Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3523 E. 2023/4127 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3523
KARAR NO : 2023/4127
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI :

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı T.C. … Bakanlığı ile fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … Bakanlığı’na ait … Tesislerinde 15.05.1988 – 25.06.1997 tarihleri arasında her yıl 15 Nisan – 30 Ekim tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, davalı Bakanlığa ait işyerinin deniz kampı olarak hizmet verdiğinden müvekkilinin 15 Nisan – 30 Ekim tarihleri arasında her yıl 6,5 ay boyunca Cumartesi – Pazar, resmi tatil, dini ve milli bayram tatil günleri de dahil olmak üzere hiç izin kullanmaksızın tam ay olarak asgari ücretle çalıştığını beyanla, müvekkilinin, davalıya ait … Tesislerinde 15.05.1988 – 25.06.1997 tarihleri arasında her yıl 15 Nisan – 30 Ekim dönemine ait çalışmalarının tespitine verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davada 5 yıllık hak düşürücü sürenin söz konusu olduğunu, davacının 15.05.1988-25.06.1997 tarihleri arasında bildirilmediğini iddia ettiği günler için hak düşürücü süre içerisinde hiçbir itirazda bulunmadığını ve bu hakkı kullanma imkanının kalmadığını beyanla, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle;davacının ilk işe girişinin 15.05.1988 yılı olduğunu ve … sigorta sicil numarasıyla 506 sayılı Kanun kapsamında tescilinin oluşturulduğunu, davacının çalıştığını iddia ettiği … Bakanlığına ait … sicil nolu işyerinin 01.05.1985 tarihinde Kanun kapsamına alınmış olup halen faal olduğunu, davacının iddiasını yazılı belgeler bağlamında somut ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davasının kısmen kabulüne; davacının … sicil sayılı iş yerinde 15.05.1988-30.06.1994 ve 01.09.1994-25.06.1997 tarihleri arasında hizmet akdine istinaden asgari ücretle (1128+475) 1603 gün çalıştığı, 573 günlük çalışmasının kuruma bildirildiği, (555+475) 1030 günlük çalışmasının kuruma bildirilmediğinin tespitine;
fazlaya ilişkin istemin reddine,
karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … fer’i müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece mahkemesince verilen kararın hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak verildiğini, bilirkişinin dosya kapsamından müvekkilinin davalı işyerinde her yıl 15 Nisan-30 Ekim tarihleri arasında çalışmış olduğunun anlaşılmış olduğunu belirtmiş olup, 1988 yılına ait hizmet süresini eksik hesaplandığını, ifadelerine başvurulan tanıkların tamamının davacının dava konusu dinlenme tesisinde 1988 yılından 1997 yılına kadar her yıl Nisan-Ekim döneminde sürekli çalıştığını, bu süre zarfında davacının temizlik ve garsonluk hizmetlerini yürüttüğünü, çalışmasının sürekli olduğunu teyit ettiklerini, bilirkişinin müvekkilinin davalı işyerinde her yıl 15 Nisan-30 Ekim tarihleri arasında çalışmış olduğunun anlaşılmış olduğunu belirtmiş olup, 1988 yılında işin (sezonun) 15 Ekimde sonlandığını, takip eden 8 yılda işin sonlanma tarihi olarak 30 Ekim kabul edilmiş olmasının çelişkili olduğunu, raporda ve mahkemenin gerekçeli kararında, niçin diğer yıllardan farklı olarak 1988 yılında işin sonlanma tarihi olarak 15 Ekimin alındığına dair hiçbir açıklama ve görüş yer almadığını, davalı işverenin müvekkilinin işe giriş ve çıkış tarihleri olarak bildirdiği tarihlerin gerçeği yansıtmadığını, bilirkişi raporunun ve mahkeme kararının 1988 yılına ait 15 günlük eksik kısmı dışında, diğer kısımlarının doğru olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; beş yıllık sürenin geçirilmiş olması nedeniyle davanın hak düşürücü süreye uğradığını ve bu nedenle reddi gerektiğini, davacının 19 yıl önce gerçekleşen bir idari işleme karşı bugün dava açmış olmasını da iyiniyetle açıklama imkanı bulunmadığını, esasen her ay ücretini alan işçinin işvereni bir bakıma ibra ettiğini, yanlış bir uygulama olduğunu düşünen her çalışanın makul bir süre içinde bu hakkını arayabileceğini, 15.05.1988 – 25.06.1997 tarihleri arasında bildirilmediğini iddia ettiği günler için hak düşürücü süre içerisinde hiçbir itirazda bulunmadığını ve bu hakkı kullanma imkanının kalmadığını beyanla, ilk derece mahkemesi kararının kısmen kabule yönelik kısmının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde;ilk derece mahkemesince yetersiz tanık anlatımları ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak Yargıtay’ın kararlılık kazanan son uygulamaları ışığında gerekli kanıtlar toplanmaksızın hüküm kurulduğunu, çalışmaya ilişkin iddiaların gerçek ve fiili olduğuna dair kesin deliller olmadan karar verildiğini beyanla, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ” …emsal mahkeme kararları ve aleyhe işyeri kayıtları sunulmadığı, delillerin taktirinden bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesi ile … 12. İş Mahkemesinin 25.09.2020 tarih, 2016/581 Esas ve 2020/357 Karar sayılı kararına yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı T.C. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve fer’i müdahil vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

2.Fer’i müdahil Kurum vekili temyiz dilekçesinde; istinaf gerekçelerini tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun 79 uncu, 5510 sayılı Kanun 86 ıncı maddesi hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı … feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.