Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2760 E. 2023/6028 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2760
KARAR NO : 2023/6028
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/276 E., 2022/1165 K.
KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen yaşlılık aylığı bağlanması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin ilk olarak 01.11.1987 tarihinde hizmet akdi ile çalışmaya başladığını, bu nedenle SSK sigortalısı olarak tescilinin yapıldığını, kısa bir müddet çalıştıktan sonra şirket kurucu ortağı olması sebebi ile Bağ-Kur sigortalısı olduğunu, zorunlu Bağ-Kur sigortalılığının kesintisiz devam ettiğini, 30.06.2011 tarihinde PTT yolu ile yaşlılık tahsis talebinde bulunmuş ise de 7200 gün şartını gerçekleştirmesine rağmen 46 yaşını doldurmadığı gerekçesi ile yaşlılık aylığı talebinin reddedildiğini, kurum işleminin hatalı olduğunu, kurumun Bağ-Kur sigortalılığının başladığı tarihi esas alarak yaşlılık aylığı için yaş koşulunu kabul ettiğini, davacının sigortalılığının başlangıç tarihinin SSK sigortalılığının başladığı tarih olduğunu, SSK giriş tarihi esas alındığında başvuru tarihi itibariyle davacının yasanın aradığı yaş koşulu ve prim ödeme gün koşulunu gerçekleştirdiğini beyan ederek SSK sigortalılık başlangıcının yaşlılık aylığı talebinde emeklilik başlangıç tarihi olarak kabul ve tespiti ile 30.06.2011 tarihli yaşlılık aylığı başvurusu nedeni ile bu tarihi takip eden ay başı olan 01.07.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanarak faizi ile birlikte ödenmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 02.06.2015 tarihli ve 2015/7020 E. 2015/10848 K. sayılı ilamı ile; eksik inceleme nedeniyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 19.01.2016 tarihli ve 2015/574 E. 2016/22 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 29.09.2016 tarihli ve 2016/11206 E. 2016/11853 K. sayılı ilamı ile; 01.11.1987 tarihinden itibaren 5 gün SSK, 22.06.1989 tarihinden itibaren kesintisiz olarak 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan davacının, tahsis talep tarihi itibariyle, 1479 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu madde koşullarının irdelenerek yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı araştırılmalı, davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.12.2017 tarihli ve 2016/681 E. 2017/459 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 05.12.2019 tarihli ve 2018/7340 E.2019/9556 K. sayılı ilamı ile; 30.06.2011 tahsis talebi itibariyle, 01.11.1987-10.11.1987 tarihleri arası 5 gün (SSK), 22.06.1989-30.06.2011 tarihleri arası 21 yıl 1 ay 8 gün (7598) gün prim ödenmiş 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur sigortalılığı bulunan davacının, 2829 sayılı Kanun’un 6. maddesi gereği başlangıcı 01.11.1987 tarihi olarak esas alınması gerekmekle birlikte, aylık koşullarının 1479 sayılı Kanun’un geçici 10 uncu maddesi kapsamında ödenmiş prim süreleri gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur

D. Dördüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 04.03.2021 tarihli ve 2020/62 E. 2021/133 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 17.03.2022 tarihli ve 2021/5569 E. 2022/3875 K. sayılı ilamı ile; 01.11.1987-10.11.1987 tarihleri arası 5 gün (ssk), 22.06.1989-30.06.2011 tarihleri arası 21 yıl 1 ay 8 gün (7598) gün prim ödenmiş 1479 sayılı yasa kapsamında bağkur sigortalılığı bulunan davacının 1479 sayılı Kanun’un 10/2-g maddesi kapsamında 7200 gün ve 46 yaş şartına şartına tabi olduğu, prim gün sayısı şartına haiz olduğu halde 30.06.2011 tarihli tahsis talebine göre 01.05.1967 doğumlu olan davanın yaş şartına haiz olmadığı ve davacı yönünden tahsis koşulları oluşmadığından yaşlılık aylığı yönünden talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur

E. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.11.1987 tarihi olduğunun tespitine, davacının yaşlılık aylığı bağlanması talebi yönünden tahsis koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde; sigorta başlangıcı tespitinin yanlış olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 1479 sayılı yasanın geçici 10. maddesidir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.