Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/2036 E. 2023/2342 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/2036
KARAR NO : 2023/2342
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/376 E., 2022/1793 K.
FER’İ MÜDAHİL : …
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 23.09.2016
HÜKÜM/KARAR : Kısmen kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Susurluk Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
SAYISI : 2021/188 E., 2021/720 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının 01.05.1986 tarih ile 01.09.1986 tarihleri arasında davalı … ‘nın yanında işçi sıfatı ile çalışmış bulunduğunu, müvekkil davacının 1986/1 dönemi için 01.05.1986 sigorta giriş bildirimi yaptığını fakat sigorta primleri ödenmediğini, 4 aylık dönem bordrosu ve devamı bordrolarının SGK’ya verilmediğini, müvekkilinin bu çalışması esnasında işveren tarafından sigortalı yapıldığını ve sigorta primlerinin ödendiğinin bilindiğini, davacının işyerindeki en son aylık ücretinin o zaman için asgari ücret olduğunu, müvekilinin emekllik işlemlerini yapmak için SGK’ya müracat ettiğinden sigorta primlerinin ödenmediğini fark ettiğini, davacının sigorta giriş başvurusu yaparak belgelerini sosyal güvenlik kurumuna teslim ederek kayıt numarası aldığını fakat sigorta primlerinin yatırılmadığını, emeklilik işlemleri için SGK kurumuna müracat ettiğinde emeklilik süresinin dolmadığının bildirildiğini, bu durumun müvekkilinin maddi kayıba uğramasına neden olduğunu, müvekkil davacının 01.05.1986 tarihinden itibaren ödenmeyen veya eksik ödenen sigorta primlerinin tespiti ile yatırılmayan sigorta primlerinin tespiti ile davalıdan tahsiline, müvekkilinin bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı …, 1986 tarihinde inşaat şirketi olduğunu, söz konusu inşaatlarda davacının bir hafta kadar çalıştığını, o tarihte davacının sigorta girişini yaptırdığını, davacının primlerini muhasebeciye yatırmasına rağmen SGK’ya yatırılmamış gözüktüğünü, davacının ödenmeyen veya eksik ödenen sigorta primlerinin tespiti ile yatırılmayan sigorta primlerinin tarafından tahsilini, davacının bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin tarafına yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Kurum vekili, Hizmet tespiti davasında, davalı olarak taraflarına husumet yöneltilmiş ise de davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, davacının 01.05.1986 – 01.09.1986 tarihleri arasındaki hizmetinin dava tarihi nazara alındığında 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle dinlenemeyeceğinini, vekil eden Kurumun feri müdahil konumunda bulunduğu nazara alındığında yargılama neticesinde Kurum aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tüm dosya kapsamından; davacının 01.05.1986 – 01.09.1986 tarihleri arasında davalı …’ya ait işyerinde çalıştığının tespitini talep ettiği; dosyaya sunulan deliller, kurumlardan getirtilen belgeler, duruşmada dinlenen taraf ve kamu tanık beyanları, denetime ve hükme esas almaya elverişli 04.04.2019 havale tarihli bilirkişi raporuna itibar olunarak davacının davalıya ait işyerinde 01.05.1986 – 01.09.1986 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığı, çalışmasının kuruma bildirilmediği anlaşılmakla; davacının davasının kabulüne, davacının davalıya ait işyerinde 01.05.1986 – 01.09.1986 tarihleri arasında çalıştığının tespitine,, davacının tespit edilen bu hizmetinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verildi.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde fer’i müdahil Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı kurum vekili, eksik inceleme ve yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak davanın kabulüne karar verildiğini, çalışma olgusunun kuşkuya yer bırakmayacak biçimde irdelenmesi ve açıklığa kavuşturulması gerektiğini istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri olarak ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; 03.06.1968 doğumlu olan davacının 01.05.1986 tarihinde davalıya ait … sicil numaralı iş yerinde çalışmaya başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin 26.05.1986 tarihinde Kuruma ibraz edilmesi, yargılama aşamasında dinlenilen tanıkların beyanları ile de davacının 01.05.1986 tarihinde fiili olarak çalıştığının kanıtlanması karşısında davacının anılan tarihte çalıştığının kabulünde isabetsizlik olmadığı ancak; davacının uyuşmazlık konusu dönemin tamamında çalıştığının somut, yeterli ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamış olması karşısında fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiğinin gözetilmemesinin ise yerinde bulunmadığı belirtilerek istinaf talebinin kabulüne, Susurluk Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 15.12.2021 tarih, 2021/188 E., 2021/720 K., sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacının, davalıya ait 58950.010 sicil numaralı işyerinde 01.05.1986 tarihinde 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında hizmet akdine dayalı ve tüm sigorta kollarına tabi olarak çalıştığının, anılan 1 günlük sürenin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesi gerektiğinin ve malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık başlangıç tarihinin ise 506 sayılı Kanun’un 60/G maddesi uyarınca 18 yaşını doldurduğu güne karşılık gelen 03.06.1986 tarihi olduğunun tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi için fer’i müdahil Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Fer’i müdahil Kurum vekili, istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 01.05.1986 – 01.09.1986 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un 79 uncu maddeleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde fer’i müdahil Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.