Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2190 E. 2023/1826 K. 01.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2190
KARAR NO : 2023/1826
KARAR TARİHİ : 01.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/12 E., 2022/367 K.
DAVA TARİHİ : 06.12.2007
KARAR : Ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen maluliyet aylığı bağlanması davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı vekilinin duruşma isteğinin reddine temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili özetle; davacının kesilen ölüm aylığının, çalışamayacak derecede malul olduğundan bahisle kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasını ve kurum işleminin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 04.06.2014 tarihli ve 2007/818 E. 2014/378 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkeme kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 31.10.2014 tarihli ve 2014/384 E. 2015/371 K. sayılı ilamında; davacı hakkında, Türk Medeni Kanunu’nun 462 maddesinin 8 nci fıkrası uyarınca vesayet makamı tarafından husumet izni verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 22.10.2015 tarihli ve 2015/23 E. 2015/534 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 10.03.2016 tarihli ve 2016/922 E. 2016/2850 K. sayılı ilamında; “…18.03.2011 tarihli Adli tıp 3. İhtisas Dairesi raporu ve 21.11.2013 tarihli Adli Tıp Genel Kurul raporunda, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü 3. bölüm 10. madde A-2 fıkrasına göre davacının beden çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybettiğinin belirtildiği dikkate alındığında, davacının aylığının kesildiği tarihten itibaren çalışamayacak derecede malul olup olmadığı, iyileşme söz konusu ise maluliyetin ortadan kalkma tarihi, ilgili dönemdeki mevzuat hükümleri nazarında net olarak tespit edilmesi gerektiğinden, bu hususta Adli Tıp Genel Kurulundan yeniden rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken…” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Üçüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.11.2017 tarihli ve 2016/276 E. 2017/259 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 24.10.2018 tarihli ve 2018/2323 E. 2018/8436 K. sayılı ilamında; 01.09.2013 tarihli Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde, davacının çalışma gücü kayıp oranının tespitinin yapılması için karar bozulmuştur.

D. Dördüncü Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.02.2020 tarihli ve 2019/32 E. 2020/207 K. sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairemizin 10.11.2021 tarihli ve 2021/633 E. 2021/13963 K. sayılı ilamında; 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği kapsamında, maluliyetin bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulu’ndan rapor alınması için karar bozulmuştur.

E. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, “… Bozma sonrası yapılan yargılamada, bozma ilamı doğrultusunda dosya rapor düzenlenmek adına Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu 2.Üst Kurulu 11.08.2022 tarih 2026 karar numaralı kararı ile davacının çalışma gücünün %60’ını kaybetmemiş olduğuna dair mütaalada bulunulmuştur.

Tüm dosya kapsamında toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinden davacı çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğundan dosya içerisinde bulunan dosya içerisinde bulunan ATK raporları dikkate alınarak davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.. ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, üniversiteden rapor alınması gerektiğini, uzun süren işbu davada davacının sadece bir kez 2011 yılında muayene edildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kesilen ölüm aylığının, maluliyet bulunduğundan bahisle tekrar bağlanıp bağlanamayacağına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 506 sayılı Kanun’un 68 nci maddesinin IV ncü fıkrası, 5510 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin b fıkrasının 2 nci bendi ile 95 nci maddesi, 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü 3 üncü bölüm 10 uncu maddesi, 01.09.2013 ve 28.09.2021 tarihli Maluliyet ve Çalışma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

01.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.