Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/230 E. 2023/847 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/230
KARAR NO : 2023/847
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2884 E., 2022/2392 K.
vekili Avukat …
FER’Î MÜDAHİL : …
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 20.09.2017
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 22. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/391 E., 2019/294 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı işyerinin Ulus kampüsünde 01.11.2005 tarihinde sınıf öğretmeni olarak çalışmaya başladığını, bu döneme ait çalışmalarının kuruma bildirilmediğini, bildirimin 16.08.2006 tarihinde yapıldığını, davacının 2005-2013 tarihleri arasında … kampüsünde sınıf öğretmenliği yaptığını, 2013-2016 yılları arasında … Kampüsünde müdür yardımcılığı görevi yaptığını, 31.07.2016 tarihinde iş akdinin feshedildiğini, davacının aldığı son net maaşın 11.796,06 TL olduğunu, davacının kuruma bildirilmeyen 01.11.2005 – 16.08.2006 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti ile bu çalışmalarına ait yatırılmayan primlerin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacının davalı okulda 16.08.2006 tarihinde öğretmen olarak çalışmaya başladığını, bu tarih öncesinde davacının davalı kurumda hiçbir çalışmasının ve çalışmasına dair kaydın bulunmadığını, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını beyan ederek haksız açılan davanın reddini istemiştir.

Fer’i müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde; çalışmanın yöntemince kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “davanın kabulüne, davacının 01.11.2005 – 31.07.2016 tarihleri arası davalı nezdinde fiili ve eylemli olarak kesintisiz şekilde çalıştığının ve 01.11.2005 – 16.08.2006 tarihleri arası 288 günlük bildirilmeyen hizmeti bulunduğunun tespitine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile feri müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde, bilirkişi raporuna karşı itiraz süresi beklenilmeden karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, dinlenen davacı tanıklarının telkinler ve yönlendirmelerle beyanda bulunduklarının açık olduğunu, davacının 2006 yılında okulda işe başladığının sabit olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür.

2. Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde, hükme konu çalışmanın yöntemince kanıtlanmadığını, Kurumun tüm işlemlerini yazılı belgelere göre yerine getirdiğinden, davanın da yazılı delillerle ispatı gerektiğini, tanık beyanlarına dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Özel Mef Okulları Genel Müdürlüğünün 19.01.2018 tarihli yazısında davacının 01.08.2006 – 31.07.2007 tarihleri arasında aday sınıf öğretmeni olarak çalıştığının belirtildiği, davacıya 2006 yılının 8.ayında 16 gün için ücret ödendiği ancak hizmet erbabı ücret bordrosunda imza bulunmadığı, davacının ibranameyi Kasım 2005 girişli olduğu şerhini düşerek imzaladığı, davacı vekilinin geri çevirme kararına rağmen imzalı hizmet erbabı ücret bordrosunu sunmadığı, davacının 2005-2006 eğitim öğretim yılında MEF Okullarında düzenlenen “Breeze Eğitimini” başarıyla tamamladığına dair bitirme belgenin bulunduğu, 01.12.2015 tarihli ve davacının 10. hizmet yılını geride bıraktığının belirtildiği ve 29.12.2010 tarihli ve davacının 5. hizmet yılını geride bıraktığını belirten 2 ayrı plaket bulunduğu, bordro tanıkları …, … ve …’ın “davacının Kasım 2005 ayından itibaren kesintisiz çalıştığını” söyledikleri ve böylece davacının hüküm altına alınan tarihlerdeki çalışmasının yöntemince kanıtlandığı” gerekçeleriyle … 22. İş Mahkemesi’nin 26.09.2019 tarihli, 2017/391 Esas – 2019/294 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı şirket vekili ile fer’i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Fer’i müdahil Kurum vekili; istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

Davalı şirket vekili; ilk derece mahkemesi tarafından verilen hükmün gerekçelendirilmediğini, hakkaniyete aykırı olduğunu, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmediğini, davacının bildirim yapılan 16.08.2016 tarihinden önce çalışmasının bulunmadığını, bordroların esas alınması gerektiğini, hukuki niteliği bulunmayan plaketlerin dikkate alınmasının hatalı olduğunu, tanık beyanları arasında çelişki bulunduğunu, bilirkişi raporuna itiraz süresi tamamlanmadan karar verildiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 01.11.2005 – 16.08.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarına ilişkin hizmet tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle davacı tarafından dosyaya ibraz olunan eğitim belgesinin ve çalışmalarından ötürü davacıya verilen plaketlerin varlığı ile dinlenen taraf ve bordro tanıklarının beyanları ve dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalı şirket vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.