Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2733 E. 2023/3826 K. 06.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2733
KARAR NO : 2023/3826
KARAR TARİHİ : 06.04.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/690 E., 2022/989 K.
KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 27. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/343 E., 2018/43 K.

Taraflar arasındaki 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresi tespiti ve prim borcunun yapılandırma yasası kapsamında ödenmesine karar verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında 07.01.2002 tarihinden itibaren tescil edildiğini, ancak davacının 28.12.1989-03.07.1995 tarihleri arasında esnaf odası kaydının bulunduğunu, bu tarihler arasında da sigortalı kabul edilmesi gerektiğini, davalı Kurum tarafından bu dönemin sigortalılık olarak tescili ile prim borcunun yapılandırılmasına dair talebini kabul etmediğini belirterek, davacının 28.12.1989- 27.11.1991 arasında 1479 sayılı Kanun’a tabi zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, tahakkuk edecek prim borçlarının yapılandırma yasası kapsamında ödenebileceğinin tespitini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının süresinde tescil talebinin bulunmadığından dava konusu başvurusunun reddedildiğini, yapılan işlemlerde usul ve yasaya aykırı bir hususun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 01.02.2018 tarih, 2017/343 Esas, 2018/43 Karar sayılı davanın reddine dair kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 13.11.2018 tarih, 2018/953 Esas 2018/1883 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verildiği,

Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı Kurum vekili temyizi üzerine, Dairemiz 22.01.2020 tarih, 2019/1791 Esas 2020/422 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu,

Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak yeniden bir hüküm tesis edilmeksizin “davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ” dair karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1-Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2- Dairemiz 29.12.2021 tarih, 2021/10940 Esas 2021/16919 Karar sayılı kararı ile “…Bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince bozmaya uyulduğu belirtilerek davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Oysa ki davacı vekilinin istinafı üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararla, … 27. İş Mahkemesinin 01.12.2018 tarih ve 2017/343 E. 2018/43 K. sayılı ilamı kaldırılarak, yeniden hüküm kurulması sonucu verilen karar Dairemizce bozulmuş olduğundan, bu bağlamda ortada hukuki varlık kazanmış bir karar bulunmamaktadır. Bölge Adliye Mahkemesince, hükmüne uyulan bozma ilamı kapsamında yargılama yapılıp, karar verilmesi…” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının talep edilen süre için sigortalılık ve yapılandırma yasasından faydalanma yasal koşullarını taşıdığını belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık süresi tespiti ve prim borcunun yapılandırma yasası kapsamında ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 1479 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
İnceleme konusu davada davacının 28.12.1989-03.07.1995 tarihleri arasında şoförler odası kaydı olduğu, 17.09.2002 tarihinde verilen işe giriş bildirgesine istinaden 07.01.2002 tarihinden itibaren Bağ-Kur tescilinin yapıldığı, davacının oda kaydının olduğu dönemde kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının sabit olduğu ve dolaysıyla zorunlu sigortalılık koşullarına sahip olduğu ve 1479 sayılı Kanun’un Geçici 18 inci maddesinde belirtilen sürede zorunlu Bağ-Kur sigortalısı tescili talebi olduğu dikkate alındığında davacının talebi ile bağlı kalınarak 28.12.1989-27.11.1991 arası dönemde 1479 sayılı Kanun’a göre zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine ve davacının talebi doğrultusunda yapılandırmadan faydalanmasına karar verilmesi gerekirken, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz talebinin kabulüne,Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Harcın ilgiliye iadesine,Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 gününde oybirliğiyle karar verildi.