YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2689
KARAR NO : 2023/3425
KARAR TARİHİ : 30.03.2023
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2059 E., 2022/2302 K.
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. İş Mahkemesi
SAYISI : 2015/458 E., 2019/220 K.
Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacının, davalılara ait işyerinde 15.06.2013 tarihinden 17.05.2015 tarihine kadar kesintisiz olarak haftalık 100,00 TL ücret ile büro elemanı olarak çalıştığını, 17.09.2013 tarihinde yüksek okulda üniversite öğrencisi olması nedeniyle haftanın 2 günü yarımşar gün, pazar günleri tüm gün olarak çalışmasına devam ettiğini beyanla, 15.06.2013 – 17.05.2015 tarihleri arasında kesintisiz asgari ücret ile çalışmalarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazında bulunduklarını, davalıların her ikisinin de kendilerine ait işveren sıfatına sahip oldukları bir işyerinin olmadığını, bu nedenle husumet nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı ile davalı …’in akraba olduğunu ve davacıya öğrenciyken yardımda bulunduklarını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
2.Fer’i Müdahil kurum vekili cevap dilekçesinde davacının yüksekokul öğrencisi olduğunu ve devamlılık gerektiren öğrenimi nedeniyle kısmi çalışmasının söz konusu olmayacağını, Kurum kayıtlarında talep edilen süreler yönünden herhangi bir bildirim yapılmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Dosya kapsamında hem taraf tanıkları hem de bordro hem de komşu iş yeri tanıkları dinlenmiş olup, davacı tanıkları komşu iş yeri veya bordro tanıkları olmayıp davacının yakınları olduğundan beyanlarına itibar edilmemiştir. Komşu iş yeri ve bordro tanık beyanlarından da davacının talep ettiği tarihlerde davalılara ait iş yerinde hizmet akdine bağlı olarak sigortasız çalıştığı kesin ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ispatlanamamıştır. Dosya kapsamında davacının davalılar ile ilişkisini gösteren tek delilin davacının banka hesabına davalılar tarafından yatırılan paralardır. Yatırılan para miktarı ise haftalık 100,00 TL ile çalıştığını beyan eden davacının iddiasının çok üzerinde hatta asgari ücretin dahi üzerindedir. Yine davacıya yatırılan paralar belirli zaman dilimlerinde değil yakın zamanlarda, kimi zaman üst üste iki gün kimi zaman hafta veya aylık olarak iddia edilenin de oldukça üstünde miktarlardır. Davalıların akrabalık ilişkileri göz önüne alındığında davacıya yatırılan paraların akrabalık veya öğrencilik nedeniyle burs ilişkisinden kaynaklanmış olabileceği, sırf talebi aşar miktarda düzensiz aralıklarda yatırılan paraların taraflar arasındaki iç ilişkiden kaynaklanabileceği, bu durumun tek başına hizmet akdine bağlı çalışma olgusunu desteklemediği ve bu nedenlerle de davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesine dayalı olarak, “Davanın ispatlanamadığından reddine,” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;davacının hesap ekstreleri incelendiğinde davalılar yanında çalıştığının kanıtlandığını, yerel Mahkeme tarafından davacıya her ay düzenli olarak yapılan ödemelerin dikkate alınmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının babası …’in de davalılar yanında sigortasız çalıştırıldığını, tanık ifadelerinin de çalışma olgusunu kanıtladığını, yerel Mahkeme tarafından toplanan delillerin hatalı değerlendirildiğini ve hatalı bilirkişi raporunun karara dayanak alındığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan incelemede, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, sıralanan gerekçeler ışığında yerinde olmadığı, özellikle, bordro ve komşu işyeri tanıkları beyanlarından davalılar arasında birlikte işverenlik iddiasının ve hizmet akdine tabi fiilen çalışmanın ispatlanamadığı dikkate alındığında, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının çalışmalarının tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7 nci maddesi gereğince 506 sayılı Kanun’un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
2.Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
3. Değerlendirme
Eldeki davada Mahkemece, davacının davalılarla akrabalık ilişkisi olduğundan hareketle hesabına yatırılan paraların akrabalık veya öğrencilik nedeniyle burs ilişkisinden kaynaklanmış olabileceğine ,bu durumun tek başına hizmet akdine bağlı çalışma olgusunu desteklemediğine yönelik olarak yapılan tespit yetersizdir. Tanıkların çoğunluğunun davacının çalıştığını beyan ettiği, davalılar tarafından ilki 19.07.2013 tarihli, sonuncusu 22.05.2015 tarihinde olmak üzere davacının hesabına bir çok defa ödeme yapıldığı anlaşılmakla çalışmanın varlığının sabit olup Mahkemece çalışma süreleri belirlenerek, çalışmanın kısmi olup olmadığı yönünde araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir.
VI. KARAR
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Peşin yatırılan temyiz giderinin ilgilisine iadesine,30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.