Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2935 E. 2023/3847 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2935
KARAR NO : 2023/3847
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
HÜKÜM/KARAR : Davanın kabulü

Taraflar arasında Mahkemesinde görülen rücuan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen karar tüm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … vekili davalı … Yapı İnşaat ve Tic. A.Ş’nin sigortalı işçisi olan …’ın 27.03.2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda %16 malul kalması nedeniyle, sigortalıya kurumca 28.104,36 TL PSD geliri bağlandığını, ayrıca 1.466,01 TL geçici iş göremezlik ödeneği ile 4.758,56 TL Tedavi gideri olmak üzere 34.328,93 TL kurum zararının %10′ luk kısmı olan 3.432,89 TL nin ödenmesini istediğini ve 20/06/2014 tarihinde …Deniz Tarama ve Sualtı Yapıları San. Tic. Ltd. Şti aleyhine Mersin 6. İş Mahkemesinde 2014/208 esas sayılı ve aynı mahkemenin 2014/118 esas sayılı dosyası ile de … aleyhine birleştirme istemli dava açarak mahkememiz dava dosyası ile birletirildiğini belirterek kurum zararının tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin açılan davada taraf sıfatı olmadığı, bu nedenle davanın öncelikle esasına girilmeden taraf sıfatı yokluğundan husumetten reddi gerektiği, kazalı …’ın 24.08.2007-21.02.2008 tarihleri arasında müvekkil şirketin Mersin Atık Su Arıtma Tesis İnşaatı şantiyesinde makina operatörü olarak çalıştığı, kazalının olay tarihinde davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin olmadığı, kazalının 21.02.2008 tarihinde iş akdinin müvekkil şirket tarafından haklı sebeple fesih edildiği, belirtilmiştir.

2.Davalılar …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. Tic. Ltd. Şti. ve … vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana geldiği tarihte müvekkil şirketin … ile alt işveren ilişkisi kapsamında çalıştığını, kazalının görevinin ırgatlarının kontrol düğmelerinin kullanımına ilişkin olduğu, kazazedenin kendisine bir talimat verilmeden, dubaya ilişkin kayışı telle bağlama yöntemini uygularken ve bunu çözmeye çalışırken kazaya uğradığı, kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınmadan bilirkişi raporunun düzenlendiği, müvekkilinin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli tüm tedbirleri aldığını, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun olmadığını, müvekkilinin alt işveren konumunda olduğunu, asıl işveren ile işçinin de kusurlarının da tespit edilmesi gerektiği, sorumluluğun müteselsil olduğunu, davacı idarenin yapılan ödemeleri işverene ödetmek yerine kendi ödeyerek bu hakkından zımni olarak vazgeçtiği, bu ödemeleri rücu etmesinin haksız ve hukuksuz bir talep olduğunu, bu sebeple davanın reddi gerektiği, bu talepleri yerinde görülmezse, yeni bir bilirkişi raporu alınması gerektiği belirtilmiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.12.2015 tarihli ve 2012/165 E., 2015/ 794 K. sayılı kararıyla; Davacının davasının kabulü ile; 24.030,25 TL Net Kurum zararının gelirlerin onay, masraf ve ödemelerin sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ve birleşen dosyaların davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine, karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davacı Kurum ile davalılardan … ve …Deniz Tarama ve Su alatı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 30.10.2018 tarihli ve 2018/5089 E. 2018/8649 K. sayılı ilamı ile; “Somut olayda; dosyada yer alan kayıt ve belgelerden, davaya konu iş kazasının, Mersin Su Kanalizasyon İdaresine ait Atık Su Arıtma Projesi kapsamında, Derin Deniz Drenajı işini alan, davalı … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş.’nin taşeronu olduğu belirtilen diğer davalı …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti.’nce, denizde yapılan kazı çalışması esnasında, sigortalı işçinin dubanın arka ayağındaki motorda frenleme …inin olmamasından dolayı, kasnağı eliyle bağlayarak frenlemesi, sonra teli kasnaktan çözmeye çalışırken, eliyle kayışı tutup çektiği sırada, yanlışlıkla motorun çalıştırılması üzerine, elini kasnak kayışına kaptırarak yaralanması şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında mahkemece, dava dışı Mersin Su Kanalizasyon İdaresi ile davalılar … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş. ve …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin niteliği, asıl işverenlik-alt işverenlik ilişkisinin bulunup, bulunmadığı araştırılıp, irdelenmemiştir.” hususlarına işaret edilerek bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 27.02.2020 tarihli ve 2019/163 E. 2020/137 K. sayılı kararıyla; “Davacının davasının kabulü ile; 24.030,25 TL Net kurum zararının gelirlerin onay masraf ve ödemelerin sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ve birleşen dosyanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı Kuruma ödenmesine,” karar verilmiş; karara karşı tüm taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairemizin 26.04.2021 tarihli ve 2021/1208 E. 2021/5903 K. sayılı ilamı ile; “Davacı Kurumun, davalılardan … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş. unvanlı iş yeri işçisi sigortalının, 27.03.2010 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu, %16 oranında sürekli iş göremez durumuna girdiğini, kaza sebebiyle sigortalıya bağlanan peşin sermaye değerli gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan tedavi masraflarının davalılardan müştereken ve müteselsilen rücuan tahsilini istediği davada bozma sonrası mahkemece hükme esas alınan kusur raporuna göre, davalı … Yapı İnşaat ve Ticaret A.Ş.’nin asıl işveren olarak %15 oranında, diğer davalı …Deniz Tarama ve Sualtı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin alt işveren olarak %55 oranında kusurlu oldukları, %55 oranındaki altişveren şirkete ait kusurun % 5 ‘lik kısmının davalı alt işveren müessesenin ceza yargılamasında hüküm giyen, işveren vekili veya işyeri yetkilisi (firma sahibi) davalı …’e ait olduğu, kazalı …’ın %30 oranında kusurlu olduğu, dava dışı Mersin Su Kanalizasyon İdaresi (MESKİ)’nin ise kusursuz olduğu, kabul edilmek suretiyle, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bir önceki bozma ilamımızda; “Somut olayda; dosyada yer alan kayıt ve belgelerden, davaya konu iş kazasının, Mersin Su Kanalizasyon İdaresine ait Atık Su Arıtma Projesi kapsamında, Derin Deniz Drenajı işini alan, davalı … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş.’nin taşeronu olduğu belirtilen diğer davalı …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti.’nce, denizde yapılan kazı çalışması esnasında, sigortalı işçinin dubanın arka ayağındaki motorda frenleme …inin olmamasından dolayı, kasnağı eliyle bağlayarak frenlemesi, sonra teli kasnaktan çözmeye çalışırken, eliyle kayışı tutup çektiği sırada, yanlışlıkla motorun çalıştırılması üzerine, elini kasnak kayışına kaptırarak yaralanması şeklinde gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında mahkemece, dava dışı Mersin Su Kanalizasyon İdaresi ile davalılar … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş. ve …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki ilişkinin niteliği, asıl işverenlik-alt işverenlik ilişkisinin bulunup, bulunmadığı araştırılıp, irdelenmemiştir.Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında, öncelikle dava dışı Mersin Su Kanalizasyon İdaresi ile davalılar … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş. ve …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişki ve asıl işverenlik-alt işverenlik sıfatları irdelenip, belirlenmeli ve varlığı halinde olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden uygun bir kusur raporu alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.” hususlarına işaret edilmiş olup, Mahkemece bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden hüküm kurulmuştur.

