Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2964 E. 2023/3208 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2964
KARAR NO : 2023/3208
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2815 E., 2022/3004 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 21. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/406 E., 2021/284 K.

Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı şirketin borçlarından dolayı davacıya gönderilen 2017/11237 Esas sayılı takip dosyasındaki ödeme emrine konu Kurum alacaklarının öncelikle şirketten talep edilmesi gerektiğini, konkordato başvurusu üzerine geçici ve kesin mühlet verildiğini, bu hususun davacı bakımından haklı neden oluşturduğunu ileri sürerek, davacı adına gönderilen 2017/11237 takip sayılı ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Tüm dosya kapsamında toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinde; dava dışı şirketin 2016/4-12 ayları arasında tahakkuk eden prim borçlarından yönetim kurulu üyesi olan davacının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davacı Vekilinin İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının bir dönem yönetici olarak bulunduğu şirket hakkında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/932 Esas numaralı dosyasında 15.10.2018 tarihli ara karar ile geçici mühlet ve 21.02.2019 tarihli ara karar ile kesin mühlet kararı verildiğinden borçlu şirket aleyhine yapılamayan takibin yönetici aleyhine yapılabilmesinin hükmün amacına aykırılık teşkil etiğini, konkordato kesin mühletinin dava dışı şirket ve davacı yönünden haklı sebep teşkil ettiğini, Yargıtay emsal içtihatlarından da görüleceği üzere yüksek mahkemenin şirketin konkordato mühletini haklı sebep olarak değerlendirdiğini ve buna göre yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilemeyeceğine hükmettiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, Kurum alacaklarının ait olduğu 2016/4-12 inci aylarında asıl borçlu (işveren) Alkoçlar Otelcilik ve Turizm Anonim Şirketinin yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesinin 20’nci fıkrasına göre müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/932 Esas sayılı dava dosyasında dava dışı şirket hakkında İİK’nun 294 üncü maddesine göre “6183 sayılı AATUHK hükümlerine göre olanlar dahil olmak üzere davacı şirket aleyhine takip yapılmamasına ve yapılan takiplerin durdurulmasına” karar verilmiş ise de Kurum alacaklarının davanın açıldığı 11.10.2018 ve geçici mühlet kararının verildiği 15.10.2018 tarihinden önceki 2016/4-12.aylarına ait olması bir yana, davacı tarafından açılan bir konkordato davası ile davacı bakımından İİK’nun 294/1 maddesi kapsamında verilmiş geçici ve kesin mühlet kararlarının bulunmadığı, dava dışı şirket hakkında konkordato davasında verilen geçici ve kesin mühlet ve tedbir kararlarının, müteselsil borçlu yönetim kurulu üyesi davacı hakkında 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesinin 20 inci fıkrasına göre haklı neden oluşturmayacağı anlaşılmakla; davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyiz incelemesi sonucu bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ödeme emrinin iptaline ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi.

3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.