Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2704 E. 2023/3293 K. 29.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2704
KARAR NO : 2023/3293
KARAR TARİHİ : 29.03.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/260 E., 2021/295 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işverene ait tatil köyünde, 15.10.1994- 14.12.2007 tarihleri arasında bekçilik, güvenlik, çöp toplama,havuz temizleme, eşya taşıma, bahçıvanlık v.b işlerde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı Odak İnşaat ve Turizm Yatırımları A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; 24.07.2008 havale

tarihli dilekçesinde özetle; davalı şirketin merkezinin … olduğunu, davacının, davalı şirketin Bodrum Turgutreis Yalı Mevkiindeki Odak Tatil Köyü unvanı ile maruf devre mülk tatil köyünde belirli süreli iş sözleşmesi ile mevsimlik işçi statüsünde çalıştığını ve yaz sezonu bitiminde, 30.09.2007 tarihinde işine son verildiğini, işe giriş ve çıkışlarının yazılı delillerle sabit olup, aksine şahit dinlenemeyeceğini, müruruzaman hükümlerini uygulanması gerektiğini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Müfettişliği Raporunun iddia ve savunmalarını teyit ettiğini, 01.02.2008 tarihli tutanakta, kış mevsiminde oturan ve çalışan kimse bulunmadığının imza altında alındığını, davacının sadece yaz sezonunda hizmet veren Bodrum Odak Tatil Köyünde mevsimlik işçi olarak çalıştığı ve bu süreye ait tüm alacaklarını aldığının kayıtla sabit olduğunu, Haziran-Eylül ayları dışında davalı işyerinde kimse bulunmadığı için yapacak bir iş de olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28.12.2012 tarihli ve 2008/233 Esas, 2012/1310 Karar sayılı kararıyla;
Davanın kısmen kabulüne,
Davacının davalıya ait iş yerinde döneme ait asgari ücretle 15.10.1994- 01.11.1997 ve 01.06.1999-12.12.2007 tarihleri arasında toplam 3324 gün fiilen çalıştığı, bu çalışmalarının 682 gününün bildirimlerinin yapıldığı ve primlerinin ödendiği, 2642 gün bildirimlerinin yapılmadığı ve primlerinin ödenmediğinin tespitine, karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2.1.Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 03.03.2015 tarih, 2014/19945 Esas, 2015/4064
Karar sayılı Bozma ilamında;

2.1.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; bahçıvan olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işyerinden 2003-2007 yılları arasında Haziran/Temmuz aylarından Eylül/Aralık aylarına kadar değişen dönemlerde kısmi bildirimler yapıldığı, davacının 21.11.1997 – 22.05.1999 tarihleri arasında askerlik yaptığı, 01.02.2008 tarihli müfettiş tutanağında; işyerinin sezon nedeni ile gayrifaal olduğunun, çalışan olmadığının, işyeri kayıtlarına göre davacının mevsimlik çalıştığının bildirildiği, davalı tarafından davacının çalışmalarının sezonluk olduğunun iddia edildiği anlaşıldığı,

2.2.Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut bordrolarda isimleri bulunan kayıtlı çalışanlar arasından re’sen seçilecek kişileri dinlemek, zabıta marifeti ile veya davalı Kurum’dan sorarak talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri tespit ederek dinlemek, davalı işyerinin kapasitesinin ve bahçıvan olduğunu beyan eden davacının çalışma şeklinin, davalı işyerinin arazi miktar ve özelliklerinin, bu itibarla davacının çalışmalarının kapsamının belirlenmesi için mahallinde keşif yapmak, davalı işyerinin devremülk şeklinde çalıştığı tespit edilir ise yaz ve kış aylarında devremülkü kullanan devremülk sahiplerini tespit ederek beyanlarına başvurmak böylece toplanan deliller ışığında davalı işyerinin sezonluk hizmet veren bir işyeri olup olmadığının tespiti ile davacının çalışmalarının da sezonluk olup olmadığını belirleyerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

Mahkemenin Bozma ilamına uyarak verdiği 07.12.2017 tarihli ve 2015/516 Esas, 2017/381 Karar sayılı kararıyla;
Davanın kabulüne,
Davacının davalı işverene ait iş yerinde 15.10.1994- 01.11.1997 yılları arasında 1095 gün , 01.06.1999 ila 12.12.2007 tarihleri arasında 2229 gün olmak üzere, asgari ücretle toplam 3324 gün çalıştığının, 682 gününün bildirimlerinin yapıldığı ve priminin ödendiğinin, 2642 gününün bildirimlerinin yapılmadığının tespitine, karar verilmiştir.

B. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilince temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 30.06.2020 tarih,2019/2522 Esas, 2020/4102 Karar sayılı Bozma ilamında;

2. 1.Eldeki davada ise, bozma öncesi ve sonrası yapılan yargılama ve toplanan delillerle göre, davacı dışındaki kardeşlerin kuruma verdiği dava öncesi 12.12.2007 tarihli şikâyet dilekçeleri, taraflar arasında çekilen karşılıklı ihtarname ve içeriklerinde sezon dönemlerinin açıkça belirtilmemiş olması, davacı ve kardeşlerinin ikamet kayıtlarının davalı şirkete ait olan ve iki katlı (çalışma dönemlerine göre 80 bina 160 tek tip daire) villaların bulunduğu, devre mülk sistemi ile işletilen tatil köyü içerisinde bir binadan oluşturulmuş ve davalı işverenin “lojman” ibaresi ile davacı ve kardeşlerine bu bölümü tahsis ettiğinin anlaşılması, davacı ve kardeşleri adlarına “personel” ibaresi yazılmak suretiyle davalı işveren şirketin yetkilisinin imzalarını inkâr etmediği ve uyuşmazlık konusu olan sezonluk dönem (01 Haziran-01 Ekim arası) dışında imzalanan ve ödenmiş olan paralara ilişkin makbuzlar ve davalı tatil köyü işletmesinin su tüketimlerinin yılın tüm zamanlarına yayılmış olduğunun açıkça belirgin olması ile dinlenen bordrolu tanık beyanları anlatımları içeriğinden, davalıya ait 21 dönüm üzerine kurulu en az 4,5 dönümlük bahçe ve çim alanı bulunan tatil köyü işyerinde, işyerinin kapsamı ve davaya konu edilen ve yapılan işlerin niteliği dikkate alındığında davacının iddiasına konu olan işler bakımından mevsimlik çalışmanın bulunmadığı, tam aksine davacının hizmetinin sürekli çalışma ile geçtiğinin kabulü isabetlidir.

Ne var ki, davacının hizmet bildirimlerinin davalı şirkete ait …’da bulunan ve 03.07.1995 tarihi itibari ile kanun kapsamına alındığı anlaşılan ve büro niteliğindeki 428077 sicil numaralı işyerinden yapılmış bulunduğu, ancak davacının iddiasının …’daki işyerinde değil, kapsam ve nitelik itibari ile farklı prim nispetlerine tabi olan ve Tatil köyü niteliğindeki işyerinde geçtiğinin belirgin bulunması karşısında, öncelikle davacı adına …’dan yapılan bildirimlerin iptali, devamında ise, davalı işverene ait olan ve 01.12.2002 tarihi sonrası bakımından tescilsiz olduğu anlaşılan “tatil köyü” niteliğindeki işyerinden talebe konu dönemde davacı adına yatırılan prim ve yapılan bildirimlerin aktarılması gerektiğinin tespitine dair karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile,

Davanın kabulü ile,
Davacının davalı işveren ait kurumda tescilsiz olan 60808.48 Turgutreis Beldesi Odak Devre Mülk Tatil Köyü iş yerinde 15.10.1994- 01.11.1997 tarihleri ve, 01.06.1999- 12.12.2007 tarihlerinde toplamda asgari ücretle toplam 3324 gün süre ile çalıştığının, 682 günlük çalışmasının kuruma … sicil numaralı iş yerinden bildirildiğinin, 2642 günlük çalışmasının kurama bildirilmediğinin, 27.06.2003- 12.12.2007 tarihleri arasında … sicil numaralı büro iş yerinden bildirilen 682 günlük çalışmasının iptal edilerek yeni tescil edilecek iş yeri dosyasına aktarılması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kurum vekili; tanık beyanlarının çalışma olgusunu ispatlayamadığı, yazılı delille iddianın ispatlanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

Davalı şirket vekili; tanık beyanlarının çalışma olgusunu ispatlayamadığı, yazılı delille iddianın ispatlanması gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 15.10.1994-14.12.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7 nci maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın Mahkemesine, gönderilmesine,

29.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.