Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/3019 E. 2023/4129 K. 12.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/3019
KARAR NO : 2023/4129
KARAR TARİHİ : 12.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI :

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işyerinde 01.12.2006 – 14.08.2009 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;işyerinin adresinin Bayrampaşa olduğunu, davaya bakmakla yetkili mahkemenin … İş Mahkemeleri olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuştur.

2. Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle;kurum tarafından yapılan işlemlerde kanun ve mevzuata aykırı bir durum olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “hak düşürücü süre nedeniyle” davanın reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 5 yıllık hak düşürücü süre mutlak nitelikte olmadığını, Yargıtay 10. ve 21. Hukuk Dairelerinin süreklilik kazanmış kararlarına göre işçilik alacağına ilişkin aynı döneme ait kesin hüküm varsa hizmet tespit davalarının zamanaşımına uğramayacağını, evrakların zayi olmasının evrakın olmadığı anlamına gelmeyeceğini, açıklama ve beyanlarının gerekçeli kararda değerlendirmemesi nedeniyle kararın Anayasa m. 141 ve HMK m. 27 hükmüne aykırılık teşkil ettiğini, davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, 07/07/2015 günü açılan hizmet tespiti davasında, 11.09.2014 gün ve … (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak, yayımı tarihinde yürürlüğe giren 10.09.2014 gün ve 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesinde yapılan değişiklik sonrasında Kurumun bu davadaki sıfatının feri müdahil olduğu halde kararda davalı olarak gösterilmesi hatalı ise de Kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde olup Kurumun davalı olarak gösterilmesi HMK’nun 304. maddesi kapsamında maddi hata olarak kabul edilmiş” istinaf başvurusunda bulunan taraf ve istinaf sebepleri gözetilerek davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf nedenleri ile kararı temyiz ederek bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2) Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9 uncu maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.