Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2817 E. 2023/3441 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2817
KARAR NO : 2023/3441
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1978 E., 2022/2352 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 12. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/215 E., 2020/253 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı … ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı …’a ait ticari takside şoför olarak çalıştığını, çalışmalarının bir kısmının bildirildiğini, bildirilmeyen 01.06.2006-03.09.2010, 01.02.2012-22.09.2016 tarihleri arasında bildirilmeyen hizmetlerinin tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı işveren vekili, davanın öncelikle hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının iddia edilen dönemde çalışması bulunmadığından davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek reddini istemiştir.

Feri müdahil Kurum vekili, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin kurum müfettiş denetimi sonucu re’sen hazırlanan ilk işe giriş bildirgesine göre 14.12.1989 da 20.10.1989 da işe girişi gösterir şekilde düzenlendiğini, davacı iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının Ümmühan Küççülü hakkındaki davasının reddine, … aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ve feri müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri
Davalı … ve feri müdahil Kurum vekilleri kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini belirterek belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı … ve feri müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun (5510 sayılı Kanun) geçici 7/1 inci maddesi uyarınca 506 sayılı yasanın 79 uncu maddesi

2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu maddesi hükmüne göre; kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin kuruma verilmesi ya da çalışmaların kurumca tespit edilmesi halinde; kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.

Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/21-43 Esas, 2003/97 Karar ve 26.02.2003 tarihli kararında ayrıntıları açıklandığı üzere; kural olarak işe giriş bildirgeleri ve ücret ödeme bordroları sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, anılan belgeleri hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını ya da kesintisiz çalıştığını söylememiş ise, birden fazla işe giriş bildirgesinin varlığı ve işyerinden yapılan kısmi bildirimler, sigortalının o işyerinde kesintili çalıştığına karine oluşturur. Bu karinenin, aksinin, ancak, eş değer de delillerle kanıtlanması gerekmekte olup tanık sözlerine değer verilemez. Bu halde ise hak düşürücü sürenin kesinti tarihleri dikkate alınarak her bir dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekecektir.

3.Değerlendirme
İnceleme konusu davada davacı davalı işverenlerin ticari taksisinde şoför olarak 01.06.2006-03.09.2010 tarihleri arasında davalı … Keçili’nin işçisi olarak, 01.02.2012-22.09.2016 tarihleri arasında davalı …’ın işçisi olarak çalıştığını ancak hizmetlerinin davalı Kuruma eksik bildirildiğini belirterek bildirilmeyen hizmetlerin tespitini talep etmiş, Bölge Adliye Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmişir. Karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.

Dava konusu hizmetlerle ilgili olarak davalı işveren tarafından davacının 03.09.2010-30.01.2012 tarih aralığında tam bildirimli olduğu, davacının ise aynı ticari takside yani aynı işyerinde 01.06.2006-03.09.2010, 01.02.2012-22.09.2016 tarihleri arasında da çalıştığını, dolaysıyla 01.06.2006-22.09.2016 tarihleri arasında aynı işyerinde blok çalışmasının bulunduğunu belirterek eksik bildirilen hizmetlerin tespiti için eldeki davayı 12.05.2017 tarihinde açmış olması nedeniyle davada hak düşürücü sürenin geçmediği anlaşılmaktadır.

Mahkemesince davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken hak düşürücü süre nedeniyle usulden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz talebinin kabulü ile,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.