Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1814 E. 2023/2024 K. 06.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1814
KARAR NO : 2023/2024
KARAR TARİHİ : 06.03.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/592 E., 2022/1655 K.
DAVACILAR : … Mirasçıları:
1-… 2-… 3-… 4-… 5-… 6-… vekilleri Avukat …
FERİ MÜDAHİL : … vekili Avukat …
DAVA TARİHİ : 14.12.2018
KARAR : Esastan Red
İLK DERECE MAHKEMESİ : … 8. İş Mahkemesi
SAYISI : 2019/229 E., 2021/57 K.

Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar, murisleri … ‘ın davalı iş yerinde çalıştığını, 22.11.2018 tarihinde yaşamını yitirdiğini, murislerinin çalışmalarının bir kısmının iş verence kuruma bildirilmediğini, bu durumun murislerinin emeklilik işlemlerinin gecikmesine neden olup zarara uğrattığını belirterek murisleri … ‘ın davalı iş yerinde geçen 13.03.2010-31.12.2010 arası aralıksız çalışması içerisinde gösterilmeyen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP
Davalı vekili, davada hak düşürücü sürenin gerçekleştiğini, … ‘ın 13.03.2010-22.07.2010 ve 13.08.2010-18.10.2010 tarihleri arasında çalıştığını, bu çalışmalarının kuruma bildirildiğin ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Kurum vekili; çalışma olgusunun hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatının gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; mahkememizce yapılan değerlendirilmelere göre; davacıların murisinin bir kısım çalışmalarının kuruma bildirilmesi nedeni ile incelemeye konu davada hak düşürücü sürenin gerçekleşmediği, bordro tanıkları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; muris … ‘ın kuruma bildirilen süreler dışında davalıya ait iş yerinde 23.07.2010 ve 12.08.2010 tarihleri arası 19 gün, 19.10.2010 ve 31.12.2010 tarihleri arası 72 gün daha hizmet akdi ile çalıştığı, bu konuda alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görüldüğü anlaşılarak davanın kısmen kabulüne, davacıların murisi …’ın davalıya ait işyerinde kuruma bildirilen süreler dışında; 23.07.2010 ve 12.08.2010 tarihleri arası 19 gün, 19.10.2010 ve 31.12.2010 tarihleri arası 72 gün daha hizmet akdi ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, davanın yasal süre içinde açılmadığını, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı murisinin imzaladığı Temmuz 2010 bordrosunda işe giriş ve çıkış tarihinin sigorta bildirim olan süre gibi gösterildiğini, diğer yandan 22.07.2010 ve 18.10.2010’da istifa eden davacının eşinin istifa olgusu tanık delili ile ispat edilecek iken davacının eşinin bordrolarını düzenleyen, Kuruma bildirimlerini yapan tanıkların dinlenmeden alınan raporun eksik inceleme içerdiğini belirterek, istinaf incelemesinin duruşmalı yapılmasını, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.

Feri müdahil Kurum vekili, mahkemece verilen kararın kısmen kabulüne yönelik istinaf incelemesi neticesinde ‘kaldırılması’ ve yeniden yargılama yapılarak davanın tümden reddine karar verilmesini, Kurum tarafından yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, yapılan başvurunun kurum tarafından haklı olarak reddedildiğini, dolayısıyla kurum tarafından yapılan işlemlerin uygun olduğunu, kurum işleminde bir hukuka aykırılık olmadığını, mahkemece eksik inceleme ile karar verildiğini, bu nedenle bozulması gerektiğini, yapılan işlemlerde bir hata bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; tüm dosya kapsamından, davacılar murisinin davalı işyerinden kısmi bildiriminin bulunması, işten çıkışı istifa kodu ile bildirildiği halde istifa dilekçesinin bulunmaması, bordro tanıklarının davacılar murisinin ihtilaflı dönemde davalı iş yerindeki çalıştığına dair beyanları, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ve fer’i müdahil Kurum vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı ve Fer’i müdahil Kurum vekilleri, istinaf dilekçesi ile birebir aynı sebeplerle eksik incelemeye dayalı kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacılar murisinin 13.03.2010-31.12.2010 tarihleri arasında çalıştığının tespitine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 5510 sayılı Kanun’un 86 ncı maddeleridir.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde davalı ve fer’i müdahil kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ilgilisine yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.