YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/289
KARAR NO : 2023/1159
KARAR TARİHİ : 14.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1105 E., 2022/1302 K.
FER’Î MÜDAHİL : Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 26.11.2014
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/413 E., 2021/344 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin 15.06.2008-09.09.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz olarak işçi sıfatıyla çalıştığını, davalı işverence çalışmış olduğu sürelerin bir kısmının sigortaya bildirilmeyip primlerinin yatırılmadığını, davalı işverence 2008 yılının 10 uncu ayında 15 gün, 11 inci ayında 15 gün, 2009 yılının 2 nci ayında 10 gün, 3 üncü ayında 5 gün, 4 üncü ayında 5 gün, 6 ncı ayında 5 gün süreyle sigortalı olarak bildirildiğini, 2009 yılının 7, 8, 9 uncu aylarında ise yapmış olduğu çalışmalarının hiçbir süresinin sigortaya bildirilmediğini, bu dönemlere ilişkin sigorta primlerinin ödenmediğini belirterek, davalıya ait işyerinde 15.06.2008-09.09.2009 tarihleri arasındaki kesintisiz ve aralıksız çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğunu, davacının iddiasının asılsız olduğunu, davacının müvekkilinin işlerinin yoğun olduğu bazı zamanlarda yardım amaçlı çalıştığını, bu günlerin sigortasının da Kuruma bildirildiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
2-Fer’i Müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde; davacının iddiaları ile Kurum kayıtlarının örtüşmediğini, eylemli ve gerçek çalışmanın varlığının ispatı gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyadaki belge ve bilgiler, dinlenen tanık beyanları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalıya ait işyerinde kuruma bildirilen süreler dışında çalışmış olduğu gösterir nicelik ve nitelikte yeterli ve inandırıcı bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle, davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, iddialarının kanıtlandığını, kesintisiz çalışmanın açık olduğunu beyan ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Yerel mahkemece davacının çalışmasının hizmet akdinde dayanıp dayanmadığı ile ilgili tanıklar dinlenmiştir. Dinlenen bu tanıklar davacının bu çalışmasının düzenli ve sürekli olduğu yönünde beyanda bulunmuşlardır. Bu hali ile tanıkların bordro tanığı olduğu anlaşılmaktadır.
Bordro tanık beyanları, alınan beyanlar dosyadaki bilgi ve belgeler ile tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalıya ait işyerinde Kuruma bildirilen süreler dışında çalışmış olduğunu gösterir yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığından, yerel mahkeme kararı yerinde görülmüştür.
Açıklamalar itibariyle; dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan kanuni ve hukuki gerekçeleri ile dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; ilk derece mahkemesi kararının hatalı olduğunu, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, iddialarının kanıtlandığını, kesintisiz çalışmanın açık olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanunun 79 uncu 5510 sayılı Kanun 86/9 uncu maddesi hükümleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davacının talep ettiği dönem içerisinde 11.06.2008-26.09.2009 tarihleri arasında 2008/6. ay 20 gün, 2008/7.8 aylar tam, 2008/10.11 aylar 15’er gün, 2008/12 ay ve 2009/1. ay tam, 2009/2. ay 10 gün, 2009/3.4 aylar 5’er gün, 2009/5. ay tam, 2009/6. ay 5 gün bildirimlerinin bulunduğu, eksik gün kodu 7 olduğu, dinlenen bordro tanıkları …, …, …’in alınan beyanlarında çalışmanın kesintili olduğu yönündeki beyanları karşısında mahkemenin davanın reddi yönündeki gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmaktadır.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…