YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/1481
KARAR NO : 2023/1521
KARAR TARİHİ : 22.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/437 E., 2022/599 K.
…
KARAR : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit ve alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin vefat eden sigortalı babasından ve eşinden dolayı, dul ve yetim aylıkları almaya başladığını, fakat Kurum tarafından bir gerekçe gösterilmeksizin müvekkili adına borç oluşturulduğunu ve bu hususun müvekkiline adi posta yoluyla bildirildiğini, müvekkilinin haciz baskısı altında olduğu için söz konusu borcu ödemek durumunda kaldığını, Kurumun yaptığı gelir tespiti sonucunda müvekkilinin Bağ-Kur aylığını ifade tutanağını gerekçe göstererek kestiğini, Kurumun bahse konu yazı ile 2013/26 sayılı Genelge sebebiyle müvekkilinin gelirleri üzerinden denetim yapıldığı ve asgari ücret üzerinde kazancı olduğundan borcun doğduğu iddiasını yinelediğini beyanla; davalı Kurumdan müvekkiline tebliğ edilen ödeme emrinin iptaline, müvekkili tarafından borca karşılık olarak Kuruma yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte iadesine, Anayasa aykırı kurum işlemlerinin iptaline/ortadan kaldırılmasına, müvekkilinin aylığının kesildiği günden bugüne değin ödenmeyen maaşlarının işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum tarafından, davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 08.07.2021 tarihli ve 2020523E., 2021/481 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2022 tarihli ve 2021/3429 Esas, 2022/298 Karar sayılı kararıyla; mahkeme hükmü yerinde görülerek istinaf istemlerinin reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Daire kararında; “… davacıya babası üzerinden bağlanan ölüm aylığının 01.05.2014 tarihinde kesildiği ve 01.10.2016 tarihinde tekrar bağlandığı ile yersiz ödeme nedeniyle tahakkuk ettirilen borcun, davacının eşi üzerinden bağlanan aylığından kesildiği sabit olup, mahkemece, haciz baskısı altında ödeme yapıldığına ilişkin beyanın açıklattırılması ile var ise buna ilişkin bilgi ve belgelerin ikmal edilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Diğer taraftan, davacıya babası üzerinden bağlanan ölüm aylıklarının 01.05.2014 tarihine kadar ödendiği sabit olup, her ne kadar ödenmeyen aylıkların en yüksek faiziyle tahsili şeklinde talep var ise de, bu dönemin açıklattırılıp sonucuna göre karar verilmesi yerine, 01.06.2011 tarihinden itibaren hak kazanılan aylıkların hak kazanıldığı tarihten itibaren yasal faiziyle tahsili şeklinde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “…Bozma kararı gereğince, davacı vekiline talebi doğrultusunda, talep sonucunu açıklama yönelik süre verilmiş olup davacı vekili Mahkememize sunduğu beyan dilekçesinde özetle; dava konusu taleplerinin; kurum işleminin iptali ile birlikte, davacıya vefat eden sigortalı babasından dolayı bağlanan aylığın kesildiği 01.05.2014 tarihinde aylığın tekrar bağlandığı 01.10.2016 tarihleri arasında hak kazandığı halde ödenmeyen birikmiş aylıklarının faiziyle birlikte ödenmesine ve davalı Kurumca tahakkuk ettirilen borca karşılık olarak davacıya vefat eden sigortalı eşinden dolayı ödenen aylıklardan 25.04.2014-24.08.2016 tarihleri arasında yapılan kesintilerin yine faiziyle birlikte istirdatı taleplerinden ibaret olduğunu beyan etmiştir.
Açıklanan sebeplerle, davacının talebi doğrultusunda, borç tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptaline, davacıya vefat eden sigortalı babasından dolayı 01.05.2014-01.10.2016 tarihleri arasında hak kazandığı halde ödenmeyen yetim aylıklarının ayrı ayrı her bir aylığa hak kazandığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve davacıya vefat eden sigortalı eşinden dolayı bağlanan dul aylıklarından 25.04.2014-24.08.2016 tarihleri arasında yapılan kesintilerin her bir kesintiye ayrı ayrı kesinti tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte geri ödenmesine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm verilmiştir.” gerekçesiyle, “DAVANIN KABULÜ İLE,
1-Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının vefatından dolayı 8/91699 tahsis numarasıyla hak sahibi sıfatıyla bağlanan yetim aylığının başlangıç tarihi olan 01.06.2011 tarihi itibarıyla iptal edilmesi üzerine davacıya bundan önce ödenen aylıklarının yersiz olduğundan bahisle geri alınmasına yönelik olarak 9.457,44-TL borç tahakkukuna ilişkin Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 05.05.2014 tarihli ve B.13.2.SGK.4.20 sayılı yazısıyla tesis edilen kurum işleminin İPTALİNE,
2-Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasının vefatından dolayı 8/91699 tahsis numarasıyla hak sahibi sıfatıyla bağlanan yetim aylıklarından 01.05.2014-01.10.2016 tarihleri arasında hak kazandığı halde ödenmeyen aylıklarının her bir aylığa ayrı ayrı hak kazanıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı SGK’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Denizli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 05/05/2014 tarihli ve B.13.2.SGK.4.20 sayılı yazısına göre davacı hakkında tahakkuk ettirilen yersiz ödeme borcuna karşılık olarak davacının 5510 sayılı Kanunun 4/1-c bendi (5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu) kapsamında çalışmakta iken vefat eden eşinden dolayı … sicil numarasıyla bağlanan dul aylıklarından 25.04.2014-24.08.2016 tarihleri arasında yapılan kesintilerin her bir kesintiye ayrı ayrı kesinti tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı SGK’dan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,. … ” dair karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; yasal mevzuata göre kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesince verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eşi üzerinden ölüm aylığı alan davacının, babası üzerinden bağlanan ölüm aylığının kesilmesi işleminin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 1479 sayılı Kanun’un 45 ve 46 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Mahkemece her ne kadar yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacının aylığından yapılan kesintinin başlangıç tarihinin 13.06.2014 olduğunun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
3.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanunun Geçici 3 üncü maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Kanunun 438 inci maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan “25.04.2014-24.08.2016” ibaresinin silinerek yerine “13.06.2014-24.08.2016” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
…