YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2194
KARAR NO : 2023/1940
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/3643 E., 2021/1872 K.
DAVALILAR :1- … Nakliye İnşaat Taahhüt Madencilik Turizm Petrol Ürünleri İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
2- … İnş. Nak. Petrol San. ve Tic. A.Ş.
3- … İnşaat Madencilik Kimya Nakliye Gıda San. Tic. A.Ş.
vekilleri Avukat …
4- … vekili Avukat …
5- … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 01.06.2018
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2018/190 E., 2019/349 K.
Taraflar arasındaki iş kazası tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkillerinin murisi …’ın davalı ACS/Hi-Ka/… ortaklığının faaliyet gösterdiği … Karayolları … şantiyesinde işçi olarak çalışmakta iken 10.05.2017 tarihinde mesai saatlerinde ekip başı olan …’ın emir ve talimatıyla … Köyü’nde olan evine gidildiği ve orada yaşanan kaza sonucu yüksekten düşme sonucunda vefat ettiğini, müvekkilinin murisi …’ın ACS/Hi- … ortaklığının işçisi olduğunu, olay tarihinde ekip başı olan …’ın emir ve talimatıyla gittiği … Köyü’nde olan evinde bulunduğu sırada kaza geçirmiş olduğunu, bu durumun 5510 sayılı yasanın 13/1-c maddesi gereğince görevli olarak işyeri dışından başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanda yaşanan kaza sonucu vefat etmesi nedeni ile meydana gelen olayın iş kazası olduğunu, yaşanan kaza nedeniyle dahili davalı kuruma bildirimde bulunulduğunu ve … 2. İş Mahkemesi’nin 2017/345 Esas sayılı dosya ile tazminat davası açıldığını, dava devam ederken kuruma yapılmış olan başvurunun cevabının geldiğini, 24.05.2018 tarih ve 4762711 sayılı bu yazıda ..’ın 10.05.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olmadığı şeklinde tespitte bulunulduğunu, açıklanan nedenlerle müvekkillerinin murisi …’ın 10.05.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı SGK vekili cevap dilekçesi ile; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, zaman aşımı, yetki ve hak düşürücü süreler yönünden itirazlarının olduğunu, dava konusu olayın iş kazası olmadığım, davanın esas yönünden reddinin gerektiğini, söz konusu olayın müteveffa işçinin çalıştığı İşyerinde olmadığım, ayrıca müteveffa işçinin çalıştığı işyeri tarafından işçinin yönlendirilmesi ve görevlendirilmesinin söz konusu olmadığını, olayın olduğu yerin işyeri olmadığını, … adlı kişinin evinin bahçesi olduğunu, … adlı kişinin ise işveren olmadığını, …’ın müteveffa işçinin usta başı olduğunu, işverenin bilgisi dışında … adlı usta başının evine gidilmesi ve dava konusu olayın burada meydana gelmesinin söz konusu olduğunu, işverenin bu olayla İlgili hiçbir bilgisi, yönlendirmesi veya kusurunun bulunmadığını. … adlı usta başı ile müteveffa işçi arasında da herhangi bir hizmet akdi ve hizmet ilişkisinin söz konusu olmadığını, sadece müteveffa işçinin yardım amaçlı olarak …’ ın şahsi işlerine yardımcı olmasının söz konusu olduğunu, dolayısıyla meydana gelen olayın iş kazası olmadığını, aynca müteveffa …’ ın 29.06.2017 tarihinde geçirmiş olduğu dava konusu kazanın müvekkil kurum müfettişlerince incelendiğini, konu ile birçok kişi dinlendiğini ve yasal mevzuat çerçevesinde yapılan değerlendirmede de dava konusu olaym iş kazası olmadığının tespit edildiğini, buna ilişkin olarak da Sosyal Güvenlik