YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1932
KARAR NO : 2023/2196
KARAR TARİHİ : 08.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/936 E., 2022/1887 K.
DAVALILAR : 1- … Orman Ürünleri Nak. Paz. San. Tic. Ltd. Şti.
vekili Avukat …
2- … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 18.10.2019
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 3. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/303 E., 2021/30 K.
Taraflar arasındaki iş kazası tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirket yanında ağaç kesme ve yükleme işinde çalışmakta iken 19.11.2017 tarihinde geçirdiği iş kazasında vücudunun sağ tarafı felç olacak ve konuşma ve anlama bozukluğu yaşayacak şekilde yaralandığı belirtilerek ; davalı işveren nezdinde 19.11.2017 tarihinde çalıştığı sırada geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket bünyesinde 20’yi aşkın sigortalı işçi çalıştırmakta olup, tüm işçilerin kuruma girişleri, hizmet bildirimleri, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin sertifika eğitimleri tamamlandığını, davacı … müvekkil işveren bünyesinde çalışan bir işçi olsa idi, mutlaka kuruma giriş kaydının yapılmış olacağını, müvekkil ile davacı arasında işveren, işçi ilişkisi bulunmadığı belirterek, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde; davaya konu olan kazanın iş kazası olmadığının sonucuna varıldığını belirterek; açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ağaç kesim işinin davalı şirketin asli işlerinden olduğu, kesim yapılacak yerin davalı şirket tarafından belirlendiği, yapılan işin ücretinin davalı şirket tarafından ödendiği, işçilerin davalı şirketin talimatları doğrultusunda çalıştığı, asıl iş verenin davalı şirket olduğu, davalı vekili tarafından her ne kadar …’nin asıl işveren olduğu iddia edilmiş ise de dosya kapsamından …’nin işveren olduğuna ilişkin bir delil bulunmadığı, işçilerin sigorta kaydının yapılmamış olmasının olayın iş kazası olduğunun tespitine engel olmayacağı, ücret ve bağımlılık unsurları ile birlikte tam olarak kurulan işçi işveren ilişkisinde, davacının 19.11.2017 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde çalışmakta iken meydana gelen kaza olayının iş kazası olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde, davacı tarafından söz konusu olayın iş kazası olup olmadığının değerlendirilmesi ve eğer iş kazası sayılması gerekecek ise de söz konusu olay neticesinde davacıya atfedilecek olan maluliyet derecesi ve akabinde bağlanması muhtemel sürekli iş göremezlik gelirinin tespiti bakımından taraflar arasında işçi, işveren ilişkisi bulunduğunu gösterir sigortalı bir çalışma bulunup bulunmaması davacı tarafın sigortalı çalıştığını gösterir bir evrak ya da tespit bulunmamasının kuruma atfedilecek bir kusur olmadığını, işbu evraklar tamamlanmaksızın kuruma yapılan başvuruların usulüne uygun başvurular olmadığını, belirterek; davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde, davacının söz konusu iş sahasında müvekkili şirketin işini yapmadığını ve müvekkili şirketin emir ve talimatları doğrultusunda değil …’nin emir ve talimatları ile çalıştığını, hatta ücretinin de … tarafından kendisine ödendiğini, müvekkili …’nin kestiği kavak ağaçlarını …’den satın aldığını, …’nin de söz konusu kesim işlerinde kendi işçilerini çalıştırmakta ve ücret ödemelerini de kendisi yaptığını, müvekkili ile … arasında herhangi bir alt işveren ilişkisi kesinlikle bulunmadığını, dolayısıyla davacı …’nin çalışanı olarak söz konusu kazayı geçirmiş olup işbu dava da husumet yöneltilmesi gereken tarafın müvekkili şirket değil … olduğunu, belirterek; davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamında davalı şirketin savunmasının aksine davacının davalı şirket işçisi olduğu, 19.11.2017 tarihinde davalı şirkette çalışmaktayken iş kaza geçirdiği ve davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı şirket vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvurusu sebepleri ile aynı gerekçelerle kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı kurum vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvurusu sebepleri ile aynı gerekçelerle kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgiliye yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…