Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2023/1569 E. 2023/1085 K. 13.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1569
KARAR NO : 2023/1085
KARAR TARİHİ : 13.02.2023

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/31 E., 2022/343 K.
DAVA TARİHİ : 26.11.2015
KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali, menfi tespit, istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Hukuk Genel Kurulunca İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Kurumla “Eczane Sözleşmesi” yapan müvekkilinin sigortalılara verdiği ilaç alacağından davalı Kurumun 40.032,92 TL kesinti yapmasına ilişkin işleminin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Kurumun 18.09.2015 tarih ve 48036339 sayılı yazısı ile … ‘ın Diyarbakır 1. İş Mahkemesinde açtığı hizmet tespiti davası sonunda verilen kararın kesinleştiği, karar uyarınca 1973 günlük hizmet için işe giriş bildirgesi, aylık ve dönem bordrolarının düzenlenerek Kuruma verilmesinin istendiği, aksi takdirde belgelerin re’sen düzenleneceğinin müvekkile bildirildiğini, bu işlemden sonra müvekkilinin Kurum nezdinde doğan alacağından 40.032,92 TL tutarında kesinti yapıldığını, bu kesintinin dayanağı sorulduğunda … ile ilgili yapılan işlem sonucunda tahakkuk ettirilen 1997/8 ilâ 2004/8 dönemine ait prim alacağı tahsiline ilişkin olduğu kurumca bildirildiğini, Kurumun bu işleminin usulsüz olduğunu, 6183 sayılı Kanun hükümleri gereğince öncelikle hesaplanan borcun usulüne uygun biçimde müvekkile tebliğ edilerek bir ay içersinde ödenmesi için ihtar edilmesi, bir ay içinde ödenmemesi halinde ödeme emri çıkartılması gerektiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi halinde cebri icra yoluyla tahsil cihetine başvurulması gerektiğini, kanunun öngördüğü prosedüre uygun olmayan Kurum işleminin yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki borcun zamanaşımına uğradığını, zira mahkeme kararı ile hüküm altına alınan hizmet süresi içersinde 08.12.1993-06.07.2004 tarihleri arasındaki dönemde Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsili zamanaşımının 5 yıl olduğunu, zamanaşımına uğrayan bir alacağın re’sen müvekkilden tahsilinin usulsüz olduğunu belirterek müvekkilin davalı Kurum nezdinde doğmuş olan alacağından kesinti yapılmasına ilişkin işleminin iptaline, müvekkilin Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Diyarbakır 1. İş Mahkemesinin 2013/1299 E.sayılı dava dosyasında verilen karara istinaden sigortalı … ile ilgili 1977/08 ilâ 2004/08 dönemine ait prim borçlarının 10.11.2015 tarihinde müvekkil Kurum alacağından tahsil edildiğini, 5510 sayılı Kanun’un 93 üncü maddesinde Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tabi olduğunun hükme bağlandığını, Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararır sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren zamanaşımının başlayacağını, söz konusu tahakkuk işleminin mahkeme kararına dayanılarak gerçekleştiğinden davacının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığını, bu nedenle Kurum işleminin usule uygun olduğu belirtilerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, kapatılan 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına direnilerek,
“Davanın reddine” karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

Hukuk Genel Kurulu kararında; “Diyarbakır 1. İş Mahkemesinin 17.06.2014 tarihli ve 2013/1299 E.-2014/603 K. sayılı kararı ile tespitine karar verilen ve 01.10.2008 tarihinden önceki hizmet sürelerine ilişkin prim alacakları yönünden zamanaşımı süresi ve başlangıcının, primlerin ait oldukları (muaccel oldukları) dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri kapsamında değerlendirilerek Kurumun süresi içerisinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı belirlenmelidir.

Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır gerekçeleriyle;
“Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429 uncu maddesi gereğince bozulmasına” karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“Davacının davasının kabulüne, davalı …’nın davaya konu 18.09.2015 tarih ve 48036339 sayılı işleminin iptali ile davacıdan yersiz olarak tahsil edilen 40.032,92 TL’nin tahsil tarihi olan 10.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … Bşk. vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … Bşk. vekili, 5510 sayılı Kanun’un 93 üncü maddesi gereğince kurum işleminin doğru olduğu ve davanın reddi gerektiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet tespiti davasında verilen karar üzerine tahakkuk eden sigorta primlerinde zamanaşımı süresinin hangi tarihten itibaren başlayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 93 üncü madde hükümleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı; davalı … Bşk. vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.