YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/22
KARAR NO : 2023/2629
KARAR TARİHİ : 16.03.2023
…
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1955 E., 2022/2822 K.
…
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/134 E., 2022/149 K.
Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali ve fiilen çalıştığının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı,davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının sigortalı çalışmalarının iptaline ilişkin ve tahsis talebinin reddine ilişkin işlemlerin iptaline kurumca davacıya borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin işlemin iptaline, davacının kuruma borçlu olmadığının tespitine, davacının tahsis talep tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığının tespitine 01.02.2016 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasına, aylıkların davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
II.CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iptali talep edilmiş olan işlemin Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından yapılan denetim neticesinde düzenlenen rapor ile tespit edildiğini, rapor incelendiğinde, davacının hizmet akdine dayalı olarak çalışmadığı, davacı ile işveren arasında iş akdi gereği bulunması gereken hukuki bağımlılık, devamlılık ve ücret hususlarının bulunmadığı dolayısıyla fiili çalışmanın da bulunmadığının tespit edildiği, denetmen raporu ile yapılan bu tespit neticesinde davacının hizmetlerinin mevzuata ve hakkaniye uygun olarak iptal edildiği, davacı hakkında Ağır 3.Ceza Mahkemesinde açılan kamu davası neticesinde beraat kararı verilmiş olmasının Kurum işleminin haksız olduğunu göstermediği, ceza yargılaması ile hukuk mevzuatının farklı işlemekte olduğu ve iş bu davanın çözümü bakımından delil olarak davalı kurum kayıtlarının esas olup, davacıların bunun aksini ancak aynı değerdeki yazılı belgelerle ispatlayabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenen bordro tanıklarından …, … ve … ile işyeri sahibi olan … arasında akrabalık bağı bulunması, …’nin çalışmalarının denetmen raporu ile iptal edilmesi nedeniyle davacı ile husumet arkadaşı olması, davacı tanığı …’ın davacının eşi olması, davacı tanıkları … ve …’ün tanık …’ın yakın arkadaşları olması nedeniyle beyanları hükme esas alınmadığı, 1006751 sicil numaralı işyerinde 09.03.2012-18.03.2012 tarihleri arasında çalışan bordro tanığı … davacı ile aynı işyerinde kısa bir süre çalıştıklarını, davacının temizlik işleriyle ilgilenip pazarda ekmek sattığını, denetmen raporundaki ifadesinde ve Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/147 Esas sayılı dosyasında yer alan beyanlarında ise davacıyı annesinin arkadaşı olması nedeniyle tanıdığını, işyerinde temizlik işleriyle ilgilendiğini, davacının işyerinde çalışmasının olmadığını beyan ettiği ve davacının pazarda ekmek sattığı hususundan hiç bahsetmediği, tanık …’nun beyanları arasındaki çelişkiyi açıklayıcı mahiyette gerekçe sunmadığı, 1006751 sicil numaralı işyerinde 21.05.2013-25.06.2014 tarihleri arasında çalışan bordro tanığı … davacı ile … Fırında birlikte çalıştıklarını, davacının fırında temizlik işlerine baktığını, 10 yıldır çalıştığını ancak sigortasının eksik bildirildiğini, denetmen raporundaki ifadesinde ise işyerinde … isminde çalışan bulunmadığını, pazarda ekmek satışını …’ın yaptığını, ekmek satan bir kadının bulunmadığını beyan ettiği, Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/147 Esas sayılı dosyasında yer alan beyanlarından soruşturma aşamasında …,… isminde çalışan bulunmadığını, kovuşturma aşamasında ise davacıyla birlikte çalıştıklarını beyan ettiği, ortaya çıkan çelişki üzerine sorulduğunda kovuşturma aşamasındaki beyanlarının geçerli olduğunu ancak gerekçe belirtmediği, 1006751 sicil numaralı işyerinde 04.06.2014-08.09.2014 tarihleri arasında çalışan bordro tanığı … davacıyı market sahibi olması sebebiyle tanıdığını, … Fırınında 2011-2018 yılları arasında fırıncı olarak çalıştığını, gece 00:00’da sabah 9 da işlerini bitirip gittiğini, duyumuna göre davacının kendisinden sonra işe geldiğini ancak çalıştığı süre boyunca davacıyı hiç iş yerinde görmediğini, denetmen raporunda davacıyı tanımadığını beyan ettiği, Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/147 Esas sayılı dosyasında ise mahkememizdeki beyanları ile benzer anlatımlarda bulunduğu, … sicil numaralı işyerinde 04.06.2014-22.06.2014 tarihleri arasında çalışan bordro tanığı … davacı ile 2011-2012 yıllarında beraber çalıştıklarını, işten ayrıldığında davacının çalışmaya devam ettiğini, davacının fırının temizlik işleri ve diğer işler ile ilgindiğini, perşembe günleri pazar yerinde ekmek satışı yaptığını beyan ettiği, tanık…’in beyanlarının diğer tanık beyanları ile örtüşmediği, bir kısım komşu işyeri tanıkları davacının ekmek satışı yaptığını beyan etmiş iseler de bordro tanıklarının ceza yargılaması sırasında ve denetmen raporundaki ifadelerinde böyle bir durumdan bahsetmedikleri hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının çalışmalarının fiili olmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV.İSTİNAF
A.İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B.İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında dinlenen ve müvekkilinin çalışmasına şahitlik eden diğer tanıkların beyanlarını Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesinde ve denetmen raporunda çelişkili beyanlarda bulunduğundan bahisle değerlemeye esas almadığını bu gerekçelerle mahkemenin doğrudanlık ilkesini ihlal ettiğini, tanıkların ceza, hukuk mahkemeleri ve denetmen raporunda beyanlarının uyumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı, Dairemizin 2019/286 Esas-2019/457 Karar sayılı kaldırma kararı, davacı hakkında sahte sigortalılık iddiasıyla açılan ve kesinleşmiş Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasının içeriği, kaldırma kararımız uyarınca dinlenen bordro tanıkları birlikte değerlendirildiğinde; dinlenen tanık beyanlarıyla dava konusu edilen çalışma süresi her türlü şüphe uzak ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde davacının dava dışı M.A.Y isimli şahsın fırın iş yerinde çalıştığını ispatlamaktan uzaktır. Tanıkların denetmen raporundaki Ağır Ceza Mahkemesindeki ve iş bu dava dosyasındaki beyanları birbirleriyle çelişmektedir ve mahkemece kendilerine sorulmasına rağmen tanıklar bu çelişkiyi giderecek beyanda bulunamamışlardır. Bu itibarla ispat edilmeyen çalışmanın ve davacının sair taleplerinin reddine dair verilen karar yerinde olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V.TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde favacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurum tarafından fiili olmadığından bahisle iptal edilen davacı çalışmalarının davalı işyerinde geçtiğinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddesidir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…