Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2590 E. 2023/2031 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2590
KARAR NO : 2023/2031
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/41 E., 2022/257 K.
DAVALILAR : 1-… vekili Avukat …
2-…
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 06.12.2012
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen hizmet tespiti davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının davalı işveren … ‘e ait … Yolu üzerindeki 1011182 ve 108994 sicil numaralı hayvan çiftliği işyerinde kahya olarak çalışmaya başladığını ,bu çalışmanın kesintisiz olup, 20.06.2012 tarihine kadar devam ettiğini ancak çalışmaların tamamının diğer davalı kuruma bildirilmediğini belirterek, 30.05.2003 – 20.06.2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.05.2014 tarihli ve 2012/414 E. 2014/145 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 09.09.2014 tarihli ve 2014/12392 E. 2014/17070 K. sayılı ilamında; dava konusu somut olayda; davacı adına davalı işverenin kahvehane ve un-yem satış işyerlerinden internet kanalı ile verilmiş işe giriş bildirgeleri ile 07.04.2004 – 30.01.2012 tarihleri arasında kesintili hizmet bildirimlerinin bulunduğu anlaşılmakta olup; biri eşi, biri kızı olmak üzere üç davacı tanığının 2005 yılında 5-6 ay çalışmaya ara verildiği ve davalı tanığının besi çiftliğinin başkasına devredildikten sonra bir süre daha davacının çalıştığına ilişkin beyanları gözetilerek, ara verilen dönem ve çalışmanın sona erdiği tarih araştırılmak suretiyle hizmet süresinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.02.2019 tarihli ve 2014/342 E. 2019/88 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Dairemizin 10.12.2019 tarihli,2019/2322 E. 2019/9669 K. sayılı ilamında; somut davada, davacı davalıya ait çiftlikte çalıştığı halde 07.04.2004-30.12.2011 tarihleri arasında davalıya ait farklı iş yerlerinden kesintili bildirimlerinin olduğu, zabıta araştırması ile 30.09.2005-15.02.2006 tarihleri arasında çalışmaya ara verdiğinin tespit edildiği görülmektedir. Davacının 30.09.2005-15.02.2006 tarihleri arasında çalışmaya ara verdiğinin sabit olması karşısında 07.04.2004 tarihi öncesi dönem hak düşürücü süreye uğramıştır. Ara vermeden sonraki dönem yönünden ise davacının kesintisiz çalıştığına ilişkin tespit yerindedir. Bu kapsamda değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalıya ait büyükbaş hayvan besi çiftliği işyerinde 07.04.2004 – 30.09.2005 ile 15.02.2006-20.06.2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak toplam 2818 gün çalışmasının bulunduğu, T.C Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 2019/2322 esas 2019/9669 karar sayılı ilamındaki davacının 30.09.2005 – 15.02.2006 tarihleri arasında çalışmaya ara verdiğinin sabit olması karşısında 07.04.2004 tarihi öncesi dönemin hak düşürücü süreye uğradığı, 07.04.2004 öncesi dönemin hak düşürücü süreye uğradığı, çalışmalardan 574 gün sigortalılığın davalıya ait çeşitli işyerlerinden bildirildiği, söz konusu 574 günün toplam 2818 günün içinde yer aldığı anlaşıldığından Davacı …’ın davalı …’e ait büyükbaş hayvan besi çiftliği işyerinde 15.02.2006 – 20.06.2012 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, Davacının çalışmasının 2284 günlük süresinin Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinin tespitine , fazlaya ilişkin talebin hak düşürücü süre yönünden reddine, 108994.009 ve 1011182.009 sicil nolu işveren dosyalarından kuruma bildirilen 574 günlük sigortalı çalışmalarının davalı …’e ait büyükbaş hayvan besi çiftliği işyerindeki çalışmalarına aktarılmasına, aktarılan 574 günün 2284 günlük sürenin içinde sayıldığının belirlenmesine, Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 15.02.2006 olarak tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı kurum ve davalı … vekilleri yeterli araştırma yapılmadığını, çalışmanın ispatlanamadığını belirterek mahkemece verilen kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 30.05.2003 – 20.06.2012 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin 7,8,9 uncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin 2 inci fıkrası ve 506 sayılı Kanun’un 79 uncu, 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesidir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin 2 inci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalılar vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun
olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.