Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2652 E. 2023/2757 K. 20.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2652
KARAR NO : 2023/2757
KARAR TARİHİ : 20.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ: Şebinkarahisar Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Taraflar arasındaki sürekli iş göremezlik oranının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davacı tarafından açılan iş kazasından kaynaklı tazminat talepli dava dosyasının Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/129 E., sayılı dava dosyası ile halen derdest olarak devam ettiğini, işbu davanın 22.04.2021 tarihli celsesinde SGK ve işveren … Madencilik’e yöneltmek üzere maluliyet oranının tespiti davası açmak için süre verildiğini, davacının davalı şirkette 2010 yılında çalışırken geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde iş göremez hale geldiğini, çeşitli hastanelerde tedaviye katlanmak zorunda kaldiğini, işbu konuda mahkemenin 2018/129 E., sayılı dava dosyasında mevcut bilgi ve belgeler yer aldığını, davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla daha önce çeşitli raporlar alındığını, son ve kesin olarak kabul edilmesi gereken Adlî Tıp 2. Üst Kurulu’nun raporu esas alınması gerekirken Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/129 E., sayılı dava dosyasında mahkemece SGK’ya yazılan müzekkere ve davacı …’ın başvurularına rağmen SGK tarafından kesin olan Adlî Tıp 2. Üst Kurulu’nun raporunun kabul edilmeyerek SGK Sağlık Kurulu’nca belirlenen %4.1 üzerinden maluliyet oranının belirlendiğini, bu nedenlerle sürekli iş göremezlik geliri bağlanamayacağını kabul ettiklerini, Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/129 E., sayılı dava dosyasında yer alan kesin maluliyet raporuna rağmen Sosyal Güvelik Kurumu tarafından maluliyet oranının %4.1 üzerinden kabul edilmesi neticesinde işbu davayı açmak zorunda bırakıldıklarını, yargılamanın uzamasına sebebiyet vermek başta olmak üzere Yüksek Mahkeme Yargıtay içtihatlarına rağmen başvurularının kabul edilmemesinin, maluliyet oranının %4.1 olduğunda ısrar edilmesinin usul ve yasa içtihatlarına aykırı bulunduğunu, mahkemece maluliyetin tespit edilerek tazminat dosyalarının devamına karar vermek için işbu davayı açmak gerektiğini, davacının geçirmiş olduğu kaza nedeniyle yıllardır hukuk mücadelesinin sürdürdüğünü, Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam eden derdest dosyasının esasının 2010 yılına dayandığını, nitekim kaza tarihi ile aynı olduğunu, kısaca değindikleri üzere maluliyet oranının tespitinin yapılması amacıyla işbu davayı açmak zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı …’ın maluliyet oranının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … Mad. İnş. Elk.taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı tarafından davalı müvekkil şirket ve … aleyhinde açılan maluliyet oranın tespiti talepli dava haksız ve yasal mesnetten yoksundur. Davacı davaya konu olay nedeniyle diğer davalı … tarafından tespit edilen maluliyet oranına karşı yasal süresi içinde itiraz etmemiştir. Açılan dava zamanaşımına uğramıştır. Davalı müvekkil şirket aleyhinde ilk kez Mahkemenizin 2010/ 209 E., Sayılı dosya ile açılan dava dosyasının bu güne kadar yapılan yargılamasında SGK tarafından tespit edilen maluliyet oranına hiç bir aşamada itiraz edilmemiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden karar istinaf edilirken maluliyete ilişkin hiç bir itiraz ileri sürülmemiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 05.06.2018 tarih 2018/ 95 E., 2018/ 2428 K., sayılı istinaf kararı davalı vekili olarak istinaf başvurumuzun kabulüne yöneliktir. Hal böyle olunca SGK tarafından belirlenen maluliyet oranına karşı itiraz edilerek dava açılması haksız ve kötü niyetlidir.Bu tespit davasına dayanak Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporu da kendi içinde çelişkili ve daha önce dosyaya kazandırılan raporlarla uyumlu değildir. 