Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2878 E. 2023/3451 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2878
KARAR NO : 2023/3451
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/19 E., 2022/369 K.
DAVA TARİHİ : 09.05.2019
KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı 16.09.1991-2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının süresi içinde tescil talebinde bulunmadığını, her ne kadar talep süresinde vergi ve esnaf sicili kaydı bulunsa da sigortalılık süresinin verilemediğini, yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin13.02.2020 tarihli ve 2019/115 Esas, 2020/41 Karar sayılı kararıyla davanın reddini karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Daire kararında Somut olayda, 13.11.2000 tarihinde kuruma intikal eden Bağ-Kur giriş bildirgesine istinaden 16.09.1991-31.12.1995, 24.12.1999-19.11.2010 ve 01.12.2010 den itibaren devam eden vergi kaydı, 16.09.1991- 28.11.2013 tarihleri arasında esnaf sicil kaydına dayalı olarak 04.10.2000 itibariyle tescili yapıldığından, Mahkemece, Bağ-Kur giriş bildirgesinin 2.8.2003 tarihinden önce kuruma intikal etmesi nedeniyle, 16.09.1991-04.10.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresinin tespitine dair dava konusu talep hakkında 1479 sayılı Kanun’un 24 ve 25 inci maddeleri kapsamında değerlendirilme yapılarak sonuca göre karar verilmesi gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 16.09.1991-31.12.1995, 24.12.1999-19.11.2010 ve 01.12.2010 tarihleri arasında vergi kaydı, 16.09.1991-28.11.2013 tarihleri arasında esnaf sicili kaydı, davacının bağkur sigortalılık kaydının 13.11.2000 tarihli ilk bağkur giriş bildirgesine istinaden 04.10.2000 tarihi itibariyle 4/1-b kapsamında tescilinin yapıldığını ve ilk prim ödemesinin 25.12.2000 tarihinde yapıldığının tespiti üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, davacının süresi içinde tescil talebinde bulunmadığını, her ne kadar talep süresinde vergi ve esnaf sicili kaydı bulunsa da sigortalılık süresinin verilemediğini, yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresi tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 21/1 ve 21/4 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.