Kurumu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın 17.04.2018 -105 863/1 O/ÎR/10 tarih ve sayılı rapor düzenlendiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ACS/Hi-Ka/… iş ortaklığı vekili cevap dilekçesi ile; iş kazası ile ilgili SGK tahkikatında bile olayın iş kazası olmadığı şeklinde belirlendiğini, olaym lanse edildiği, edilmeye çalışıldığı gibi herhangi bir şekilde iş kazası olmadığını, müvekkil şirketlere olayı iş kazası ile bağıntılamaya çalışmanın akıllara durgunluk veren bir iş olduğunu, kazanın müvekkil şirketlerin iştigal ettiği bir işi yaparken olmadığından müvekkil şirketin işyerinde iş güvenliği önlemlerini alması buna ilişkin olarak denetim yapım yapmaması, iş güvenliği eğitiminde öğretilen emniyetli çalışma prensibine uyulup uyulmadığım denetlemesiyle alakalı olarak denetim gözetim sorumluluğundan dolayı kusurlu olamayacağını, böyle bir sebep ve gerekçeler ile müvekkil şirketlere kusur atfına gayret edilmesinin insan akimın kabul edebileceği bir durum olmadığım, rahmetli …’ın vefatı ile neticelenen mefkur kazanın müvekkil şirketlerden müteşekkil iş ortaklığının işini ifa ederken veya iş için başka bir yere sevk edilmiş, başka bir yerde görevlendirilmişken veyahut da işe gidip gelmek üzere bulunduğu işyerine ait bir nakil vasıtasında iken gerçekleşmediğini, bu durumun açık ve net deliller ile ortada olduğunu, ceza tahkikatına dair dosyadaki tespit ve ifadelerde de durumun belli olduğunu, bu durumda ortada tek bir gerçekliğin olduğunu, olayın müvekkil şirkette bir başka çalışan olan ve müvekkil şirketler dışında davalı gösterilmiş olan … isimli işçinin şahsi işini yaparken bu kişinin ikametgahında yüksekten düşme neticesinde tezahür ettiğini, dolayısıyla davacılar ancak ve ancak haksız fiil hükümleri çerçevesinde … isimli şahsa dava yöneltilebileceklerini, kanunda düzenlemelerin açıklığı karşısında bile huzurdaki davanın iş kazası olamayacağını, yasada ayrıntılı olarak tarif olunan iş kazası tanımlamalarının hiçbirine uymadığının açık olduğunu, olayın müvekkil şirketlerin işi olan otoyol bakım-onanm işi ile uzaktan yakından ilgisi olmadığını, işyeri sınırlan içerisinde vukuu bulmadığım, kazazedenin herhangi bir suretle işveren şirket yetkilileri veya emir ve talimat vermeye yetkili işveren vekilleri, şantiye şef ve amirlerince görevlendirilip gönderildiği bir yer, mahal olmadığı ve işle iştigal ederken gerçekleşmemiş olduğunu, buna karşılık kazazedenin kendi köyünde yine kendi köylüsü olan …’ın evinin işi ile ilgili yardım ederken cereyan eden yüksekten düşme sonucu gerçekleşen bir hadise olduğunu, müvekkil şirketlerin haricindeki diğer davalı …’ın da müvekkil şirketlerin hiçbirinde işçilere ve çalışanlara emir ve talimat verme, başka bir işyerinde görevlendirme vb. bir yetkisinin olmayan düz bir işçi olduğunu, kaldı ki her halükar da mefkur kazanın müvekkil şirketlerin işi, işyeri ile hiçbir ilgisi ve bağıntısı bulunmadığını, … isimli şahsın evinin boya badanasının yada onanmınm müvekkil şirketler ile bir bağlantısının olmadığı her halde ki izahtan vareste olduğunu, SGK Rehberlik ve Teftiş Kurulunun tahkikatı neticesinde de kurumca dahi iş kazası olmadığı rapor edilen vakıa ile son derece yerinde bir belirleme olduğunu, yukarıda arz ve izah ettikleri nedenlerle iş kazası tespit davasının reddini talep etmiştir.
