YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2742
KARAR NO : 2023/2783
KARAR TARİHİ : 20.03.2023
…
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/13 E., 2022/357 K.
…
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasında İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne dair kararına karşı süresi içinde davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunda bulunulması ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine davalı kurum vekilinin temyiz isteminde bulunması üzerine verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’ın yurt dışı hizmet borçlanması yaptığı, bunun karşılığında 21.04.2016 tarihinde ödeme yaptığı, 26.04.2016 tarihinde emekli aylığı talebinde bulunduğunu, emekli aylığını 01.05.2016 tarihinde hak ettiği, ancak aylığın 01.11.2016 tarihinde ödendiğini, Mayıs 2016, Haziran 2016, Temmuz 2016, Ağustos 2016, Eylül 2016, Ekim 2016 aylıklarının ödenmediğini, bu aylara ilişkin aylıkların ay be ay işleyecek faizleri ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini, davalı Kurumca taleplerinin reddedildiğini beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile ödenmeyen aylıklarının, maaş almayı hak ettiği tarihten itibaren her bir emekli aylığı için ay be ay işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; sigortalının yazılı beyanı ve gönderdiği belgelerden 01.07.2016 tarihine kadar ikamete dayalı sosyal yardım aldığının tespit edildiğini, 3201 sayılı Kanun’a göre yurtdışı sigortalılık sürelerini borçlandıktan sonra aylık talebinde bulunanlardan aylığın başlangıç tarihi itibariyle yurtdışında çalışmalarını sürdürdüğü ve sosyal yardım aldığı aylık bağlanmadan önce tespit edilenlerin taleplerinin reddedileceği, yurtdışındaki çalışmalarını ve sosyal yardımı sona ermesi kaydıyla yapacakları yeni tahsis taleplerine göre aylık bağlanacağı düzenlemesi bulunduğundan buna göre sigortalının 26.04.2016 tarihli talebinin red edildiğini, 28.10.2016 tarihindeki yeni talebine istinaden 01.11.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 26.09.2019 tarihli ve 2018/443 Esas, 2019/234 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ile, davacının 01.07.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespti ile ödenmeyen aylıkların toplamı 6.430,14 TL ile yasal faizi 1.226,61 TL olmak üzere 7.656,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.04.2021 tarihli ve 2021/7724 Esas, 2021/15782 Karar sayılı kararıyla; davalı kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 09.12.2021 tarihli 2021/7724 – 2021/15782 sayılı kararında; Mahkemece, davacının yurda kesin dönüş şartını 30.06.2016 tarihinde gerçekleştirdiği ve kendisine 01.07.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği değerlendirilerek, 01.07.2016 ile 01.11.2016 tarihleri arasında ödenmesi gereken aylıklar bilirkişiye hesaplattırılmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemece 01.07.2016 tarihi itibariyle, davacıya yaşlılık aylığı bağlansaydı, 01.11.2016 tarihine kadar ödenmesi gereken aylıklar Kurumdan sorularak ihtilaf konusu dönemdeki davacı aylıklarının belirlenmesi ve itiraz olması halinde, bilirkişiden rapor alınarak davacının talep ettiği aylıklara ilişkin tüm çelişkilerin giderilmesi suretiyle davacının talep ettiği alacağın belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davanın kısmen kabulü ile, davacının 11.06.2019 tarihli ıslah talebi doğrultusunda 01.07.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ile ödenmeyen aylıkların toplamı 6.430,14 TL ile yasal faizi 1.226,61 TL olmak üzere 7.656,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına,” karar verilmiştir. karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, davacının yurtdışındaki çalışmalarını ve sosyal yardımı sona ermesi kaydıyla yapacağı yeni tahsis taleplerine göre aylık bağlanacağının yasal mevzuat ile düzenlendiği, buna göre sigortalı davacının 26.04.2016 tarihli talebinin reddedildiğini, 28.10.2016 tarihindeki yeni talebine istinaden 01.11.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını, Kurum işlemlerinde usul ve yasalara aykırılık bulunmadığı belirtilerek eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasın istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacıya 01.05.2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile birikmiş aylıkların faiziyle beraber davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 3201 sayılı Kanun’un ve 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle
Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…