YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2513
KARAR NO : 2023/2409
KARAR TARİHİ : 13.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2825 E., 2022/2260 K.
DAVA TARİHİ : 08.03.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/61 E., 2020/214 K.
Taraflar arasındaki tarım bağ kur sigortalılığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; çiftçilikle uğraştığını, 29.11.2008 tarihinde TMO ‘ya fındık teslim ettiğini ve TMO’nun kendisinden Bağ-Kur primi kestiğini, Kurumun tevkifata istinaden geriye yönelik tescil talebini reddettiğini belirterek, Bağ-Kur priminin kesildiği tarihten itibaren tescilinin yapılmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 2013/27 sayılı genelge‘deki şartları taşımadığının sabit olduğunu, söz konusu genelgede de izah edildiği üzere tarımsal faaliyette bulunanların 01.10.2008 tarihinden itibaren sattıkları ürün bedelleri üzerinden yapılan kesinti belgelerine istinaden sigortalılık tescili yapılmayacağının düzenlendiği, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının kendisinin ve ailesinin geçimini tarımsal faaliyetten sağladığı, tarlasının ve traktörünün olduğu, 29.11.2008 tarihinde TMO’ya fındık teslim ettiği ve TMO’nun kendisinden Bağ-Kur primi kestiği, buna ilişkin müstahsil makbuzunun dosyada yer aldığı, davacının 23.03.2003’de çiftçilik belgesi aldığı, 18.10.2003’den beri Cumayeri Ziraat Odası’na kayıtlı olduğu, davacı adına düzenlenmiş gübre alma belgesi ile irsaliye faturasının bulunduğu, davacının 10 dönüm arazisinin olduğu, ayrıca 2023 yılına kadar arazi kiralama sözleşmesi bulunduğu, 13.000 TL gelir desteği aldığı TMO’ya yapmış olduğu ürün (fındık) teslimi neticesinde kesilen prim tevkifatı nedeniyle sigortalılığının tevkifatı takipeden ay başı olan 01.12.2018 tarihinden itibaren başladığı kanaatine varıldığı gerekçesi ile davacının Bağ-Kur sigortalılığının 01.12.2008 tarihinde başladığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, tevfikat tutarının kurum hesaplarına intikal etmesi şartı arandığını, davacının yasada belirtilen şartları ve 2013/27 sayılı genelgede belirtilen şartları taşımadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının teslim ettiği ürünlerden T.M.O tarafından 29.11.2008 tarihinde yapılan Bağ-Kur prim kesintisini gösteren müstahsil makbuzunun dosyaya sunulduğunun anlaşılmasına göre, yapılan tevkifatın kuruma intikal etmemesinin tescile engel olmayacağı göz önünde bulundurulduğunda ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, 2013/27 sayılı genelgede, tarımsal faaliyetlerde bulunanların 01.10.2008 tarihinden itibaren sattıkları ürün bedelleri üzerinden yapılan kesinti belgelerine istinaden sigortalılık tescili yapılmayacağı düzenlendiği, Mahkeme dosyası kapsamına gelen yazı cevaplarında da davacı tarafın iddiasına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, davacı tarafça iddianın ispatlanamadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarım bağ kur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 7 inci maddesi delaletiyle mülga 2926 sayılı Kanun’un 2, 3, 6, 9 ve 10 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
Anayasanın 141 inci maddesinde, yargılamanın aleniyeti ilkesi benimsenmiştir. Bunun anlamı yargılama açık olarak yapılacak ve yargılamanın sonunda verilen karar da açıkça belirtilecektir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 149 uncu (HMK’nun 28 inci) maddesinde de bu husus belirtilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294 üncü maddesi gereğince mahkeme, hazır olan tarafları iddia ve savunmalarını dinledikten sonra yargılamanın sona erdiğini bildirerek kararını tefhim eder. Kararın tefhimi en az aynı Kanunun 297 nci maddesinde belirtilen hüküm sonucunun tutanağa geçirilerek okunması suretiyle olur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 nci maddesinde “Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Eldeki dosyada, mahkemece “davacının Bağ-Kur sigortalılığının 01.12.2008 tarihinde başladığının tespitine,” şeklinde hüküm kurulmuş olup, hükümde, davacının hangi tarih aralığında sigortalı kabul edildiği sarih olarak belirtilmediğinden, oluşturulan hüküm infaza elverişli olmadığı gibi gerekçe bölümünde maddi hata ile 01.12.2008 yerine 01.12.2018 yazılması da isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemece, davacının hangi tarihten hangi tarihe kadar sigortalı kabul edildiği açıkça belirtilerek infaza elverişli hüküm tesisi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple ;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…