Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2376 E. 2023/3203 K. 28.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2376
KARAR NO : 2023/3203
KARAR TARİHİ : 28.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/194 E., 2022/2162 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2014/344 E., 2020/123 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararın Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalıya iş yerinde 24.11.2013 – 15.10.2014 tarihleri arasında fitness eğitmeni olarak 2.900,00 TL net ücretle çalıştığı halde sigorta bildirimlerinin yapılmadığını ileri sürerek, 24.11.2013 – 15.10.2014 tarihleri arasındaki sigortalı çalışma sürelerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.

II.CEVAP
Davalı şirket davaya cevap vermemiştir.
Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının sicil dosyasında davalı iş yerindeki çalışmalarına rastlanılmadığını, iş yerinin varlığının ve yasa kapsamına girip girmediğinin araştırılması gerektiğini, hizmet tespitine ilişkin talebin yasal ve hukuksal tüm incelemeler sonucunda değerlendirilmesini, kurum kayıtlarının aksinin eşdeğer nitelikte resmi belgelerle kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece yapılan yargılama, SGK kayıtları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının talep ettiği sürelerin 24.11.2013-15.10.2014 tarihleri arası olduğu, bu durumda 2014 yılının sonundan itibaren hak düşüm süresinin başladığı ancak davanın ikame edildiği tarih olan 05.12.2014 tarihi dikkate alındığında henüz hak düşüm süresi işlemeye başlamadan davanın ikame edildiği, celp edilen vergi kaydına göre iş yerinin 22.11.2013 tarihinden itibaren faal ve kapsamda olduğu, davacının doğum tarihi 28.06.1989 olup 18 yaşını 28.06.2007 tarihinde doldurduğundan talep ettiği sürelerin 18 yaş sınırı ile ilgisinin bulunmadığı, bu bakımdan tespite engel bir durumun bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve 10. Hukuk Dairesinin kararları çerçevesinde kurum taban ücreti ile değerlendirme yapılması gerektiği kanaati benimsenmiş olup, dosya kapsamında dinlenilen tüm tanık beyanlarına itibar edilerek davacının çalışmasının fiili ve gerçek olduğu kanısına varıldığından, davanın kabulü ile; davacı …’ın davalıya ait 2 9313 01 01… 034 29-97 iş yeri sicil numaralı işyerinde; 24.11.2013 – 31.12.2013 tarihleri arasında 36 gün ve günlük 34,05 TL kazançla, 01.01.2014 – 30.06.2014 tarihleri arasında 180 gün ve günlük 35,70 TL kazançla, 01.07.2014 – 15.10.2014 tarihleri arasında 105 gün ve günlük 37,80 TL kazançla, olmak üzere toplamda 321 gün sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:
Kurum Vekilinin İstinaf Sebepleri
Kurum vekili istinaf dilekçesinde; dosyada alınan 03.06.2019 tarihli bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davalı iş yerinin 04.12.2013 tarihinde kanun kapsamına alındığını, kapsamda olmayan iş yerinde sigortalı çalışmasından söz edilemeyeceğini, davanın niteliği gereği resen araştırma ilkesine tabi olduğunu, eksik inceleme ve araştırma ile verilen kararın hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının tespitini talep ettiği dönem itibariyle tespite engel çalışması olmadığı, davalı… ssicil nolu UMS Spor Salonları İst. ve Dış. Tic. Ltd. Şti.’nin 04.12.2013 tarihinde kanun kapsamına alındığı halen faal olduğu, davalı iş yerinin Güngören Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 22.11.2013 tarihinde faaliyete başladığı ve mükellefiyet kaydının devam ettiği, İTO kayıtlarında adresinin bildirilerek şirket kaydının devam ettiği, dinlenen tanıkların beyanlarında davacının davalı iş yerinde fitnees eğitmeni olarak çalıştığını, ücretlerin elden ödendiğini, full time ve part time çalışmalar olduğu, ek dersler verildiğini, tam olarak alınan ücretin ne olduğunu bilmedikleri bu itibarla beyan edemedikleri, ancak çalışma konusundaki beyanlarını getirtilen hizmet cetvelleriyle doğruladıkları, ücrete ilişkin yazılı belge ve delil başlangıcı olmadığı gibi tanık beyanlarının da çelişkili olduğu, bordroları tanık beyanları dikkate alındığında karar ve gerekçenin yerinde olduğu kanaatine varılarak, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Kurum Vekilinin Temyiz Sebepleri
Kurum vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda hükmün temyizen bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının davalı şirket nezdinde hizmet akdine dayalı olarak 24.11.2013 – 15.10.2014 tarihleri arasında çalıştığının tespitine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 86/9 uncu maddesi.

3.Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, Kurum vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.