Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1777 E. 2023/3500 K. 30.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1777
KARAR NO : 2023/3500
KARAR TARİHİ : 30.03.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2091 E., 2022/2233 K.
HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
SAYISI : 2017/263 E., 2020/414 K.

Taraflar arasındaki hizmet ve sigorta başlangıç tarihinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın fer’i müdahil kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı fer’i müdahil kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ait Merkez Ürünköy yakınındaki Çuhadar Mahallesi’nde bulunan şantiyede 01.09.1997 tarihinde işe başlayıp yaklaşık 4 ay şoför olarak çalıştığını beyanla müvekkilinin davalı şirketteki çalışmalarının tespitine ve sigorta başlangıç tarihinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı şirkete ilanen tebligat yaptırılmış olup davalı tarafca davaya cevap verilmemiştir.

Feri müdahil vekili cevap dilekçesinde, 5510 sayılı Kanun hizmet tespiti davalarını 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi tuttuğunu, bu nedenle davacının 1997 yılında 4 ay çalıştığı işyerine karşı 20 yıl sonra işbu davayı ikame etmesinin mümkün olmadığını, davacının iddia ettiği aralıklarla davalıya ait işyerinde çalıştığını resmi yazılı belge ve tanık beyanlarıyla ispat etmesi gerektiğini, sadece tanık beyanlarıyla hizmet tespit davasının ispatının mümkün olmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmemiş ise de yerleşik Yargıtay İçtihatları ile sabit olduğu üzere müvekkili kurumun hizmet tespitine ilişkin davalarda feri müdahil olduğundan kabul anlamına gelmemek üzere müvekkili kurum aleyhine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, öncelikle davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaate ise yersiz ve mesnetsiz açılan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı işyerinde çalışan bordro tanıklarından …’nun (1997 yılı Şubat/Mart aylarından itibaren yaklaşık 9 ay süreyle davalıya ait işyerinde çalıştığını beyan eder) davacının kendisinden 3 ay sonra işe başladığına ve birlikte yaklaşık 4 ay süreyle davalı işyerinde çalıştığına ilişkin anlatımları, bordro tanığı …’ün (1997 yılı kış aylarında yaklaşık 2 ay süreyle davalıya ait işyerinde çalıştığını beyan eder) kendisinin çalıştığı dönemde davacının davalı şirkete ait işyerinde şoför olarak çalıştığı, ancak üzerinden çok zaman geçtiği için kendisinin işe girdiğinde davacının davalı şirkete ait işyerinde çalışıp çalışmadığı, kendisinin ayrıldığında davacının halen çalışıp çalışmadığını tam olarak hatırlamadığı, sadece davacı ile kendi çalıştığı dönemde birlikte çalıştıklarını hatırladığına ilişkin anlatımları, davacı tanığı …’un davacının 1997 yılı eylül ayından itibaren yaklaşık 4 ay şoför olarak çalıştığına çalıştığına ilişkin anlatımları birlikte değerlendirildiğinde davacının 01.09.1997-01.01.1998 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde fiilen hizmet akdiyle işçi olarak çalıştığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde fer’i müdahil kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Fer’i müdahil Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince sadece tanık beyanları esas alınarak sonuca gidilmesinin hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında dava dosyasındaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, vakıa ve hukuki değerlendirme ile yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında ve özellikle; davacı adına davalı şirket tarafından düzenlenen işe giriş bildirgesi ile bordro tanıklarının davacının talep edilen dönemde çalıştığı yönündeki beyanları dikkate alındığında, ilk derece Mahkemesince delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olduğu belirgin olup ayrıca kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde fer’i müdahil kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Fer’i müdahil kurum vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hizmet tespiti ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370, 371’inci ve 506 sayılı Kanunun 79/10’uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla fer’i müdahil kurum vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.