Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1883 E. 2023/7583 K. 06.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1883
KARAR NO : 2023/7583
KARAR TARİHİ : 06.07.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1027 E., 2022/1991 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 8. İş Mahkemesi
SAYISI : 2020/59 E., 2021/53 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkilinin Arnavut vatandaşı iken 26.03.1993 tarihinde evlenme yolu ile Türk vatandaşlığını kazandığını, ayrıca çifte vatandaşlık hakkı olduğunu, Türkiye-Arnavutluk sosyal güvenlik sözleşmesinin 17 nci maddesinde bir ülkeye göre aylık için yeterli sürenin bulunmaması halinde 2 ülke hizmet toplamı üzerinden bağlanacak aylığın aylık bağlayan ülke günleri ile oranlı aylık ödeneceğinin düzenlendiğini, hizmet başlangıç tarihinin 19.09.1988 alınarak 01.02.2015 tarihinden itibaren Türkiye’de 10.12.2005-04.12.2014 tarihleri arasında geçen 2749 gün ve Arnavutluk’ta 19.08.1986-31.07.1993 tarihleri arasında geçen 2502 gün olmak üzere toplam 5251 gün üzerinden 2749 güne oranlı sözleşme aylığı bağlandığını, davalı kurumun 11.02.2019 tarihli yazısında kısmi aylıkların tam aylığa yükselmesi için aylığın kesilerek çalışılan günlerin tam aylığa çevirme işleminde dikkate alınamayacağından yurt dışı borçlanmasının iptal edilerek tutarın iade edileceğinin belirtildiğini, 14.11.2019 tarihli dilekçe ile tam aylık için eksik olan 01.01.1999 tarihinden sonrası için 35 gün karşılığı 955,40 ve 388,00 TL olmak üzere 1343,40 TL’yi beyan usulü ile borçlanarak tam aylık bağlanmasını istediğini, sözlü olarak istemin ret edildiği dışında 3 aylık sürede müvekkile ulaşan herhangi bir ret işleminin olmadığını, 30.04.1987-31.07.1993 tarihleri arasında Arnavutluk’ta geçen çalışma ve işsizlik süresinden 2251 günü borçlanarak ödediğini, davalının 25.10.2016 tarihli yazısı ile Türk vatandaşlığına geçtiği tarihten önceki günlerin borçlanmasına imkan bulunmadığının bildirildiğini, bu defa 05.12.2016 tarihli dilekçe ile 3 çocuğu için borçlanma talebinde bulunduğunu, talebin önce ret sonra kabul edildiğini, buna göre 2749 gün kısmi aylık bağlandığı tarihten önce geçen çalışma, 929 gün yurt dışı borçlanma, 1440 gün doğum borçlanması ve 35 gün kısmi aylık bağlandıktan sonra geçen çalışma gün sayıları olmak üzere Türkiye’de 5153 gün prim ödemesinin bulunduğunu, Arnavutluk’ta ilk defa sigorta kaydının bulunduğu 19.09.1986 tarihi esas alındığında tam aylık için 43 yaş ve 5150 gün gerektiğini, kısmi aylığın kesilerek tam aylığa dönüştürmeyi yasaklayan bir kanun hükmünün bulunmadığını, sigortalıların dilerlerse borçlanma sureti ile veya sonradan çalışarak tam aylığa erişebileceklerini, kısmi aylıkta kullanılan sürelerin bir kez daha kullanılmasının mümkün olmadığını, ancak kısmi aylık tarihinde olmayan sonradan gerçekleşen fiili çalışmaya dayalı günlerin hesaba katılması gerektiğini belirterek, kurumun dava konusu red işlemlerinin iptaline, davacının tahsis için yeterli gün sağladığı ilk tarihi takip eden ay başından itibaren tam aylık almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; kurumca tesis edilen işlemlerde kanun ve mevzuat hükümlerinde aykırılık bulunmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yapılan değerlendirilmelere göre davacının Arnavutluk’ta başlayan ilk sigortalılık başlangıcına göre Türkiye’de de sigortalılık süresi başlangıç tarihinin 19.09.1986 olduğu, bedelini ödediği 1440 gün doğum borçlanması ve toplamda 929 gün 3 yurt dışı borçlanma işleminin geçerli sayılacağı, 19.09.1986 tarihinde başlayan sigortalılık süresi başlangıç tarihine göre yaşlılık aylığı bağlanması için aranan 20 yıllık sigortalılık süresi, 43 yaş ve 5150 gün prim ödeme şartının yerine getirildiği, Türkiye-Arnavutluk sosyal güvenlik sözleşmesi uyarınca 35 günlük çalışmasının sona erdiği 12.02.2019 tarihinden sonra ilk defa tahsis talebinde bulunduğu 05.04.2019 tarihine göre 01.05.2019 tarihinden itibaren müstakil yaşlılık aylığı bağlanmasının yerinde olacağı, bu konuda alınan bilirkişi raporunun denetime el verişli ve hüküm kurmaya yeterli bulunduğu” gerekçesiyle davanın kabulüne, Kurum işleminin iptali ile davacıya 01.05.2019 tarihinden itibaren müstakil yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde, davanın açılmasına kurumun sebebiyet vermediğini, kurum işlemlerinin hukuka uygun olduğunu, davanın yersiz açıldığını, kararın usul ve yasa hükümlerine aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda, davacının sigorta başlangıç tarihinin 19.09.1986 olarak kabul edilmesi gerekmekte olup, davacının tahsis talep tarihinde 506 sayılı Kanun’un geçici 81 inci maddesinin B/d maddesinde belirtilen 20 yıl sigortalılık 5150 gün ve 43 yaş şartını tamamladığından tahsis talep tarihini takip eden ay başı olan 01.05.2019 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili, istinaf dilekçesi ile benzer sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Türkiye — Arnavutluk Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre bağlanan kısmi yaşlılık aylığının, 3201 sayılı Kanun uyarınca tam aylığa çevrilmesi talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 69 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 344 üncü maddesi, 370 ve 371 inci maddeleri ve 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.