Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2467 E. 2023/2065 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2467
KARAR NO : 2023/2065
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2021/174 E., 2022/408 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen ödeme emirlerinin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı işyerine ait prim borcuna ilişkin düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili, davacının da şirketi temsile yetkili olduğunun, davanın reddini talep etmektedir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20/10/2016 tarihli ve 2015/444-2016/458 Karar sayılı kararıyla; “davanın kabulüne, dava konusu 2009/047074, 2009/04780, 2010/012232, 2010/031012, 2011/012716 ve 2014/117699 ödeme emirlerinin iptaline” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 14.04.2017 tarihli ve 2017/31-2017/473 Karar sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairenin 17.03.2021 tarih ve 2020/3107- 2021/3542 sayılı kararında;
” Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın 23.01.2010 tarihinden itibaren sorumlu olduğuna ilişkin kabulü yerinde olup, davanın reddedilen kısmına ilişkin olarak; ödeme emirlerinin davacının hissesi oranında düzenlenip düzenlenmediği hususu ile 6183 sayılı Kanun’un 35 inci maddesi uyarınca limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklarından şirket hakkında tahsil edilememe koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğine dair araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle takip konusu tutar ve hacze konu taşınmazın bedeli yönünden ödeme emirlerine konu amme alacağının dava dışı şirketten tahsil edilememe koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin irdelenmesi; bu şartın gerçekleşmiş olması halinde, 23.01.2010 tarihinden itibaren borca konu dönem yönünden de yetkili temsilci sıfatı bulunduğundan bu dönem bakımından sorumluluğu bulunduğunun gözetilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. ” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “davanın kabulüne, davalı Kurum tarafından davacı adına düzenlenen 2009/047074, 2009/047080, 2010/021232, 2010/031012, 2011/012716, 2014/117699 takip numaralı ödeme emirlerinin davacı yönünden iptaline” karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; Kurum işlemlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un ve 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.