmadığını; müteahhidin kendi personelini ve sayısını belirlediğini, ihale makamı olarak işçilere doğrudan emir ve talimat verilmediğini, çalışanların sevk ve idarelerinin müteahhide ait olduğunu; davacıya müteahhit tarafından iş sağlığı ve güvenliği konularını içerir eğitimin verildiğinin bilindiğini; diğer davalı ile taraf olunan malzemeli yemek pişirme, dağıtma ve sonrasına ait hizmetlerin alımına dair sözleşmenin 9.4. maddesinde (“tedarikçi, gıda zehirlenmelerine; tedbirsizlik, dikkatsizlik sonucu oluşabilecek kazalara ve bunlarla sınırlı kalmayacak şekilde her türlü duruma karşı koruyucu önlemleri almak, uygulamak ve bu konuda personelin hizmet içi eğitiminin yetkili kişiler tarafından sunulmasını temin etmek zorundadır. tedarikçi ile ilgili doğrudan ya da dolaylı kazaların oluşumunda zarar görenlerin sağlık masrafları, işgücü kayıpları ile maddi ve manevi tazminat talepleri de dahil olmak üzere her türlü masraf tedarikçi tarafından karşılanacaktır.”) ve 9.9. maddesinde (“çalışanların iş güvenliği sorumluluğu yürürlükteki iş mevzuatı çerçevesinde tamamen tedarikçiye aittir. tedarikçi konuyla ilgili her türlü sorumluluğu almak zorundadır.”) tüm sorumluluğun tedarikçiye ait olduğunun açıklandığını ifade etmiştir. tanık ifadelerinde yemekhane çalışanlarının emir ve talimatları yemekhane şirketine bağlı aşçıbaşından ve yemekhane şirketi müdüründen aldıklarını ifade ettiklerini; müvekkillerinin ihale makamı olduklarını ve asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulmadığını; tanıkların ifadelerinde davacıya kimsenin o saatte işe gelmesini talimat vermediğini, davacının kendi işlerini rahat yetiştirmek için o saatte işe geldiğini ifade ettiklerini; işyerinde 6 ayda bir iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, Davacının 01.10.2018 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın 5510 sayılı Sosya Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13/c maddesi uyarınca ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3/g maddesi uyarınca iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile kazazedenin maruz kaldığı olayın iş kazası olduğu yönünde tespitin yapılamadığının belirlendiğini, ünite raporu ve itiraza konu raporda belirtilen hususlar göz önüne alındığında meydana gelen kazanın, işverenin işinin yürütüldüğü sırada meydana geldiğini gösteren bir iş kazası olduğu tespitinin yapılmasının mümkün olmadığını gösterdiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Yemekhane Yiyecek ve İçecek Hiz. A.Ş vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile davacının davalı şirkete iş kazası geçirdiğine dair bir başvurusunun bulunmadığı, mesai arkadaşlarının uyarmasına rağmen hastaneye gitmediğini, şirketlerinde gece mesaisi uygulamalarının olmadığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Rafineleri A.Ş. vekili sunmuş olduğu istinaf dilekçesi ile diğer davalı şirket ile aralarında asıl-alt işveren ilişkisi olmadığı, işin anahtar teslim olarak verildiği, kabul anlamına gelmemekle birlikte kazayı gören tanık bulunmadığı, dosya kapsamındaki bilgi, belge, bilirkişi raporu ve tanık beyanları dikkate alınmadan varsayımlar üzerinden hüküm tesis edildiğini, kararda çelişkiler bulunduğunu, Hukuk Muhakemeleri Kanununda belirlenen ilke ve usullere aykırı olarak kaleme alındığını beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile
“1.1. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının iş kazası tespitine dair talebinin davalı kurumun 08.08.2019 tarihli kararı ile iş kazası geçirdiğine dair tespit bulunmadığından bahisle reddedildiği, kazanın davalı … Petrolleri … A.Ş.’nin yemekhanesinde meydana geldiği, her iki davalı şirket arasındaki taşeronluk sözleşmesinin dosyaya sunulduğu, davacının davalı işyerinde (1015492 nolu davalı Yemekhane … A.Ş.) öncesinde kesintisiz bildirimleri olduğu halde 2018/10. ayda 5 gün sonrasında da kısmi süreli bildirimlerinin bulunduğu, hastane kayıtlarının celp edildiği, davacı ve davalı tanıklarının dinlendiği ve kazayı doğruladıkları anlaşılmaktadır.

1.2. Mahkemece dinlenen tanık beyanları ve doktor raporları bir bütün olarak incelendiğinde davacının Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.’ye ait olan ve “Malzemeli Yemek Pişirme, Dağıtma ve sonrasına ait hizmetlerin alımına dair sözleşme” ile “Yemekhane Yiyecek ve İçecek Hiz. San. ve Tic. A.Ş.” unvanlı işverenlikçe kullanılan yemekhanede; davacı …’ ın 01.10.2018 tarihinde gece saatlerinde ertesi güne hazırlamak üzere tatlı yaptığı sırada yağlanmış merdivenlerden kayarak düşmesi ve sağ el bileği ile ayak parmaklarının kırılmasıyla sonuçlanan olayın iş kazası olduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir” gerekçesine dayalı olarak;

2. “Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ve Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılardan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ve Kurum vekilleri sunmuş oldukları temyiz dilekçeleri ile istinaf dilekçelerinde yer alan itirazlarını yinelemek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; iş kazası tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13 üncü maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılardan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. ve Kurum vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.