Dava dışı Mersin Su Kanalizasyon İdaresi ile davalılar … Yapı İnş. ve Tic. A.Ş. ve …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki asıl işverenlik alt işverenlik ilişkisinin bulunup bulunmadığına ilişkin olarak, taraflar arasındaki ilgili sözleşmeler, şartnamaler celp edilmeden, anılan kayıtlar nazarında irdelenme yapılmadan, bahse konu olgu ve ilişkiye dair tüm deliller toplanmaksızın, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, kusur oran ve aidiyet ve sıfatlarının belirlenmesi ve hükme dayanak kılınması isabetsiz bulunmuştur.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “Tüm dosya kapsamı, deliller ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, MESKİ ve SGK ya müzekkere yazılarak Mersin Su ve kanalizasyon idaresi ile davalılar … yapı inşaat ve ticaret A.Ş. ve …Deniz Tarama ve Su Altı Yapıları San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki 2010 yılına ait sözleşme ve şartnamelerin gönderilmesinin istenmiş dosya kusun bilirkişi heyetine gönderilmiş ve heyetten ek rapor alınmıştır. İş güvenliği uzmanlarından oluşan Makine Mühendisi, İnşaat Mühendisi ve Elektrik Elektronik Mühendisi ve İş ve Sosyal Güvenlik uzmanı hukukçu bilirkişiden oluşan 4 kişilik bilirkişi heyetinin 26.09.2022 havale tarihli raporlarında dava dışı MESKİ’nin meydana gelen iş kazasına etkili bir fiilinin de bulunmaması nedeniyle olayın meydana gelmesinde atfı kabil bir kusurunun bulunmadığı, ihale makamı olduğu, davalı … Yapı şirketinin asıl işveren sıfatıyla iş kazasından doğan zararlardan alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumlu olacağı, davalı …Deniz şirketinin olayın meydana gelmesinde %60 oranında kusurlu olduğu, davalı …’in olayın meydana gelmesinde %10 oranında kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve deliller doğrultusunda usul ve yasaya uygun ek bilirkişi raporu doğrultusunda “davacının davasının kabulü ile; 24.030,25 TL net kurum zararının gelirlerin onay masraf ve ödemelerin sarf ve tediye tarihlerinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalı ve birleşen dosyanın davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine,” karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tüm taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; dosyada alınan kusur raporlarında davalılara %70 oranında, kurum sigortalısına %30 oranında kusur verilmişse de meydana gelen iş kazasının oluşumunda sigortalının bir kusuru bulunmadığı, kazanın asıl sebebinin iş ekipmanlarında gerekli güvenlik aparatlarının bulunmaması, sigortalıya gerekli iş güvenliği ve ekipman kullanımı eğitimi verilmemesi olduğundan, davalıların meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu belirtilerek kararın bozulmasını istemiştir.

2…. Yapı Ltd. Şti. vekili temyiz dilekçesinde; kaza tarihinde sigortalının davalı şirket ile bir ilişiğinin bulunmadığı, davanın esasına girilmeden husumet nedeniyle reddi gerekirken kurum zararının müflis şirketten tahsili yoluna gidilmesinin hukuka aykırı olduğu, kazanın meydana gelmesinde diğer davalılar ile kazalının sorumlu olduğu, yargılama sırasında şirket hakkında iflas kararı verildiğinden davanın tespit nitelikli kayıt kabul davası olarak görülüp karara bağlanması gerektiği belirtilerek kararın bozulması istenmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rücuan tazminat istemine yöneliktir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 ncü maddesinin 2 nci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin 7, 8, 9 uncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin 2 nci fıkrası ve 5510 sayılı Kanun’un 21. madde hükümleridir.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tüm taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgililere yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
.