3.Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkili …’ın müteveffanın çalıştığı kurum olan ACS/Hi-Ka/… ortaklığında emir ve talimat vermeye yetkili olmadığım, müvekkilinin bu kurumdaki görevinin ekip bası olduğunu, müvekkilinin görevinin işçileri, kurumca görevlendirdikleri isi ifa ederken düzeni ve nizamı sağlamak ve isi koordine etmek olduğunu, hiçbir işçiyi görevli veya kendi özel işleri için işyeri dışından başka bir yere gönderme yetkisinin olmadığım, olayın meydana geldiği gün müvekkilinin ve müteveffanın işe çıktıklarım, işin gereğini yerine getirirken ortak köyleri olan … Köyündeki yol üzerinde olan müvekkilinin evinin önünde dinlenmek amacıyla durduklarım, sonrasında işyerine geri dönerken müteveffa müvekkiline annesinin rahatsız olduğunu ve zaten mesai bitimine iki saat kaldığını belirterek baba evinde kalmak için talepte bulunduğunu,işbu nedenle müvekkil müteveffayı hiçbir şekilde evinin önünde çalışmak için bırakmadığını ve ondan da herhangi bir istekte de bulunulmadığım, sadece annesinin ağır hasta olması nedeniyle inisiyatif kullanarak babasının evinde kalmasına annesini görmesine göz yumduğunu, olayın gerçekleşmesinde müvekkilinin ne herhangi bir ricası ne de bir talimatının bulunmadığım, bu nedenle müvekkilinin herhangi bir kusurunun ve ihamalinin bulunmadığım, müteveffanın müvekkilinin emir ve talimatı ile hareket etmediği ceza dosyasında alman ifadelerle ve … 2. İş Mahkemesinin 2017/345 E. Sayılı tazminat dosyasında alman tanık ifadeleriyle de şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulduğunu, ceza soruşturmasında ifade veren ve olayın tek görgü tanığı olma namzetini taşıyan …’ın savcılık dosyasındaki ifadesinin iredelenmesi gerektiğini, dosya kapsamında da anlaşıldığı üzere davacı taraf müteveffanın …’ın talimatı ya da isteği üzerine olay mahaline geldiğine ve bu talimat doğrultusunda çalıştığına dair hiçbir somut görgü ve bilgiyi ortaya koymadıklarım, işbu nedenlerle olayın gerçekleşmesinde müvekkilinin bir kusuru ve ihmalinin olmadığım, müteveffaya işin yapılması ile alakalı bir emir talimat vermediğini, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; “davanın kabulü ile; 1-)Davacıların murisi olduğu … TC kimlik nolu …’ın 10.05.2017 tarihinde geçirmiş olduğu kaza olayının 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesi gereğince iş kazası olduğunun tespitine, ” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı SGK vekili istinaf dilekçesi ile; cevap dilekçesini ve karar öncesinde sundukları teferruatlı dilekçelerini tekrar ettiklerini, bu tür davalarda kurum kayıtlarının aksi ispat edilmediği sürece esas olduğunu; kazanın işyerinde olmadığını, iş yerinin dışında da işe geliş veya gidiş sırasında veya iş ile ilgili bir görevlendirme neticesinde de olmadığını, mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
2.Davalı ACS/Hi-Ka/… iş ortaklığı vekili istinaf dilekçesi ile; olayın iş kazası olmadığını, yasada belirtilen iş kazası tariflerinden hiç birine uymadığını, olayın davalı işçileri …’ın evinde meydana geldiğini, davalı …’ın düz işçi olduğunu, iş yerinde yönetici veya iş veren vekili olmadığını, sadece tecrübeli bir işçi olduğunu ve işe alınan kimi işçilere referans olduğunu, işçilerin de davalı …’a bir nevi görül borcu ile yardım ettiklerini, fakat kimsenin buna zorlanmadığını, olayın işçinin işini ifa ederken, iş için başka yere sevk edilmiş veya görevlendirilmiş iken, nakil vasıtasında vb. bir halde gerçekleşmediğini, ceza tahkikatından da bu durumun açıkça belli olduğunu, davalı …’ın işçilere emir ve talimat verme yetkesi bulunmadığını, evinin boya badanası ile davalı şirketlerin bir bağlantısı olmadığını, SGK tarafından olayın iş kazası kabul edilmemesinin yerinde olduğunu, A sınıfı iş güvenliği bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekirken yetersiz rapor ile hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3.Davalı … vekili istinaf dilekçesi ile; müvekkilinin davalı iş yerinde emir ve talimat vermeye yetkili olmadığını, görevinin ekip başı olduğunu, işçiler görevlendirildikleri işi ifa ederken düzeni ve nizamı sağladığnı ve işi koordine ettiğini, hiç bir işçiyi görevli veya kendi özel işleri için işyeri dışında başka bir yere gönderme yetkisi bulunmadığını, kazanın meydan geldiği gün müvekkil ve müteveffanın işe çıktıklarını, işin gereğini yerine getirirken yol üzerinde