Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2679 E. 2023/2702 K. 16.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2679
KARAR NO : 2023/2702
KARAR TARİHİ : 16.03.2023


MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/759 E., 2022/2062 K.

KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/433 E., 2022/48 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa … kızı davalı … ‘ un muvazaalı boşanma gerekçesiyle almakta olduğu yetim aylığı kesildiği ve geriye dönük olarak haksız olarak almış olduğu aylıkların(yersiz ödemenin) borcun ödenmesi için davalıya tebligat yapıldığını, süresinde yapılan tebligat neticesinde ilgili borç davalı tarafından ödenmediği, bunun üzerine davalı hakkında Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/33976 E. sayılı dosyasıyla kurumumuzun 29.04.2019 tarihli yersiz ödeme yazısına dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapıldığı, 25.08.2020 tarihinde borca itiraz ederek takibi süresinde durdurulduğu, kurumuz … denetmeni … gerekli denetimleri yapmak üzere görevlendirildiği, 20.05.2014 tarihinde hak sahibi …’nun merniste kayıtlı bulunduğu … isimli şahısla görüşüldüğü ve kişi ifadesinde; … ve …’yu tanıdığını, yıllardır … Sokaktaki evlerinde birlikte yaşadıklarını ve babasından maaş alabilmek için boşandıklarını ifade etmiştir. Davalı ile aynı apartmanda oturan … ifadesinde; …’nun bir alt katta oturduğunu, eşi ile bir dönem ayrıldıklarını bildiğini beyan ettiğini, davalının 17.03.2007 tarihinden beri …adresine, hak sahibi …’nun eşi … T.C. No’lu …’mın ise 19.0.2009 tarihinden beri … adresine kayıtlı olduğu tespit edildiği, davalı borçlunun itirazının iptalini sağlamak için mahkemece süresinde başvurmak zorunluluğu doğduğu, borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazının iptaline, icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II.CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf vekilince müvekkilinin muvazaalı bir şekilde eşinden boşandığı, eşi ile fiilen birlikte yaşamasına rağmen babasından yetim aylığı aldığı iddiası ile icra takibi başlatıldığını, itirazı üzerine itirazın iptali talep olunduğu, talep usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini aksi talep konusu alacakların zaman aşımına uğradığını, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, dava esas yönünden de haksızdır olduğunu, müvekkilinin, eşi ile çocukları olmaması nedeni ile 2003 yılında boşandıklarını, eşinin çocukları olmadığına dair nüfus kayıtlarında inceleme yapılmasını talep ettiklerini, çocukları olmadığı için boşandıklarına, daha sonra bir araya gelmelerini sağlayan aile büyüklerinin şahit olduğunu, taraflar boşandıktan sonra, kız kardeşi ve abisinin yanında kaldığını, müvekkilimiz tekrar bir araya gelinceye dek kardeşleri ile birlikte yaşadığını, aile büyüklerinin devreye girmesi üzerine 2012 yılında tekrar bir araya gelerek yeniden nikah kıydıklarını, davacı tarafça müvekkilinin ile eşi yeniden bir araya geldikten 2 yıl sonra 2014 yılı mayıs ayında denetim yapıldığını, icra takibi ise 2020 yılında başlatıldığını, müvekkilinin, bu işlemlerin çok öncesinde eşi ile tekrar nikah kıyarak bir araya geldiğini, iddia edildiği gibi muvazaalı bir şekilde eşinden boşanmadığını, yeniden bir araya gelmemesi, babasından yetim aylığı almaya devam etmesinin beklenilmesi gerektiğini, sayın davacı kurumca 2014 yılında yapılan denetimde alt komşusu … müvekkilimizi kastederek eşi ile bir dönem ayrıldıklarını bildiğini beyan ettiğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Kararda özetle; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların çocukları olmadığı için boşandıklarını, taraflar boşandıktan sonra davalı, kız kardeşi ve abisinin yanında kaldığını, davalının tekrar bir araya gelinceye dek kardeşleri ile birlikte kaldığını, aile büyüklerinin devreye girmesi üzerine 2012 yılında tekrar bir araya gelerek yeniden nikah kıyıldığını, davacı tarafça davalı ile eşi yeniden bir araya geldikten 2 yıl sonra 2014 yılı mayıs ayında denetim yapıldığını, davalı aleyhinde icra takibi ise 2020 yılında başlatıldığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiği gerekçeleri ile yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ödenmesi istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 56 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.