Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1898 E. 2023/2337 K. 13.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1898
KARAR NO : 2023/2337
KARAR TARİHİ : 13.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1463 E., 2022/2421 K.
DAVALILAR :1-… vekili Avukat …
2-…
vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 18.07.2011
HÜKÜM/KARAR : Esastan red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 6. İş Mahkemesi
SAYISI : 2011/833 E., 2019/92 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, davacının davalı şirkette hizmet akdi ile satış destek ve saç bakım uzmanı kadrosunda 01.11.2000 – 31.03.2011 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, son ücretinin asgari ücret, aylık 130,00 TL yemek, 75,00 TL yol ücrete prim ve aylık 59,00TL aile yardımı olması gerekirken, Akbank da bulunan maaş hesabına aylık 635,00 TL yatırıldığını, asgari ücret kısmının banka hesabına, geri kalan kısmının da elden imza karşılığı ödendiğini, primlerin düşük gösterilerek davacının zarara uğratıldığını, maaşına geçen süreçte hiç zam yapılmadığını, ödenmesi gereken yemek ve yol gideri ile priminde ödenmediğini, tüm dini ve milli bayramlarda çalıştığını bu çalışmaların karşılığının ödenmediğini, fazla çalışmalarının ödenmediğini, sigortalığının geç başlatıldığını, davacının bu hususu açıklayan ihtarının … 20. Noterliğinin 28.03.2011 tarihi 5645 yevmiye nolu ihtarı ile dile getirip haklı olarak iş akdini feshettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davacının hizmetinin tespitine ayrıca işçi alacakları yönünden 100,00 TL kıdem tazminatı, 100,00 TL fazla çalışma, 10,00 TL ubgt, 10,00 TL yıllık izin, 10,00 TL eksik ücret alacaklarının en yüksek faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı kurum vekili, davalı şirketin 12.01.1998 tarih de 5510 sayılı Kanun kapsamına alındığını davacının çalışma dönemi içinde teftiş ve tahkikat durum tespiti yapılmadığını, davacı adına hizmet döküm cetvelinde muhtelif şirketler tarafından kesintili hizmetlerin bildirildiğini, işçilik alacağı ile hizmet tespiti davasındaki araştırma ve soruşturma yöntemleri farklı olduğundan davaların ayrılması gerektiğini, mahkememizce yapılacak araştırmanın yönteminde yapılması gerektiğini, eylemli ve gerçek bir çalışmanın varlığı tespit edilmedikçe hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemeyeceğini, işi giriş bildirgeleri aylık ve dönemsel prim bordrolarının kuruma verilmesinin zorunlu olduğunu, bu davanın 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini, çalışmanın kesintili mi mevsimlik mi olup olmadığı, hizmet yapılan yerin vergi dairesine, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olup olmadığı, ücretin gerçekte ne kadar olduğu hususunun mahkememizce etraflıca araştırılması gerektiği, davacı ile kurum arasında bir iş sözleşmesi bulunmadığından prim ödeme borcunun işverende olduğunu bu konuda husumetlerinin bulunmadığını ileriye sürerek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı şirket vekili, yetki itirazında bulunarak yetkili yerin şirketin ikametgahı bulunan … mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin ise davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle devamsızlık nedeni ile feshedildiğini, işçinin bu devamsızlık sonucu haklı olmayan talepleri içerir ihtar çektiğini, davacıya bu konuda cevabı ihtar çekilerek gerekli açıklamanın yapıldığını, davacının esasen 04.04.2011 tarihinde yeni bir iş yerinde çalışmaya başladığını, gerçek niyetinin bu olduğunu, fazla çalışma konusunda iddialarının asılsız olduğunu, 45 saati aşan çalışmasının bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, davacıya çalıştığı günler için yol ücretinin ödendiğini, yemek ücretinin ödendiğini davanın reddine karar verilmesini istemiş cevap dilekçesinde hizmet tespite ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; yapılan yargılama sonunda toplanan delillerden, davacının 19.01.2002 – 30.04.2002 24.07.2002 – 31.03.2011 tarihleri arasındaki çalışmaları davalı şirket tarafından iddia edilen dönem içinde kuruma bildirimi yapılan iki ayrı hizmet dönemi olduğu görülmüştür. Dava konusu edilen ve davacının kesintisiz çalıştığı ileriye sürüldüğünden 01.11.2000 – 18.01.2002 ve 01.05.2002 – 12.05.2002 tarihleri arasında davacı adına herhangi bir bildirim yapılmadığı anlaşılmıştır. 