Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3243 E. 2023/4655 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3243
KARAR NO : 2023/4655
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1516 E., 2023/9 K.
KARAR : Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 25. İş Mahkemesi
SAYISI : 2016/1369 E., 2020/266 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı işyerinde 01.10.1990-30.06.1991 tarihleri arasında çalıştığını ancak hizmetlerinin bildiriminin yapılmadığını, davacının en azından 01.10.1990 tarihinde çalışmaya başladığının işe giriş bildirgesiyle sabit olduğunu ileri sürerek, davacının 01.10.1990-30.06.1991 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitini, bu mümkün olmadığı takdirde 01.10.1990 tarihinde işe başladığının ve bir günlük hizmetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP
Davalı şirket davaya cevap vermemiş, tasfiye memuru yargılamaya katılmamıştır.

Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü süre itirazı yanında, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, reddine karar verilmesini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Dosya kapsamına göre, her ne kadar davalı … Başkanlığı hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ise de, davalı işveren tarafından kuruma işe giriş bildirgesinin verildiği, davacı adına işe giriş bildirgesi verilmiş olması halinde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği aşikar olup hak düşürücü süre itirazının yerinde görülmediği, dinlenen davacı tanıklarının hiçbirinin davalıya ait işyerinde çalışmadığı, görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı anlaşıldığından beyanlarına itibar edilmediği, tanık …’ın davacıyla birlikte davalıya ait işyerinde birlikte çalıştığını beyan etmiş ise de, tam net tarihi hatırlayamadığı ve uyuşmazlık konusu dönemde tanık …adına davalı işveren tarafından kuruma herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, diğer tanık …’in davacıyı tanımadığını beyan ettiği ve uyuşmazlık konusu dönemde tanık Gaye adına da kuruma herhangi bir bildirimin bulunmadığı anlaşılmakla bu tanıkların beyanlarının da hükme esas alınmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu, Vergi Dairesi ve ilgili yerel kolluk tarafından yapılan araştırmalar sonucunda davalı işyerine ait komşu işyeri ve çalışanının tespit edilemediği, tüm dosya kapsamı incelenip değerlendirildiğinde; yukarıda izah edilen nedenlerle davacının davalıya ait işyerinde uyuşmazlık konusu 01.10.1990-30.06.1991 yılları arasında çalıştığı ispatlanamadığı anlaşılmakla, terditli davaların reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davacı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, anılan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar çerçevesinde, dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olayda, dinlenen kamu tanık beyanlarından ve davacının çalışma iddiasını doğrulayan başkaca resmi belgeye rastlanmadığından, ispatlanamayan davanın reddine dair kararın vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; bordro tanıklarının hepsinin dinlenilmediğini, son olarak talep edilen dönemde şirket ortağı olan İsmail Kır’ın dinlenmesine yönelik taleplerinin reddedildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı verildiğini belirterek, temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının davalı işyerinde 01.10.1990-30.06.1991 tarihleri arasında kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespiti, kabul edilmediği takdirde 01.10.1990 tarihinde davalı işyerinde 1 (bir) gün süreyle çalıştığının tespitine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. Dava, 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un madde 86/9 uncu maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”

Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.

3. Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.

Taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.

3.Değerlendirme
1-İnceleme konusu eldeki davada, davacı, davalı işyerinde 01.10.1990-30.06.1991 tarihleri arasında kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitini, kabul edilmediği takdirde 01.10.1990 tarihinde davalı işyerinde 1 (bir) gün süreyle çalıştığının tespitini istemiş, mahkeme yapılan yargılama sonucunda, ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiş ise de; eylemli çalışmanın varlığı yönünden yapılan araştırma yetersiz olup, hüküm eksik incelemeye dayalıdır.

2-Somut olayda, ihtilaflı dönemde çalışması bulunan ve mahkemece dinlenmeyen kayıtlı bordro tanıklarının davacının çalışmasına yönelik beyanları alınmalı, davacı adına davalı işyerinden verilen işe giriş bildirgesinin aslı Kurumdan getirtilip, davacıya aidiyeti konusunda imza incelemesi yaptırılmalı, re’sen araştırma ilkesi doğrultusunda Sosyal Güvenlik Kurumu, belediye, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle davalı işyerine komşu işyerleri ayrıntılı bir şekilde araştırılmalı, işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri tespit edilerek, davacının çalışması, süresi ve niteliğine ilişkin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, oluşacak sonucuna göre karar verilmelidir.

Kabule göre de, davacı adına verilen ve kurum kayıtlarına 06.11.1990 tarihinde 372254 varide numarasıyla intikal eden işe giriş bildirgesi göz önüne alındığında, eylemli çalışmanın varlığı halinde, en azından 1 günlük çalışmanın tespiti yönünden hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.