olan müvekkilin ve müteveffanın ortak köyü olan … Köyündeki müvekkilin evinin önünde dinlenmek amacıyla durduklarını, sonrasında işyerine geri dönerken müteveffa müvekkile “….annesinin rahatsız olduğunu ve zaten mesainin bitimine iki saat kaldığını belirterek baba evinde kalmak için talepte bulunduğunu”; müvekkilinin müteveffayı hiçbir şekilde evinin önünde çalışmak için bırakmadığını ve ona herhangi bir talimat da vermediğini; sadece kazazedinin annesinin ağır hasta olması nedeniyle inisiyatif kullanarak babasının evinde kalmasına, annesini görmesine göz yumduğunu; kazazedenin olay yerinde kalmasında müvekkilinin ne herhangi bir ricası ne de bir talimatı bulunmadığını, bu nedenle kusuru ve ihmali de bulunmadığını; müteveffanın, müvekkilin emir ve talimatıyla hareket etmediğinin ceza dosyasında alınan ifadelerle ve … 2. İş Mahkemesinin 2017/345 E sayılı tazminat dosyasında alınan tanık ifadeleriyle de şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulduğunu, ceza soruşturmasında ifade veren ve olayın tek görgü tanığı olan …’ın savcılık dosyasında ki ifadesinin irdelenmesi gerektiğini, “…, … arabayla uzaklaştıktan sonra … yanıma geldi, ben de sen niye kaldın diye sordum O da bana cevap vermeyerek bahçedeki kanepeye oturdu. Ben işimi yapmaya devam ettim ve bir süre sonra …’ın babası olan … gelerek yanına oturdu. Daha sonra … isimli şahsın eşine çay yapmasını söyledi. Ve hemen akabinde ben bir kümese bakayım diyerek yanımızdan ayrıldı. Ben de bu esnada ikinci kat boyayı atmaya başladım ve aşağı kısımda kalan bölümlere yatarak püskürtme tabancayla boya atıyordum ki … yanımda elinde merdivenle geçti, geçtikten 1-2 dakika geçti geçmedi ki bir kütleme ve bağırma sesi aynı anda geldi.” dediğini, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere müteveffanın, müvekkilinin talimatı ya da isteği üzerine olay mahalline geldiğine ve bu talimat doğrultusunda çalıştığına dair hiçbir somut görgü ve bilgi ortaya konmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalılar vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine dair karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı SGK vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı ACS/Hi-Ka/ … iş ortaklığı vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
3.3.Davalı … vekili temyiz dilekçesi ile; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesidir.
3. Değerlendirme
5510 sayılı Kanun’un anlamında sigortalı niteliğini kazanmanın koşulları başlıca üç başlık altında toplanmaktadır. Bunlar: a) Çalışma ilişkisinin kural olarak hizmet akdine dayanması, b) İşin işverene ait yerde yapılması, c) Kanunda açıkça belirtilen sigortalı sayılmayacak kişilerden olunmaması şeklinde sıralanabilir. Sigortalı olabilmek için bu koşulların bir arada bulunması zorunludur. 5510 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinde ise iş kazası,
“a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c)Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olay olarak tanımlanmıştır.
Olayın, iş kazası olarak kabul edilebilmesi için olaya maruz kalan kişinin 5510 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi anlamında sigortalı olması, olayın, 5510 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinde sayılı ve sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, olayın, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
Somut dava dosyası yukarıda anlatılan esaslar doğrultusunda incelendiğinde, müteveffa işçi …’ın kaza tarihi itibariyle davalı şirketlere ait şantiyede işçi olarak çalışmakta iken, 10.05.2017 tarihinde mesai saatleri içinde ekip amiri olan davalı …, …, … ile işyerinden çıktıkları, iş yerinden çıkış nedenlerinin hem … karayolunu kontrol etmek hem de ekip amiri …’ın iş yerinde çalışan işçilere özel işlerini yaptırma alışkanlığı nedeniyle, o gün izinli olduğu söylenen işçi …’la birlikte davalı …’ın evinde özel boya işleri için gerekli malzemeyi köye bırakmak üzere şirkete ait araçla yola çıktıkları, …’ın davalı …’a ait evde işe başladığı, davalı … ve … ‘un şantiyeye döndüğü, müteveffa işçi …’in ekip amiri …’a ait boya işinde çalışırken geçirdiği kaza sonucu vefat ettiği anlaşılmakla, olayın iş yerinde ve sigortalının görevi olan işle ilgili olmadığı açık olup, iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgililere iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…