13.05.2002 – 15.07.2002 arasında dava dışı … Kozmetik Pazarlama ve Dağıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde çalışma kaydının bulunduğu 16.07.2002 – 23.07.2002 tarihleri arasında hizmet bildiriminin bulunmadığı, multinet kartına yükleme olmadığı, işveren tarafından YKM A.Ş’ye yazılan yazıda davacının mağazada satış destek elemanı olarak çalışmasının 12.04.2001 tarihi itibariyle sona erdiğini belirtildiğini, Garanti Bankasının kayıtlarında davacıya yapılan maaş ödemelerinin bulunduğunun tespit edildiği, 506 sayılı Kanun’un 79 uncu maddesi gereğince davacıya 01.11.2000 – 30.04.2001 tarihleri arasında kuruma bildirim yapılmadığı 31.12.2001 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü sürenin dava tarihine kadar geçtiği, bu dönem içinde çalışmaya karine olan 2000 yılı 12 inci ayı 2001 yılı 1-2-3-4 üncü Ayın da maaş ödemesi bulunduğu halde hak düşürücü süre ile bu tespitin yapılamadığı, dava konusu edilen diğer dönemler bakımından ise tanıkların hükme esas olabilecek kesin net ve aydınlatıcı Yargıtay ilke kararlarında bahsedilen özellikleri taşıyan tanık beyanı bulunamadığı, davacının çalışma sisteminin de tanıtım amaçlı bir çok işyerin de gezici olarak geçmesi sebebi ile bordro tanığının bulunması, çalışma yerlerinin tespit edilmesi, komşu işyerinin tespit edilmesi ve burada çalışanların ya da işverenlerin beyanına başvurulmasının fiilen yerine getirilmesi imkanının bulunmadığı, bu dönemler için herhangi bir ücret ödemesi, işe giriş bildirgesi gibi çalışmaya karine kabul edilebilecek bir bulguya rastlanamaması sebepleri ile kısmen hak düşürücü süre geçmesi kısmen de ispat edilememesi sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, eksik araştırma ile karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etti.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında;İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ile dosya kapsamına göre, davacının 19.01.2002 – 30.04.2002 tarihleri arasında davalı şirkete ait … sicil numaralı iş yerinden, 13.05.2002 – 15.07.2002 tarihleri arasında dava dışı … sicil numaralı iş yerinden, 24.07.2002 – 31/03/2011 tarihleri arasında davalı şirkete ait 1039244 sicil numaralı iş yerinden sigortalı çalışmalarının bildirildiği, davalı şirket vekili tarafından sunulan ve davalı şirket tarafından YKM A.Ş.’ye yazıldığı anlaşılan 12.04.2001 tarihli yazıda satış destek elemanı olarak görev yapan davacının 12.04.2001 itibariyle çalışmasının sona erdiğinin belirtildiği, dosya arasına alınan hesap ekstresine göre davacının bildirimi yapılmayan 01.11.2000 – 30.04.2001 tarihleri arasında hesabına maaş ödemelerinin yapıldığı ve buna göre davalı iş yerinde söz konusu tarihlerde çalışmasının bulunduğunun belirlendiği, diğer maaş ödemelerinin bildirimi yapılan sürelere ilişkin olduğu, belirlenen tarihler dışında bildirimi yapılmayan dönemde davalı iş yerinde çalışmasının bulunduğunun kanıtlanamadığı, 01.11.2000 – 30.04.2001 tarihleri arasındaki dönem bakımından da çalışmasının kesintiye uğradığı ve dava tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin gerçekleştiği kanaatine varıldığından kurulan hükme ilişkin mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi nin 1 numaralı alt bendi gereğince maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 01.11.2000 – 31.03.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 506 sayılı Kanun’un 79, 5510 sayılı Kanun’un 86 ıncı maddeleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.