15.09.2010 tarihinde meydana gelen olaya yakın tarihlerde alınan raporlarda ki bu raporlardan 9. Adli Tıp Kurumu Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 27.02.2012 tarih 2080 karar numaralı mütalaasında iş kazasında meydana gelen yaralanmanın fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğundan bahsedilirken, 08.08.2019 tarihli olaydan 9 yıl sonra düzenlenen raporda ise %10,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybından bahsedilmesi bariz çelişkidir. Raporlar arasındaki bu çelişki ilk raporun hastane kayıtları gereğince düzenlendiği kendi raporlarının ise muayene sonucu olduğu ile açıklanmaktadır. Ancak bu açıklama aynı raporda yer alan olaydan sonra 4 aya kadar uzayabileceği belirtilen iyileşme sürecine ilişkin beyan ile olaydan sonra davacının hangi tedavi ve takibe rağmen iyileşmeyerek kalıcı olarak malul olduğunu açıklamaya yeterli ve inandırıcı değildir. Bu dava sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasına yönelik talebin reddi nedeniyle açılmış bir dava olup, sürekli iş öremezlik gelirinin kaza tarihinden değil, sürekli iş göremezlik durumunu tespit eden ilgili sağlık raporunu takip eden aybaşından itibaren bağlanacağı ilgili mevzuat hükümleri gereğidir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığının raporunda davacının % 10,2 oranındaki maluliyetinin daha önce dosyaya kazandırılan raporlar tarihinde mevcut olup olmadığı, diğer bir ifade ile sigortalının maluliyetinin artma kaydıyla mı? yoksa düzeltme kaydıyla mı? % %10,2 oranında olduğu yolunda bir değerlendirme ve açıklama bulunmamaktadır. Davacının 11 yıllık süreç içinde hangi tarihlerde kontrol tedavi ve takibe rağmen iyileşmeyerek kalıcı olarak malul kaldığının, yani maluliyetin zamanla artış gösteren bir rahatsızlıktan mı kaynaklandığının veya kaza tarihi itibariyle oluşmuş ve kesin bir iş göremezlik olup olmadığının kesin olarak tespiti gerektiği usul ve yasa hükümleri ve yerleşik içtihatlar gereğidir. Tüm bu nedenlerle davacının yasal dayanaktan yoksun davasını kabul etmiyor, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili, davacı …’ın dosyasının tetkikinde geçirmiş olduğu iş kazasına istinaden Kurumumuz Sağlık Kurulunca tespit edilen %4,1 MKGKO ( Sürekli İş Görmezlik Derecesi ) ile 8/192227 tahsis numarası ile sürekli iş görmezlik tahsis dosyası oluşturulmuş ancak mevzuat gereği MKGKO %10’un altında olduğundan gelir bağlanamamıştır. … ile işveren arasında görülmekte Şebinkarahisar Asliye Hukuk Mahkemesi 06.11.2020 tarih 2018/129 Esas yazı ile ATK. 2. Üst Kararına göre işlem tesis edilmesini istemiş ise de Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığının 15.02.2021 tarih 20285068 sayılı yazısında da belirtildiği üzere işlem yapılmamıştır. Davacı sürekli iş görmezlik derecesine itiraz etmiş olup, Yüksek Sağlık Kurulumuz 09.06.2021 tarih 2021/9438 sayılı kararı ile Sürekli İş Görmezlik Derecesinin 4,1 olduğuna karar vermiştir.Kurumumuzca yapılan işlemler usul ve yasalara uygundur. Davacının talepleri ilgili yasa hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğini, davacının davasının haksız ve hukuka aykırı olması sebebi ile reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı işçi, davalı şirket bünyesinde çalışırken geçirmiş olduğu iş kazası neticesinde malul kaldığı, Yüksek Sağlık Kurulu tarafından maluliyet oranının %4,1 olarak belirlendiği, Davacı işçinin kuruma yapmış olduğu gelir bağlanma talebinin, maluliyet oranının %10 altında olması nedeniyle, reddedildiği ve bunun üzerine davacının işbu davayı açtığı anlaşıldığı, davacının maluliyet oranının tespiti hususunda Adli Tıp 2. üst Kurulundan aldırılan 06.09.2019 tarihli raporunda davacının %10,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağının belirtildiği anlaşılmakla davanın kabulüne, davacı tarafın iş kazası nedeniyle %10,2 oranında meslekte kazanma gücünün kaybettiğinin tespitine karar verildi.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kurum vekili, kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu, YSK raporu ile ATK raporu arasındaki çelişkinin giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Madencilik İnşaat Taş. Tah. San. Ticaret Limited Şirketi vekili, davacının olay nedeniyle kurum tarafından tespit edilen maluliyet oranına süresinde itiraz etmediğini, açılan davanın zaman aşımına uğradığını, ATK raporu ile kurum raporu arasındaki çelişkinin giderilmediğini, itirazların dikkate alınmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davacının meydana gelen iş kazası nedeniyle %10,2 oranında malul kaldığı, davacının maluliyetinin 5510 sayılı Kanun’un 95 inci maddesine uygun olarak belirlendiği, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir,
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilleri, istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının geçirdiği iş kazası nedeniyle meydana gelen sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 95 inci maddeleridir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalılar vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.