Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2538 E. 2023/6274 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2538
KARAR NO : 2023/6274
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/108 E., 2022/416 K.
KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ilamsız icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, 15.02.2004 tarihinde meydana gelen ve 6501201216677 sigorta sicil numaralı …’ın yaralanmasına neden olan iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna düşen ve 06.05.2013 tarihinde vefat eden sigortalıya yapılan harcama tutarı 38.391,45 TL’nin yasal faizi ile birlikte 5510 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesi uyarınca fazlaya ait talep haklarının saklı kalması kaydıyla davalıdan tahsilinin talep edildiğini, Kurum alacağının rızaen ödenmemesi üzerine … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/13912 sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, ancak Kurumun alacağına davalı borçlu tarafından itiraz edildiğinden takibin durduğunu; 5510 sayılı Kanun’un 23 üncü maddesinin kusursuz sorumluluğa ilişkin olduğunu, Kurum denetim memurlarınca yapılan durum tespitleri sırasında tespit edilen hususları göstermek üzere tanzim edilen tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgeler olduğunu beyanla, borçlunun … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/13912 sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, davacı Kurum tarafından tedavi giderleri karşılanan …’ın, müvekkilinin bilgisi dışında ve çalışanı olmadığı halde müvekkiline ait ticari aracı kullanmakta iken kaza yaptığını, davacı Kurumun sigortalısı …’a yapmış olduğu harcamalarını müvekkilinden talep ettiğini, talep edilen masrafların …’ın 2004 yılında yaptığı kaza ile bir bağlantısı olmayan başka bir hastalıkla ilgili olduğunu, söz konusu hastalığın tedavisine 2012 yılında başlandığını, bunun da dava dilekçesine ek olarak sunulan harcama listesinden anlaşıldığını, bu kapsamda da müvekkilinin sorumlu olamayacağını, …’ın müvekkilinden bağımsız ve bilgisi dışında aracın başına geçtiğini ve kaza yaptığını, davacı Kurumun tespit ettiğini bildirdiği tarihten sonra gerçekleşmiş harcamaları davalıdan talep etmesinin imkanı bulunmadığını, 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi şartlarının gerçekleşmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2015/436 Esas, 2017/1311 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum vekilince istinaf başvurusunda bulunulması ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi üzerine davacı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Daire kararında “…Mahkemece, iş kazası sonucunda kazalıda hangi arızaların oluştuğu, tedavi sürecinin nasıl geliştiği, kazalı tarafından açılan maddi tazminat davasında tespiti yapılan meslekte kazanma gücü kaybı tespitinin hangi arızalarla ilgili olarak yapıldığı açıklığa kavuşturularak 2012, 2013 yıllarında yapılan tedavi giderlerinin, kaza neticesi meydana gelen arızalarla bağlantılı olup olmadığı en son itiraz mercii olan Adli Tıp Üst Kurulundan rapor alınarak, işveren kusuru da değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmelidir…” gereğine işaret edilerek karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İkinci Üst Kurulundan bozma ilamı uyarınca rapor aldırılmıştır. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 14.04.2022 tarih 2022/855 karar sayılı raporu ile sigortalı Ali Fuat oğlu 1964 doğumlu … hakkında dosya içerisindeki tıbbi belgelerin tettkikinde, 15.02.2004 tarihli trafik kazasında …’da kafa travması, pnömotoraks, sol kot kırıkları ve sol klavikula kırıkları oluştuğu, bu yaralanmaya bağlı olarak sol spastik hemiparezi, hafif kognitif bozukluk ve sol şövaşe kırığı deformetesi geliştiği, dosyadaki mevcut belgelere göre kişinin olay tarihinde Diyabetes Mellitus hastalığı olduğu, 16.02.2012 tarihindeki Kronik İskemik Kalp Hastalığı teşhisi koyulduğu, 07.10.2012 tarihinde Akut Myokard Enfarktüsü (Kalp Krizi) geçirdiği, öldüğü tarih olan 06.05.2013 tarihinde Kronik İskemik Kalp Hastalığı, Kalp Yetmezliği, Böbrek Yetmezliği, Hipertansiyon, Pnömoni, Myokard Enfarktüsü tanıları ile mükerrer başvuruları olduğu, bu hastalıkların kaza ile illiyeti olmadığından bu hastalıklar nedeni ile yapılan takip ve tedavilerinin kaza ille illiyetinin olmadığının mütalaa edildiği görülmüştür. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Adli Tıp İkinci Üst Kurulunun 14.04.2022 tarih 2022/855 karar sayılı raporuna göre sigortalının raporda belirtilen hastalıklarının kaza ile illiyetinin bulunmadığı dolayısıyla sigortalının Adli Tıp İkinci Üst Kurulu raporunda belirtilen hastalıkları nedeniyle yapılan takip ve tedavilerinin de kaza ile ilgisinin bulunmadığı, davacı Kurum’un talebinin yasal dayanağının bulunmadığı anlaşıldığından…” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Kurum vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı Kurum vekili, kararın eksik araştırma ve inceleme sonucu verildiğini belirterek temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tedavi masraflarının tahsili için açılan ilamsız icra takibine itirazın iptalı ile takibin devamı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.